Erdoğan'dan kamuda başörtüsü açıklaması
Abone olBaşbakan Erdoğan çözüm süreci ve kamuda başörtüsü sorunuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan kamuda başörtüsü
için "Ancak iş
noktasında sorunlar var. Onlar da yavaş yavaş düzelecek. Zaman ve
zemin çok önemli" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, Viyana gezisi
dönüşünde uçakta İmralı’dan, Suriye’ye kadar gündemi işgal eden
konularda önemli açıklamalarda bulundu. Sohbette bulunan
gazetecilerden Miliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Erdoğan'ın
açıklamalarını taşıdı.
1- İMRALI
SÜRECİ
- ‘BEN AZ KONUŞUYORUM, BDP ÇOK KONUŞUYOR’ :
Yeni anayasa çözüm sürecinde başlıklarından biridir. Ama her şey
değil. Dikkat ederseniz ben bu alanda çok konuşmak istemiyorum. Ama
BDP’liler maalesef ellerine verilen o notlarla ilgili hemen
açıklamalar yaptı, yapıyorlar. Ne derece doğru, sağlıklı
bilemiyorum.BDP’nin için bu işi anlayan ve anlamaya çalışan var.
Bir de anlamayan ve anlamak istemeyenler var. Bazıları çok fazla
konuştu. Fazla konuştukça da hata yapıldı. Bu kadar fazla konuşmaya
gerek yok. Biz bu zamana kadar konuşmadık. Derdimiz üzüm
yemek. Yeter ki huzur gelsin.
- TAVİZ VEREMEYİZ: Bir şeyler olacaksa bu
benim tek başına elimi taşın altına uzatmamla olmayacak. başından
beri terör örgütü uzantılarıyla müzakere, terör örgütüyle mücadele
dedik. Nitekim biz süreç içerisinde taviz veremeyiz. En ufak bir
rehavet bize ağır bedeller ödetebilir. Silahlar bırakılır, Türkiye
terk edilirse benim de güvenlik birimlerim operasyonlara nihayet
verir.
- EYLEMSİZLİK YANLIŞ İFADE: Eylemsizlik diye
bir şey olamaz. Yanlış tabir. Bunlar devletler arasında olur.
‘Barış’ diyorlar. Bu da devletler arasında olur. Burada bizim
devlet olarak bölücü terör örgütünden bir yaptırım olarak
isteklerimiz olabilir. Silahları bırak, ülkeyi terk et veya suça
bulaşmamış olanlar varsa gelsinler.
- STK’LARIN KATKISI YOK: STK’lar son
süreçte hiçbir işe yaramadı. Bana sordular ‘Akil adamlar
oluşturulmalı mı?’ diye. Buyurun oluşturun dedim. Bir şey çıkmadı.
Durumdan vazife çıkaranlar var. Gazetelerde boy boy resimler
çıkarmak ile akil adam olunmaz. Netice almamız lazım. Akil adam
deyince bir karşılığı olması lazım. Türkiye’de hedef kitle
karşısında karşılığı olanlar kimler, STK’lar hangileri, bireyler
kimler bakmak lazım. Üç beş kişiyle olmaz. Daha geniş bir ekibin
oluşması lazım.
- MEDYA SÜRECİ DESTEKLEMİYOR: Milli Birlik
ve Kardeşlik Projesi’yle ilgili maalesef medyadan yeteri desteği
göremedik. Toplantılar yaptık. Ama maalesef bakıyorsunuz, farklı
bir hava esmeye başlıyor. Tayyip Erdoğan hangi sorumluluğu
hissediyorsa, medyanın da başlıklarla, köşe yazılarıyla aynı
sorumluluğu hissetmesi lazım. Vatandaşlar köşe yazılarını tam
olarak okumasa bile, en azından atılan başlıkları bakıyor.
Görüştüğümüz zaman (medya) hepsi ‘Hiçbir endişeniz olmasın. Desteği
veriyoruz’ diyor. Ama sonra bakıyoruz haber kaygısıyla farklı
şeyler yapıyorlar .
2- SURİYE’DEKİ DURUM
- PYD ESAD’IN KONTROLÜNDEN ÇIKTI: Suriye
bunu (PYD’yi kontrol) denedi ama denediğiyle kaldı. Dağdan
Suriye’ye geçenler oldu. Ama (artık) Beşar’ın kontrolünden çıktı.
Yönetecek durumda değil. Ama bu durum bize rehavet getirmemeli.
Niye getirmemeli? PYD bölücü terör örgütü mantalitesinde hareket
edecek olursa Kuzey Suriye gelişmelerini değerlendirmemiz çok daha
farklı olur. Yani şu andaki bakış açısı içerisinde bakmayız.
- MUHALİFLER FİNALİ OYNUYOR: Şu an
muhaliflerin hükümet kurma çalışmaları var onları izliyoruz. Bana
öyle geliyor ki artık finali oynuyorlar. Bu final sürecinden
başarıyla çıkmalarını bekliyoruz.
- KERRY NE DİYECEK?: Bakalım Kerry Suriye
konusunda nasıl bir paketle gelecek. ABD’nin öncelikli olarak
yapması gereken, BM’de Rusya ve Çin’i daimi olarak sıkıştırması.
Fransa, İngiltere ve ABD üçlü olarak Rusya ve Çin’i sıkıştırmaları
lazım. Bu işi yapmadıkça onlar devamlı kilitlemeye devam edecekler.
Orda silahlı müdahale olmayacaksa, yapılacak diplomatik
girişimlerdir. Diplomatik olan ise Rusya ve Çin’in tavrını
değiştirmektir. Beşar’ın ordan aldığı desteği kaybetmesi lazım.
Beşar (Rusya’dan) aldığı desteği kaybettiği an zaten bu iş
bitmiştir. İran’ın ona verdiği destekle bu iş yürümez. İşte
Kerry’nin ziyaretinde bunları göreceğiz.
3- 28 ŞUBAT
Başörtüsü düzenlemesine gerek yok
Şu an (başörtülüler) Ziraat Bankasında, Türk Hava Yolları’nda
çalışabiliyorlar. Onlara bir heyecan verdik. Her şeyin yeri, zamanı
var. Kutlu doğum sancılı olur. On yıl oldu biz iktidara geleli, 28
Şubat’tan kalma bazı yasaklar kaldırıldı, mağduriyetler giderildi.
Diplomalarını aldılar. Ancak iş noktasında sorunlar oldu. O da
yavaş yavaş düzelecek. Anayasal bir değişikliği gerektireceğine
inanmıyorum. Anayasamızda başörtüsünü yasaklayan bir düzenleme yok.
Anayasayla gelmeyen yasak anayasayla kaldırılmaz. O zaman başka
sıkıntılar çıkar. Mevzuatla ilgili bir düzenleme yapılabilir .
- BAŞÖRTÜLÜLER BELEDİYE BAŞKANI OLABİLİR:
Başörtülülerin belediye başkanı olmasıda bir mani yok.
Milletvekillerine de mani yok. Geçmişte Ecevit’in Merve Hanım’a
başörtüsünden dolayı yaptığı yasal değildi. Yasal olmayan bir
çağrıyla yasak haline getirdiler. Fiili durum meydana getirdiler.
- HÂKİMLERİ HSYK’YA ŞİKâYET: Danıştay
bunları aşmış durumda. Avukatlarla ilgili bir süreç de başladı.
Ancak henüz gerekçeli karar açıklanmadı. Gerekçeli karar açıklansın
o zaman belki o kendilerine engel çıkartılan avukatlar, o hakimleri
HSYK’ya şikayet edebilecek. Duruşmadan çıkartılanlar şikayet yoluna
gidecekler. Belki şu an engel çıkartılan kardeşlerimiz gerekçeli
kararı bekliyor olabilir. O karar çıktığı andan itibaren bu yollar
açılır. Ayrıca Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru haklarını
kullanarak da böyle bir süreci başlatabilirler.
- ALLAH’IN EMRİ KANUNLA MI TEMİNAT ALTINA
ALINIR?: Vatandaşın inanç özgürlüğüyle ilgili ve
milyonlarca aileyi ilgilendiren bu durumun çözümü rahatlamayı
getirecektir. İnanıyorum ki bu süreç eğitim-öğretim alanında da
toplumun önünü açacaktır. İnançlarla ilgili özgürlüklerle ilgili
genel düzenleme olabilir ancak namaz kılmayı, oruç tutmayı Allah’ın
emrettiği ibadetleri kalkıp da kanunla mı teminat altına alacağız?
Herkes inancında özgürdür. Her inanç devletin teminat ve güvencesi
altındadır. İster ateist olsun, ister Müslüman olsun fark etmez.
Ayrıcalık olmaz.