Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na zor soru
Abone olBaşbakan Erdoğan, İstanbul'da konuştu muhalefeti eleştirdi. İşte Erdoğan'ın sözleri;
Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP'nin Köşk adayını eleştirdi "kendilerinde bulamadıkları vasıfları başkalarında aradılar" diye konuştu. Kılıçdaroğlu'nun Deniz Baykal'ın kasetiyle ilgili olarak cemaatten talimat aldığını iddia eden Erdoğan, Gezi Parkı olaylarındaki tavrıyla eleştirilen polise bir kez daha sahip çıktı, güvenlik güçlerine saldıranların görüntülerini yayınlayacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
Başbakan Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
YAPTIĞIMIZ HER REFORMU SANDIĞI VE MİLLİ İRADEYİ PERÇİNLEMEK İÇİN YAPTIK
Biz 12 yıl boyunca kendi iktidarımızı güçlendirmek için değil, ülkemiz için, vatanımız için, bayrağımız için ve aziz milletimiz için çalıştık. Yaptığımız her reformu kendi iktidarımızı perçinlemek için değil, sandığı, milli iradeyi, demokrasiyi perçinlemek için yaptık. Hukuku perçinlemek için yaptık.
2010 REFERANDUMUNDA ‘HAYIR’ DİYENLER ‘EVET’ DİYENLERİN NETİCESİNİ ALDI
2010 referandumunda ‘evet’ oyları yüzde 58 ile sandıklardan çıkmasaydı bugün bunlar çıkabilecek miydi? 2010 referandumuna ‘hayır’ diyenler, şuanda ‘evet’ oylarının neticesini aldılar. Bunu iyi görmemiz lazım. Bu ne demektir? Biz işte bu ülkenin huzuru için çalışan partiyiz. Onlar huzursuzluk için çalışanlar. Biz bireysel başvuru hakkını getirdik. AİHM’e gitseydiler, oradan böyle bir netice alabilirler miydi? Hayır. Biz şuanda onlardan teşekkür bile beklemiyoruz. Ama bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler, o yeter.
REFERANDUMDA ÇIKAN YÜZDE 58’İ NİYE GÖRMÜYORSUN?
Birileri kalkıyor açıklamalar yapıyor; “Bu ülkede Anayasa Mahkemesi olduğunu gördük.” Hepsi iyi güzel de bu mevcut siyasi iktidarın 2010 referandumundaki halkıyla bütünleşerek aldığı yüzde 58’i niye görmüyorsun? Önce onu gör. Size bu imkanı getiren o yüzde 58 ve o yüzde 58’in zeminini hazırlayan AK Parti. Eğer bu olmamış olsaydı şuanda siz yine burada kalacaktınız.
CUMHURİYET TARİHİNİN EN ZOR DÖNEMİNDEN GEÇTİK
Bir yıl içinde Türkiye’de yaşanan olaylar, Türkiye’nin ulaştığı seviyeleri test eden, Türkiye’nin de istikbali hakkında fikir veren son derece ibretlik olaylar olmuştur. Gezi olaylarıyla başlayan, demokrasimiz, ekonomimiz, çözüm süreci, dış politikamız Cumhuriyet tarihinin en zor testlerinden, en zor imtihanlarından geçti. İnsanoğlunu tabiatında vardır. Başına gelen köt şeyleri anında unutur, anında unutmak ister. Geçmişin ifadesiyle; hafıza-i beşer nisyan ile malumdur. Biz son bir yıl içindeki en ağır saldırıları başarıyla atlattık. Aam yaşananları unutursak inanın çok büyük hataya düşmüş oluruz.
BU ÜLKEDE MOLOTOFLA, TAŞLA, SOPAYLA İKTİDAR BULAMAYACAKSINIZ
Fransa’da da, Avustralya’da da “sizde polise molotofla saldırılır mı?” dedim. “Sizde polise kaldırım taşları atılır mı?” dedim. Hayır. Bizde bırakın polise atmayı, sivil vatandaşa molotofla saldırılıyor, kaldırım taşları atılıyor ondan sonra bakıyorsunuz yargının bir kapısından giriyor, öbür kapısından çıkıyor. Bizim polisimiz orantısız güç kullandı diye dünyaya takdim ediliyor. Hepsinin halini görüyoz. Hepsinin çekimleri var elimizde. Onları da teşhir edeceğiz. Hangi ülkede nasıl bunu yapıyorlar, görüntüler var elimizde. Molotofla kendine iktidar arayanalr şunu bilsinler; bu ülkede ne molotofla, ne taşla, ne sopayla iktidar arama gayreti olanlar iktidar olamayacaksınız bunu bilin.
DEMOKRASİDE HERŞEY SANDIKTIR
Bu ülkede iktidarın yolu sandıktan geçer. Bazı okur yazar olduğunu iddia edenler televizyonlarda yorum yapıyorlar; “demokraside herşey sandık değildir.” Kusura bakma demokraside evet herşey sandıktır. Buradan geçer bu iş. Eğer siz sandığı kabul etmiyorsanız, sizin demorkasiniz Sisi’nin demokrasisi olur.
BENİM İTİRAZIM VAR
Unutulması ve affedilmesi mümkün olmayan gerçekten iğrenç, gerçekten aşağılık saldırılar da yapıldı. Şimdi ben bugün bir şey söylüyorum; Türkiye’de bir Başbakan’ın ofisi dinlenecek ve Başbakan’ın ofisinin dinlenmesiyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu bütün belgelerini toplayacak, ilgili mercilere, yargıya aktaracak. Hale bakın, hepsi dışarıda. Paralel veya paralel değil, yargıya sesleniyorum; Bütün belgeler ortadayken, suç aletleri ortadayken, bunları yapanlar ortadayken, neymiş? Adli kontrolle serbest bırakılıyormuş. Benim itirazım var! Bu ülkede eğer siz bir Başbakan’ın dinlenmesini bu kadar rahat değerlendirebiliyorsanız o zaman size soracağım; sizin, evinizin, yatak odanızın dinlenmesini, dinleyenlere karşı tavrınız ne olacak acaba? Soruyorum. Yargı mensupları layüsel ama onun dışında Cumhurbaşkanı dinlenirse dinlenebilir. Örgüt bu, olabilir. Önüne malzeme gelecek, bilgi gelecek. Olabilir… Temenni ederim ki kısa süre içinde sizler de aynı şekilde dinlenmezsiniz. Bu gidiş hayra alamet bir gidiş değil. Yargıda yine aynı şekilde itirazlarımı yapacağım. Çünkü bu öyle kolay geçilecek bir iş değil.
KILIÇDAROĞLU PENSİLVANYA’DAN TALİMATI ALDI
Seçimlere sadece üç gün kala CHP’nin Genel Müdür Pensilvanya örgütünün bir kanalına çıktı. Orada Deniz Baykal ile ilgili çirkin görüntülere dair şahsıma çok ağır iftiralar attı. Güya bir dizüstü bilgisayardan ben çirkin görüntüleri izlemişim. Bilgisayar kamerasından çekilmiş anlamsız bir-iki saniyelik bir görüntü varmış. Hiçbir şekilde anlaşılmayan hışırtılar var. Anamuhalefetin başındaki zat çıkıyor bu anlamsız görüntüleri delil göstererek şahsıma çok ağır bir iftirada bulunuyor. Siz bu görüntüleri ne zaman izlediniz diye soruyorlar. Cevap yok. Nerede izlediniz diye soruyorlar, cevap yok. Senin eline bu görüntüler nereden geçti diyorlar, cevap yok.
Pensilvanya örgütü bu zır cahil Genel Müdüre bir talimat vermiş, nasıl konuşacağını, ne
söyleyeceğini talimatla bildirmiş, kendi kanallarından mikrofon uzatmış. Ey Genel Müdür! Bak ben sana bir şey söyleyeyim; bu bizim anayasa ile ilgili parlamentoda müzakareleri yaptığımız bir dönemde olmuştur ve bu bilgisayarlara düştüğü zaman anında o zamanki Ulaştırma Haberleşme Bakanım Binali Yıldırım “hemen bu işe müdahale et, TİB bunu yayından süratle kaldırsın” demişimdir. Ve yarım saat içerisinde bu görüntüler yayından kalkmış, buna müdahale eden insan ben olmuşum ya. Ben bunu hiç duymayabilir, varsın devam etsin diyebilirdim ya. Ama mesele omurga meselesi. Bunlarda bu yok.
Pensilvanya örgütü bu zır cahil Genel Müdüre bir talimat vermiş, nasıl konuşacağını, ne
söyleyeceğini talimatla bildirmiş, kendi kanallarından mikrofon uzatmış. Ey Genel Müdür! Bak ben sana bir şey söyleyeyim; bu bizim anayasa ile ilgili parlamentoda müzakareleri yaptığımız bir dönemde olmuştur ve bu bilgisayarlara düştüğü zaman anında o zamanki Ulaştırma Haberleşme Bakanım Binali Yıldırım “hemen bu işe müdahale et, TİB bunu yayından süratle kaldırsın” demişimdir. Ve yarım saat içerisinde bu görüntüler yayından kalkmış, buna müdahale eden insan ben olmuşum ya. Ben bunu hiç duymayabilir, varsın devam etsin diyebilirdim ya. Ama mesele omurga meselesi. Bunlarda bu yok.
KİMİN CUMHURBAŞKANI SEÇİLECEĞİNİN VASIFLARINI EN GÜZEL MİLLET BELİRLER
Genel Müdür ve Bahçeli kalkmış Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nda aranan vasıflarını anlatıyorlar. Ya sizden daha güzel vasfa sahip olanlar olabilir mi? Bu ne demektir? “Bizde bu vasıflar yok.” “Oturduk, konuştuk, bizim vasıflarımızın üzerinde vasfa sahip olan böyle bir kişi bulduk.” Yaptıkları iş bu. Bu ülkede kimin Cumhurbaşkanı seçilebileceğinin vasıflarını en güzel millet belirler.
SADECE AK PARTİ’YE SALDIRMADILAR
Sadece AK Parti’ye saldırmadılar. Halkbank üzerinden, MİT TIR’ları üzerinden, küresel projeler üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, bu ülkenin bağımsızlığına saldırdılar. Bir kısım medya, on yıllardır zaten alçaklığın tarihini yazıyorlar ve yazmaya da devam ediyorlar.