Erdoğan'dan Kandil ve BDP'ye mesaj
Abone olBaşbakan Erdoğan Diyarbakır'da toplu açılış töreninde çözüm sürecine yönelik önemli mesajlar verdi.
Yeni süreçte Diyarbakır'ın hakem olmasını isteyen
Başbakan Erdoğan, "Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da yeni bir
tek parti anlayışının hüküm sürmesine müsaade etmeyeceğiz"
dedi.
Yeni Türkiye'nin 23 Nisan 1920 ruhuyla inşa edildiğini söyleyen Erdoğan, "Dağdakilerin indiğini cezaevlerinin boşaldığını 76 milyonun kucaklaştığını göreceğiz." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Barzani'yi selamlarken Kürdistan ifadesini kullandı. Yüz yıl önce cetvelle sınırların çizildiğine işaret eden Erdoğan, ortak geleceğin sınırlarla çizilemeyeceğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, Kantar Köprülü Kavşağında düzenlenen toplu açılış törenine katıldı ve halka hitap etti.İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Allah'a dine, inanmış müslüman milletin doğruluk dürüstlük varsa
bütün bu özellikler Molla Mustafa Barzani'de vardı. Bugün de oğlu
Barzani'yi misafir ediyoruz. Biz Erbil'de kendimizi kendi
şehrimizde hissettik. Siz de kendinizi kendi şehrinizde hissedin
diyorum.
KÜRDİSTAN BÖLGESİNDEKİ KARDEŞLERİMİZİ
SELAMLIYORUM
Sizin şahsınızda Kuzey Irak Kürdistan bölgesindeki değerli kardeşlerimizi muhabbetle selamlıyorum. Büyük bir kucaklaşmaya şahit oluyoruz. Tam 37 yıl süren bu anlamsız hüzne son veriyoruz. Bu toprakların sesini vatanıyla buluşturuyoruz. Evine vatanına anne baba ocağına hoşgeldin Şivan Perver diyorum.
AH KEŞKE AHMET KAYA BURADA OLSAYDI
Ah diyorum ah, o da burada olaydı. Ben Pınarhisar'a giderken o
da uğurlamaya gelmişti. O gün yapılan o merasimde o da
şarkıları türküleriyle bu kardeşinizi uğurlamaya gelmişti öyle bir
dostluk vardı. Sevgili İbrahim Tatlıses ile Şivan Perver'i
Diyarbakır'da keşke yanyana göreydi. Onları bizimle
dinleyeydi, bizimle onlara eşlik edeydi.
DİYARBAKIR İLE PAZARA KADAR DEĞİL MAHŞERE KADAR BERABERİZ
Diyarbakır, kardeşlik şehri Diyarbakır! Biz kardeşiz, ezelden kardeşiz, ebede kadar kardeşiz. Biz sadece yol arkadaşı değiliz, kader arkadaşıyız. Biz pazara kadar değil mezara kadar, mahşere kadar biriz beraberiz. Biz sadece yol arkadaşı değil kader arkadaşıyız.
ORTAK GELECEĞİMİZE SINIR ÇİZEMEZLER
Yüzyıl önce bu topraklarda adeta cetvelle sınırlar çizildi ama bizim muhabbetimize sınır çizemezler. Bizim ortak tarihimize, ortak medeniyetimize, ortak geleceğimize sınır çizemezler. Bizim gönüllerimizi hiçbir zaman birbirinden ayıramazlar. Bunu böyle bileceğiz, onun için rahat olacağız ve geleceğe aynı aşkla, aynı inançla yürüyeceğiz.
HALEP'İN SIZISI
Nasıl ki Türk'ü Kürt'ten ayıramazlarsa; Kürt'ü Kürt'ten, Türk'ü de Türk'ten ayıramazlar. Şam'ın, ağıdı bizim ağıdımızdır. Halep'in sızısı bizim sızımızdır. Kamışlı'nın derdi, bizim derdimizdir. Suriye'nin tamamında zalim Esed'in akıttığı kan, unutmayın kardeşimizin kanıdır, hepimizin kanıdır. Nasıl ki Erbil'in, Süleymaniye'nin, Kerkük'ün, Bağdat'ın, Basra'nın sevinci bizim sevincimizse Kamışlı'nın, Resulayn'ın, Hama'nın, Humus'un, Lazkiye'nin, hüznü de bizim ortak hüznümüzdür.
FAİLİ MEÇHULLERİN İŞKENCELERİN NE BÜLÜK BİR ACI OLDUĞUNU BEN BİLİRİM
Şivan Perver'in kasetlerinin, plaklarının nasıl saklandığını, nasıl gizli gizli dinlendiğini ben de bilirim. Faili meçhullerin, işkencelerin, sürgünlerin, vatan hasretinin ne büyük bir acı olduğunu yaşayanlardan çok dinledim, bilirim. Ne yaşadıysak birlikte yaşadık. Rengi farklı olabilir, tonu farklı olabilir, şekli farklı olabilir ama aynı zulmü, aynı horlanmayı, aynı dışlanmayı, aynı ötelenmeyi hep bu toplumda birlikte yaşadı
YENİ TÜRKİYE'DE ÖTELEME HORLAMA OLMAYACAK
Candan, serden geçmek gerekiyorsa geçeceğiz dedik. Bu kadim kardeşliği, bu kader ortaklığını, her ne pahasına olursa olsun, muhafaza edeceğiz dedik. Biz annelerin, babaların göz yaşlarını dindirmeye, gençlerin ölümüne son vermeye ahdettik. İnkar politikalarına, ret politikalarına, asimilasyon politikalarına biz son verdik. Biz 23 Nisan 1920 ruhuyla yeni bir Türkiye inşa ediyoruz. Yeni Türkiye'yi bu ülkedeki herkesle inşa ediyoruz. Her etnik unsurla, her inanç unsuruyla, her mezheple birlikte inşa ediyoruz. 1920'de TBMM'de, Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü, Çerkez, Boşnak, nasıl bir ve beraber oldularsa, İstiklal Savaşı'nı nasıl birlikte verdilerse Cumhuriyeti nasıl birlikte kurdularsa yeni Türkiye'yi de o ruh, o öz, o kardeşlik ruhuyla yeniden imar ediyoruz, ayağı kaldırıyoruz.
SENİN DE CUMHURİYETİN
Diyarbakırlı kardeşim, Kürt kardeşim, Türk kardeşim, Zaza kardeşim, Arap kardeşim, bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetindir, bu Cumhuriyet ne kadar İzmirlinin, ne kadar İstanbullunun, ne kadar Ankaralının Cumhuriyeti ise işte o kadar da senin Cumhuriyetindir.
YENİ TÜRKİYE'DE HORLAMA OLAMAZ
Yeni Türkiye'de ayrımcılık olamaz. Yeni Türkiye'de öteleme, horlanma olamaz, yeni Türkiye'de inkar, ret, asimilasyon olamaz, olmayacak. 11 yıl boyunca bunların hepsini elimizin tersiyle ittik. Bundan sonra da bu topraklarda nifak, ayrışma, nefret, ötekileştirme Allah'ın izniyle olmayacak. Bunları yanımıza yaklaştırmayacağız, tıpkı 23 Nisan 1920'de olduğu gibi. Tekrar ediyorum, Türk de Kürt de Arap da diğerleri de bu ülkenin hep birlikte birinci sınıf vatandaşıdır. Başı açık da başı örtük de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır.
İSTİKBALİ DE BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ
Okulsa okul, iş ise iş. Her yerde eşit haklara sahip olacaklar. Alevi de Sünni de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Zengin de fakir de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Diyarbakırlı da Edirneli de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Bu Cumhuriyeti hep birlikte kurduk. Bu Cumhuriyetin eşit vatandaşları olarak istikbali de birlikte inşa edeceğiz.
TEK PARTİ DAYATMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ
Yazarlara, şairlere, gazetecilere, sanatçılara, sesiyle, sözüyle gönüller fethetmiş ozanlara tahammül edemeyenler bölgeye barış getiremezler.
Kendileri gibi düşünmeyenlere kastedenler bölgeye demokrasi getiremezler. Kendilerinden başkasına hayat ve siyaset hakkı tanımayanlar bölgeye birlik getiremezler. Meselesi hizmet olmayanlar, millete aşkı sevdası olmayanlar bu bölgeye tebessüm getiremezler.
Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da yeni bir tek parti anlayışının hüküm sürmesine müsaade etmeyeceğiz. Farklılıklara tahammül edemeyenler bu bölgeye refah ve barış getiremez.
Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Vicdanınızın gönlünüzün sesine kulak verin. Bizim tercümanlara ihtiyacımız yok, biz her zaman gönül diliyle konuştuk.
SÜREÇ İÇİN HAYIR DUASI
Bana Halise Teyze’yi anlattılar. Bu katılımın arasında mı bilemiyorum. Duydum ki ‘Tayyip Erdoğan Diyarbakır’a geliyormuş’ diye heyecanlanmış. ‘Bir yıldır hiç çocuğumuz ölmedi’ diye bize hayır duası ediyormuş.
KARDEŞLİKTEN RAHATSIZ OLANLAR VAR
Bu aydınlıktan, bu huzurdan, bu kardeşlikten rahatsız olanlar da var. Gençlerin yaşamasından, kucaklaşmadan, muhabbetten rahatsız olanlar da var. Uyuşturucu satamadığı için rahatsız olanlar var. Gençlerin kanını içemediği için rahatsız olanlar var. Kardeşliğimizin pekişmesinden, Türkiye'nin büyümesinden, güçlenmesinden rahatsız olanlar var. İçerde de var, dışarda da var.
NUSAYBİN'DE HUZURA KURŞUN SIKTILAR
Adeta bir yarasa gibi karanlıkta yaşamayı alışkanlık haline getirip ışıktan, umuttan, coşkudan, heyecandan, yaşama sevincinden rahatsız olanlar var. Kepenkler kapanmadığı için rahatsız olanlar var. Okulların, hastanelerin, barajların, yolların, havalimanların, konutların yapılmasından rahatsız olanlar var. Yoksullukla mücadeleden rahatsız olanlar var. İşte bunlar bu güzel süreci, bu baharı, bu umut ve huzuru sabote etmek için her yolu deniyorlar. Her yolu deneyecekler. Dün Nusaybin’de böyle bir sabotaj gerçekleştirdiler. Huzura, barışa, kardeşliğe kurşun sıktılar. Bunlara fırsat vermemeliyiz. Bunlara imkan vermeyeceğiz.
DİYARBAKIR BU UMUDA SAHİP ÇIKARSA
Diyarbakır’dan benim bir arzum, bir isteğim, sizlerden bir ricam var. Siz bu sürece sahip çıkarsanız, inanın bu süreç büyüyecektir, hiç endişeniz olmasın. Eğer siz bu bahara sahip çıkarsanız, bu bahar daha da kalıcı olacak. Eğer Diyarbakır bu umuda sahip çıkarsa bu fidanlar, çınar olacak, kök salacak geleceğe umutla ilerleyecek. Unutmayın kardeşlerim söz silahtan etkilidir. Siyaset, şiddetten çok daha etkilidir. Zalimin değil kendi halkının, kendi kardeşlerinin, mazlumların yanında durmak esastır. Ayrılıktan, çatışmadan, savaştan yana değil her zaman barıştan, dostluktan, kardeşlikten yana olmak önemlidir. İşte onun için Kak Mesut başarılı oldu. İşte onun için Mesut kardeşim tarih yazdı.
DİYARBAKIR'IN 'YETER ARTIK' DEMESİNİ
İSTİYORUM
İşte onun için Diyarbakır'ın bu sürece sahip çıkmasını istiyorum.
Diyarbakır'ın tehditlere, sabotajlara, kışkırtmalara karşı tek
yürek olmasını özellikle diliyorum. Çocuklarımızın canı üzerinden,
kanı üzerinden hesap yapanlara, Diyarbakır'ın 'yeter artık'
demesini istiyorum. 'Yeter artık' demeye var mıyız? Artık hiç kimse
yoksul Kürt çocuklarının, yoksul Türk çocuklarının kanı üzerinden
rant hesabı yapmasın.
DAĞDAKİLERİN İNDİĞİNİ GÖRECEĞİZ
Hiçbir devlet, hiçbir çete, hiçbir lobi bizim çocuklarımızı
kullanarak, çıkar hesabı içine girmesin. Allah’ın izniyle milletin
hayır duasıyla, Allah ömür verirse inşallah gelecek çok daha iyi
olacak. Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, 76
milyonun kucaklaştığını, bir olduğunu, beraber olduğunu, birlikte
büyük Türkiye, yeni Türkiye olduklarını göreceğiz hiç endişeniz
olmasın.
DİYARBAKIR HUZURLU OLURSA KAMIŞLI DAHA HUZURLU OLUR
Diyarbakır, mürşit yani yol gösterici bir şehirdir. Diyarbakır, Zülküf ve Elyesa Peygamberlerin, Asabı İkram'ın, evliyanın şehridir. Diyarbakır Mekke, Medine, Kudüs ve Şam'ın ardından İslam coğrafyasının beşinci Haremi Şerif'i sayılan bir şehirdir. Şunu bilin ki, eğer Diyarbakır huzurlu olursa Erbil daha huzurlu olur, eğer Diyarbakır huzurlu olursa Kamışlı daha da huzurlu olur, Diyarbakır refah içinde, barış içinde olursa hem Türkiye refah, barış ve huzur içinde olur. Unutmayın sizin sorumluluğunuz büyük. Bu yeni süreçte Diyarbakır'ın hakem olmasını, mürşit olmasını, sürece yol göstermesini, sürece ışık tutmasını istiyorum.