Erdoğan'dan Katrina yorumu
Abone olBaşbakan Erdoğan, ''6. Avrasya İslam Şurası'nın'' açılış törendeki konuşmasına, Katrina kasırgasını ABD'ye ceza olarak görenleri acizlikle niteledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İslam dünyasının karşı karşıya
bulunduğu problemler ancak geleneğin, aklın rehberliğinde ve
demokratik özgürlükçü bir zeminde, bilimle, tecrübeyle, müşavereyle
çözülebilecektir'' dedi. Erdoğan, ''6. Avrasya İslam Şurası'nın''
açılış törendeki konuşmasına, ''Rahim ve Rahman olan Allah'ın
adıyla'' diyerek başladı. Başbakan Erdoğan, geçen günlerde
Bağdat'ta yaşanan trajik olayda hayatını kaybedenleri rahmetle
andıklarını, Iraklı kardeşlerine de derin üzüntü ve başsağlığı
dileğinde bulunduklarını söyledi. Bu trajedinin acısı yüreklerde
tazeyken, bütün dünyayı üzüntüye gark eden bir başka felaket
haberinin de ABD'den geldiğini hatırlatan Erdoğan, şehirleri yıkıp
geçen, onbinlerce insanın ölümüne, aç ve açıkta kalmasına yol açan
bu doğal afetin insani boyutunun kendilerini derinden yaraladığını
ifade etti. Bu tür felaketlerin acısını iyi bilen bir insan olarak,
şahsı ve milleti adına Amerikan halkının elem ve kederini
paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: ''Özellikle
burada bir noktaya vurgu yapmak istiyorum; çünkü din temsilcisi
olduğunu iddia eden gerek Hıristiyan dünyasında, gerek maalesef
bizim dünyamızda farklı yaklaşım tarzları olmuştur ki, bilemiyorum,
bugüne kadar aldığım nasihatta, nasibimde hep şu var, bizim
Allahımız rahmandır, bunun yanında da rahimdir. Rahman sıfatıyla
rabbim, tüm insanlığa rahmetini gösterir. Burada olan felaket
hiçbir zaman kalkıp da 'rabbimizin onlara adeta birçok eylemleri,
işlemleri şu veya bu şekilde hareketleri sebebiyledir ve bunu
ödetmektedir, onlara verdiği bir beladır' şeklindeki yaklaşımlar
bir cehalettir, bir aczin, bir duygusallığın ifadesidir. Bu konuda
Avrasya İslam Şurası'nda dini liderlerin, bilim adamlarının oturup
bunun değerlendirmesini gayet iyi yapmak suretiyle, bir yere
oturtması gerekiyor.'' -''KAVRAMLARIN BİR YERE OTURTULMASI
GEREKİR''- Başbakan Erdoğan, gerek bu konuda, gerekse terör
konusunda dünyanın farklı bir noktaya götürüldüğünü vurgulayarak,
dünyadaki terörün önüne İslamı yapıştırmak suretiyle İslami terör,
İslamcı terör veya Müslüman teröristler mantığının
yaygınlaştırılmaya çalışıldığına işaret etti. Gittiği uluslararası
toplantılarda hep bunun mücadelesini ve kavgasını verdiklerini
anlatan Erdoğan, bu kavramların bir yere oturtulması gerektiğini,
bu konuda da özellikle Avrasya'daki dini liderlerin bir çalışma
yapması gerektiğini kaydetti. Avrupa Konseyi'nde İslamifobia (İslam
karşıtlığı) noktasında deklarasyona bir hüküm koydurttuklarını
hatırlatan Erdoğan, bu hükmün nasıl ''antisemitizm'' bir insanlık
suçu kabul edilip, kayıtlara düşülmüşse, İslam karşıtlığının da bir
insanlık suçu kabul edilip kayda geçirilmesi olduğunu söyledi.
Konseyin sonuç bildirgesine bu hükmün girdiğini ve yerini aldığını,
ancak arkadan gelen kimi olayların, bunu gündeme getirip,
konuşulmaya başlamasına neden olduğunu belirten Erdoğan, bununla
kendilerinin tekrar mücadele edeceklerini, ancak ortak mücadelede
dini liderler, din adamları ve bilim adamlarının önemli
görevlerinin bulunduğunu söyledi. Buradaki duruşun önemli olduğunu,
bu duruşun Müslümanların dünyadaki yerini güçlü hale getireceğini
belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''İslam dünyasının karşı
karşıya bulunduğu problemler ancak geleneğin, aklın rehberliğinde
ve demokratik özgürlükçü bir zeminde, bilimle, tecrübeyle,
müşavereyle çözülebilecektir. Daha demokratik, daha özgürlükçü,
daha müreffeh, daha adil bir toplum arayışında medeniyetimizin
kadim değerleri, mutlaka yol gösterici olacaktır. Bu diriliş
hamlesi sadece İslam ülkeleri için değil, bütün insanlığın ihtiyaç
duyduğu bir hamledir.''