Erdoğan'dan karikatür yorumu
Abone olBaşbakan Erdoğan, Hazret-i Muhammed karikatürleri ile ilgili yaptığı açıklamada, "Sevgililer sevgilisi buna kulak bile asmazdı, umurunda bile olmazdı" dedi.
Başbakan Erdoğan, konu ile ilgili yaptığı açıklamada,
"Sevgililer sevgilisi buna kulak bile asmazdı, umurunda bile
olmazdı" dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti Ankara İl Başkanlığı
Siyaset Akademisi'nin 4. Dönem Eğitim Programı son dersi ve
sertifika törenine katıldı. Kocatepe Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirilen törene Devlet Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı
Cemil Çiçek, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve çok sayıda
partili katıldı. Törende Başbakan Erdoğan'ın okuduğu bir şiir
yüzünden cezaevine girmesi ve cezaevinden çıktıktan sonra AK Parti
Genel Başkanlığı'na seçilmesi sürecini anlatan bir sinevizyon
gösterisi sunuldu. Sinevizyon gösterisi sırasında partililerin
coşkulu anlar yaşadığı görüldü. Başbakan Erdoğan, törende yaptığı
konuşmada, Siyaset Akademisi'nde kimlerin ders verdiği ve nelerin
anlatıldığı incelendiğinde bu okulun 'dostlar alışverişte görsün'
anlayışına sahip olmadığının görüleceğini kaydetti. Türkiye'de
siyasetin dönem dönem iktidar hırsıyla, koltuk sevdasıyla, rant
arzusuyla, oy kapmak amacıyla yapıldığına işaret eden Başbakan
Erdoğan, buna yönelik geleneklerin siyasetin genlerine yerleştiğini
söyledi. Siyasetin halktan kopuk bir seyir izlediği dönemlere de
tanık olduklarını anlatan Erdoğan, burada halka rağmen siyaset gibi
siyasetin felsefesiyle çelişen bir durumun ortaya çıktığını
belirtti. Siyasetin, milletle aynı hedefe bakabilmek olduğunu ve
insanı ve milleti yönetmek anlayışı olarak görülmesi gerektiğini
vurgulayan Erdoğan, oy ve çıkar kaygısıyla siyaset yapmanın
Türkiye'ye bedelinin ağır olduğunu ifade etti. Tepeden inmeci,
seçkinci, ideolojik anlayışla siyaset yapmanın bu milleti nasıl
ezdiğini iyi bildiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin yakın
siyasi tarihine bakıldığında bunları görmenin mümkün olduğunu
söyledi. İdeolojik siyasetle gençlerin kamplara bölündüğünü
vurgulayan Erdoğan, "İstiyoruz ki bu dönemlere artık dönmeyelim.
Siyasi kadrolar, toplumsal kesimlerin emeğini çıkarları uğruna heba
ettiler. Türkiye kaybetti ama onlar kazandı. Nihayet AK Parti ile
Türkiye yeniden kendi gücüne kavuştu. AK Parti ile siyaset aklandı.
Eski ezberlerini bozmayanlar, bu başarının sırrını merak ediyorlar.
Ezberlerini bozdukları gün nerede hata yaptıklarını anlayacaklar.
Neden toplumdan koptuklarını bile hala anlamıyorlar. Başlarını iki
ellerinin arasına alıp düşünseler bunu anlayacaklar. Bunu anlamanın
sırrı düşünmekten, akletmekten geçiyor" diye konuştu. "ENFLASYON
TÜM ALANLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR" Enflasyonun, Türkiye'nin başına 30
yılı aşkın süre karabasan gibi çöktüğünü kaydeden Erdoğan, bu
canavarın ekonomiden siyasete, dış politikaya kadar tüm alanları
olumsuz etkilediğini anlattı. Modern hırsızların elinin halkın
cebinde olduğunu ifade eden Erdoğan, milletin bunun farkında
olmadığını belirtti. Kepenklerin kapandığını, insanların iş
bulamadığını, ocakların söndüğünü anlatan Erdoğan, toplumsal
çürüme, göç, terör gibi olumsuzlukların, bu dönemin ürünleri olarak
Türkiye'nin sırtına yük olduğunu ifade etti. Erdoğan şöyle devam
etti: "Neden 30 yılı aşkın süre enflasyon dize getirilemedi?
Siyaseti halk için yapmazsanız enflasyonu dize getiremezsiniz.
Yolsuzluğa, israfa dur diyeceksiniz. Bütçenin iki yakasını biraraya
getireceksiniz. Hazinenizi dürüstçe yöneteceksiniz. 3 şey bizim
için çok önemli. İnsan yönetimi, bilgi yönetimi, finans yönetimi.
Bunu başaramadıktan sonra o başarıyı yakalamak mümkün değil.
İşçiye, memura, çiftçiye olmayan parayı dağıt, kredi musluklarını
aç. Merkez Bankası şakır şakır para basıyordu. Hedef neydi? Yakında
seçim var, hemen adımları atalım. İşçiye, memura zam verelim.
Sıfırlar paraya öyle eklendi. Para büyük ama 1 milyonla 1 liralık
ürün alabiliyorsun. Şimdi 6 sıfır attık, ne değişti? 1 milyona
aldığını 1 liraya alıyorsun ama bizim 1 liramız şimdi değerli.
Kaşıkla verdiklerini kepçeyle aldılar. Mantıkları çok acımasızdı.
Bu kısır döngü bu milletin emeğine, ekmeğine yıllarca musallat
oldu. Ceberut bir yönetim anlayışı hakim oldu. Yaptım oldu. Biz
vatandaşın durumunu okuyoruz. Sadece okumuyor, biliyoruz. Ben
gidiyorum, kapısını çalıp içeri giriyorum. 'Seni Ankara'da
göremiyoruz' diyorlar. Göremeyeceksin tabii, ben Ankara'nın
Başbakanı değilim, Türkiye'nin Başbakanıyım. Ankara'da görüyorsan
çalışmıyoruz demektir. Bizim görev alanımız 780 bin
kilometrekaredir. Biz sıradan bir millet değiliz. 16. yüzyıla bir
bak, nereden nereye geldik. Ona baktığında elektrik şokuna tutulmuş
gibi oluyorsun." Hiçbir zaman koltuk hırsları olmadığını anlatan
Erdoğan, siyaset akademisi mezunlarına da her zaman mütevazı
olmalarını tavsiye etti. Mütevazı olmanın en büyük zenginlik
olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, siyasette tevazu ile
yükselişin ters orantılı olduğunu söyledi. Erdoğan, "Mütevazı az
görünür ama yeri çok yüksektir. Gururlu, kibirli çok görünür ama
yeri çok alçaktır" dedi. Hiçbir zaman oy ve rant kaygısı
duymadıklarını dile getiren Erdoğan, bir zümreyi zengin etmek gibi
bir anlayışa sahip olmadıklarını da ekledi. "AK PARTİ, SİYASETE
YENİ BİR SOLUK VE KALİTE GETİRMİŞTİR" İmar Bankası usulsüzlüğünün
Türkiye'ye bedelinin 6.5 katrilyon lira olduğunu ifade eden
Başbakan Erdoğan, akıl almaz faizlerle bankaları AK Parti ile
Türkiye yeniden kendi gücüne kavuştu.n para topladığı dönemler
olduğunu, kimsenin 'bunlar ödenir mi ödenmez mi' diye düşünmediğini
kaydetti. Bazı kişilerin hala dürüstlük adına çıkıp dolaştıklarını
belirten Erdoğan, bu parayı kendi hükümetlerinin ödediğini ve
ödemeye de devam ettiklerini anlattı. Erdoğan, Türkiye'nin
bankalara garantör olamayacağını söylediklerini hatırlatarak, bu
uygulamayı 50 milyar lira ile sınırlandırdıklarını, bunun devrim
niteliğinde bir adım olduğunu ifade etti. Yeni bir Türkiye
kurduklarını söyleyen Erdoğan, yolsuzluk ve suiistimalleri ortadan
kaldırmak suretiyle eski siyaset anlayışının yerine yeni bir
siyaset anlayışını getirdiklerini vurguladı. Erdoğan, siyasete
atılma macerasını ise şu sözlerle dile getirdi: "Bize, 'siyaset
yalan dolan işidir, dürüst işi değildir' dediler. 'Politika çok
yüzlülüktür' dediler. Biz de, 'Siyaseti millete hizmet sanatı
olarak görüyoruz ve bu yolda varız' dedik. 'Eğer rant dağıtmazsanız
iktidara gelemezsiniz, iğneli fıçılara dokunursanız siyaset
yapamazsınız' dediler. Biz hiçbirine kulak asmadık, milletimizle
kucaklaştık. İğneli fıçılara dokunduk, bundan sonra olursa yine
dokunuruz. Milletin hakkını yığdıkları bir fıçıysa kapağını da
açarız, yeri geldiğinde de dokunuruz. AK Parti, siyasete yeni bir
soluk getirmiştir, kalite getirmiştir, seviye getirmiştir.
Dilleriyle konuşamayanların el kol hareketleriyle nasıl
konuştuklarını dün mecliste gördük. Çünkü rahatsızlık var. Artık
mızrak çuvala sığmıyor, sıkıntı burada." AB sürecinde elde
ettikleri başarının hazmedilemediğini vurgulayan Başbakan Erdoğan,
siyasette kin ve nefret denen kavramları ayakları altına
aldıklarını belirterek, kin ve nefretle siyaset yapılamayacağını
söyledi. Dik duracaklarını ama asla diklenmeyeceklerini ifade eden
Erdoğan, "Ölçümüzü almadan kimse bize kıyafet biçmesin dedik. Önce
gelsinler konuşalım. Ona göre bakalım. Bugüne kadar buna fırsat
vermedik, bundan sonra da vermeyiz" diye konuştu. AB sürecindeki
hedeflerin çoğunu 3 yıl sonunda tutturduklarını dile getiren
Erdoğan, Acil Eylem Planı içindeki hedeflerin büyük çoğunluğunun da
tutturulduğunu anlattı. 5 yıllık hedeflerin yüzde 75'inin
tutturulduğunu kaydeden Erdoğan, buna rağmen şartlar planlandığı
gibi yürümediği için tutturulamayan hedeflerin bulunduğuna işaret
etti. Erdoğan, "Burası yumuşak zemindir diyoruz, sert kayalık
çıkıyor. Yolu yapmakta zorlanıyoruz. Ama er veya geç onları da
aşacağız" şeklinde konuştu. "GENÇLERİMİZ, CUMA NAMAZLARINDAKİ
İSTİSMARLARA DÜŞMEMELİDİR" Hükümet olarak sosyal politikalara çok
önem verdiklerini kaydeden Erdoğan, ulaşamadıkları vatandaşların
mutlaka kendilerine ulaşmasını istedi. Valiler, kaymakamlar,
belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin, elleri ve
kulakları olduğunu anlatan Erdoğan, vatandaşların bir sorunları
olduğunda bu makamlara ulaşmalarını ve yakalarına yapışmalarını
istedi. Erdoğan, özellikle belediye başkanlarının seçilmiş
oldukları için vatandaşın sorunlarıyla daha yakından ilgilenmeleri
gerektiğini belirterek, "Hizmet vermedi mi indireceksin" dedi.
Özgürlüklerin, AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'de anlam
kazandığını vurgulayan Erdoğan, birilerinin savcılığa bir kişiyle
ilgili şikayette bul AK Parti ile Türkiye yeniden kendi gücüne
kavuştu.unması halinde medyanın bunu sürmanşet yaptığını ve
sabırsız davrandığını anlattı. Son dönemde düşünce suçuyla hüküm
giyen bir tek kişi bile bulunmadığını ifade eden Erdoğan, ideolojik
saplantıların hala kaybolmadığını ifade etti. Türkiye olarak
medeniyetler ittifakına ne katabilecekleri üzerinde durduklarını
anlatan Erdoğan, son günlerde yaşanan olayların, bugünün olayları
olmadığını kaydetti. Son dönemde bir karikatür krizi yaşandığına
işaret eden Erdoğan şunları söyledi: "Basit bir karikatür krizi
yaşandı. Sevgililer sevgilisi buna kulak bile asmazdı. Umurunda
bile olmazdı. Olay, peygamberimiz üzerinden İslam'ı tezyif
etmektir. Buna karşı da gerekli cevaplar verildi. Biz asla onların
beklediği tuzağa düşmeyiz. O, yakıp yıkmaktır. Gençlerimiz, cuma
namazlarındaki istismarlara düşmemelidir. Gidersin meydana ne
söylersen söylersin. 4 ay önceki karikatür bugün niye gündeme
geliyor. 4 ay önce Danimarka Başbakanı'na 'bundan medeniyetler
ittifakı zarar görür, medeniyetler çatışmasına güç veriyorsunuz'
dedik. Aynı şey Roj TV konusunda da yaşandı. İfade özgürlüğü dedi.
Böyle ifade özgürlüğü olmaz. Ortak basın açıklamasına çıkmadık.
Orada o yanlışı düzeltmeliydi. O zaman düzeltse bugünlere
gelinmezdi." Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda 4. Dönem Eğitim
Programı'nı tamamlayan 180 Siyaset Akademisi mezununa
sertifikalarını dağıttı.