Erdoğandan Kayacı örneği
Abone olErtuğrul Özkök, Erdoğan'la söyleşi yaptı. Başbakan, Özkök'ün sorduğu bir soruya Aysun Kayacı örneğini verdi. İşte o soru;
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul
Özkök'ün günlerdir manşetten duyurulan Başbakan Erdoğan'la
söyleşisini bugün Özkök Erdoğan'la ilgili
izlenimlerini anlatırken, Başbakan'ın çok sakin olduğunu ve
elinde ilk kez tespih gördüğünü söylüyor.
İşte söyleşiden dikkat çeken satırbaşları;
SOHBETİN AYSUN KAYACI TARTIŞMASI
"Sayın Başbakan, seçkin deyince kimi anlıyorsunuz? Mesela
ben, seçkinci miyim?
"Evet" diyor. Sonra yine "Aysun Kayacı" örneğini veriyor.
"Mesela televizyon programında çıkıp, benin oyumla çobanın
oyu bir mi diyor."
Ben, "O bir sanatçının söylediği söz. Bu kadar üzerinde durmanız
doğru mu?" diye soruyorum.
"Ama onun gibi düşünen başkaları da var" diyor.
ONU EN İYİ TANIYAN İKİ KİŞİ
(...) İş biraz karşılıklı çekişmeye doğru giderken, Başbakan
müdahale ediyor ve "Beni en iyi tanıyan iki yabancı var.
Biri Tony, öteki Silvio" diyerek biraz şakaya
çeviriyor.
"Birbirinize böyle mi seslenirsiniz?" diye sorunca, "Evet" cevabı
veriyor.
Onlar da kendisine "Tayyip" diye seslenirlermiş.
Ben Guardian Gazetesi’nde yapılan eleştirileri tek tek
sayıyorum.
Mesela cumhurbaşkanlığı seçimi.
KADROLAŞMA?
"Bu eleştiriyi kabul etmek mümkün değil. Biliyorsunuz, üst düzey
yönetici olmak için en az 10 yıl devlette hizmet etmek gerekir. Bu
müdür düzeyinde. Daha üst düzeyler için en az 15 yıl gerektiren
görevler var. Biz 5.5 yıldır iktidardayız. Bu demektir ki
atadığımız görevliler bizden önce işe alınmış insanlar. Çoğu Ecevit
döneminde kurulan KPSS sistemi ile işe alınmış. Bu
insanlar sakıncalı ise niye işe alınmış? Sakıncalı değilse niye
onlara görev vermeyelim. Bir bürokrat dürüst ve başarılı ise onu
görevden alacak kadar enayi değilim. Çünkü öyle yaparsam
memleketime zarar vermiş olurum."
HER ŞEY ALDIĞINIZ OYDAN MI İBARET?
- Ama atamalarda eşi türbanlı kriteri getirildi.
"Buna da katılmıyorum. Eşi türbanlı olan da var olmayan da. En üst
bürokratlarımızdan biri Cumhurbaşkanlığı Genel sekreteri İsen.
Eşinin başı açık. Ayrıca Merkez Bankası’nın başına Mehmet Şimşek’i
getirmek istedik. Cumhurbaşkanı onaylamadı. Eşi Amerikalı’ydı ve
başı açıktı. Bir insanın eşinin başı açık veya kapalı diye
hesap yapılıyorsa bundan hicap duyarım."
HATALARIM ELBETTE VAR
"Hayır tabii değil. Elbette bizim de hatalarımız oldu. Olabilir.
Bir siyasetçi hep kendini merkezine koyarak dünün bugünün yarının
hesabını yapar. Biz de bunu her gün yapıyoruz. Tekrar ediyorum.
Bizim de hatalarımız oldu, olabilir. Ama bunun hesap verme
yeri yine halkın önüdür. Şimdi ortada hatalar varsa,
gerginlik olmuşsa, toplumsal barışı yeniden kurmamız lazımdır."