Erdoğandan İsraile sert tepki
Abone olErdoğan'dan, İsrail'e sert tepki: "Bombalara atmak insanlıktan nasibi alanların işi değil".
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
önlerinde iki önemli seçim bulunduğuna işaret ederek, "Yan gelip
yatamayız. Çok çalışmalıyız" dedi.
Erdoğan, Filistin'de sivillerin ölümünde yol açan saldırılarından
dolayı İsrail yönetimine sert tepki göstererek, "Bunlar insanlıktan
nasibini alanların yapacağı iş değil" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Atatürk'ün yurtta sulh cihanda sulh ilkesi
doğrultusunda Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada barışın
korunmasında aktif rol oynadığını ifade ederek, "Artık düşman
üreten değil dost üreten bir Türkiye var" diye konuştu.
Türk askerlerinin bugün Kıbrıs'ta, Bosna Hersek'te, Kosova'da,
Afganistan'da, Lübnan'da, Kafkasya'dan Afrika'ya uzanan bir
coğrafyada Türkiye'nin insani değerlerini temsil etmek ve
çıkarlarını korumak için görev yaptığını anlatan Erdoğan, dünyanın
artık o eski dünya olmadığını, bir şeyler verirken, bir şeyler
aldıklarını kaydetti. Türkiye'nin dünyaya açık bir toplum olduğunu,
dünyaya açık bir ekonomiye sahip olduğunu ve bunu tam anlamıyla
başarması gerektiğini dile getiren Erdoğan, özgür ve müreffeh
dünyanın bir parçası olabilmek için bunun mecburi istikamet
olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin AB sürecinde çok önemli bir noktaya geldiğine işaret
eden Başbakan Erdoğan, Türkiye ile ilgili son dönemde 'Acaba
rehavet mi var? Türkiye acaba bu işi farklı mı ele alıyor?'
şeklinde değerlendirmeler yapıldığını hatırlattı. Erdoğan, "Hepsi
yalan, yalan, yalan. Biz tuttuğumuz işi sıkı tutarız. Bu ülke
evlatlarına yakışan şekilde tutarız" diye konuştu.
"KIBRIS KONUSUNDA VERİLECEK RÜŞVETİMİZ YOK"
Kıbrıs konusunda değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, Türkiye'nin
Kıbrıs konusunda verilecek rüşveti ya da komisyonu olmadığını
vurguladı. 1974 ve öncesini unutmayacaklarını kaydeden Erdoğan
şunları söyledi:
"Bizimle masaya oturanlan oturdukları zaman sözlerinde duracak
şekilde oturmalıdır. Annan Planı referandumunda Kuzey Kıbrıs
vatandaşlarına evet dedirtti. Söz vermişti sözünün gereğini yerine
getirdi. Birileri gelip şunu verin bunu verin diyorlarsa kusura
bakmasınlar önce KKTC'ye uygulanan izolasyonlar kalksın, ondan
sonra biz havalanlarını ve limanları açalım. İç politikada da bunu
politika malzemesi yapmaya çalışanlar var. Millet olarak şunu
bilelim ki biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Kuzey Kıbrıs'a, bizim
dönemimizde, hiçbir dönemde kazandırılmayan itibarı kazandırdık.
Hiçbir dönemde yapılmayan yatırımlar son 2-3 senede yapıldı.
Altyapı, üstyapı noktasında Kuzey Kıbrıs değişiyor. KKTC'nin milli
geliri 10 bin dolara ulaştı. Şimdi hangi yüzle Kuzey Kıbrıs peşkeş
çekildi diyorsunuz. İnsaf. Ne olmuş da Kuzey Kıbrıs'ta biz kayba
uğramışız. Bir tane belge gösterin. Türkiye bizim için neyse Kuzey
Kıbrıs da odur".
İSRAİL'E SERT ÇIKTI
Medeniyetler İttifakı
Projesine ilişkin değerlendirmelerde bulanan Erdoğan, medeniyetler
arasında son dönemde yaşanan çatışmaların insanlığı yaraladığını
ifade etti. Filistin'de yaşanan son hadiyesi kimsenin tasvip
edemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, İsrail yönetimine sert tepki
gösterdi. Erdoğan, "İsrail'in takındığı tavra kim evet diyebilir?
Zerre kadar insan olan, sorumluluk alan bunu yapmaz. O yavrulara, o
kadınlara o bombaları atmak insanlıktan nasibini alanların yapacağı
iş değildir. Çünkü bizim bu noktada gönlümüz yaralı. Barış arzumuz
var, biz buna hazırız dedik ama cevap vermediler. Güç bende öyleyse
her şeyi yaparım. Bu iş değil. Bu, terörü teşvik eden, barışı
değil. Ondan sonra biz barış istiyoruz derseniz kimseyi
inandıramazsınız" şeklinde konuştu.
Medeniyetler İttifakı projesinin son toplantısının İstanbul'da
yapılacağına işaret eden Erdoğan, insanlığa güçlü bir mesaj
verecek, küresel barışa değerli bir katkı sağlayacak diye bu
ittifakın içinde yer aldıklarını söyledi. Bölgesel, küresel
gerilimlerin temel kaynaklarından biri olan Filistin-İsrail
ihtilafının mutlaka kalıcı bir çözüme kavuşturulması gerektiğini
kaydeden Erdoğan, toplantıda bu konunun da görüşüleceğini
belirtti.
"UÇLARIN DEĞİL, MERKEZİN PARTİSİYİZ"
Bu süreç
içinde Irak'ta yaşanan gelişmelerin olumsuz olduğunu ifade eden
Erdoğan şunları söyledi:
"Günde ortalama 60 ölüm var. Nereye gidiyoruz? Hani buraya barış
için gelinmişti? Nerde? Şu ana kadar ABD'nin 27 bin yaralısı, 3 bin
kaybı var. Bizim de 150'ye yakın kaybımız var. Bizimkiler lojistik
yardım götürüyorlardı. Bunu götürürken orada öldürüldüler.
Koalisyon güçleri içinde aynı rakamda kayıp yok. Biz bu konuda
ABD'yi defalarca uyardık. Bu gidişin doğru olmadığını söyledik.
Başkan'a da Dışişleri Bakanı'na da söyledik. Şimdi en son bölücü
terör örgütüne yönelik olarak özel temsilcilerimizi görevlendirdik.
Uzun süreli bir oyalamaya tahammülümüz yok, netice almak
zorundayız".
Türk milletinin karakterinden, vicdanından çıkan AK Parti'nin,
bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da toplumsal merkeze
yaslanarak siyasetini yürüteceğini, hiçbir uca savrulmayacağını
kaydeden Erdoğan, AK Parti'nin uçların değil merkezin partisi
olduğunu vurguladı. Erdoğan, "AK Parti'nin ortaya koyduğu yeni
siyaset modeli halkın temel değerlerini, Cumhuriyet'in
kazanımlarını uzlaşma zemini olarak ele alın bir siyasettir. Uçlar
ve aşırılıklar yerine orta yolu önermektedir. AK Parti her türlü
köktenciliği, aşırılığı, radikalizmi reddeden, dine dayalı veya din
eksenli bir parti değil insan eksenli bir parti, toplum
mühendisliğini reddeden, orta yol, uzlaşma ve itidali esas alan bir
partidir. AK Parti kimlik siyaseti yerine kimlikli siyaseti tercih
eder. Biz bu yola böyle koyulduk" dedi.
"YAN GELİP YATMAYACAĞIZ"
Belediyelerde dinamik ve vizyon sahibi bir anlayışı
kurumsallaştırarak yerel kalkınmayı sağlamak zorunda olduklarını
vurgulayan Erdoğan, belediyelerde dürüstlük ve şeffaflığın
kurumsallaşması, temsil ve katılımın en ideal şekilde sağlanması,
şehir halkını topyekün nazara alacak bir vizyonun geliştirilmesinin
esas alınması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, "Tüyü bitmemiş
yetimin hakkı sizde. Bunu kılı kırk yararak tasarruf etmelisiniz.
Halkımızın gönlüne girmeli, halkımıza da gönlünüzdeki özel yere
yerleştirmelisiniz. AK Parti geçici bir rüzgarın, dönemsel bir
yönelişin, tesadüflerin eseri değil, kökleri milletin vicdanında
olan ve uzun yıllar içinde milletin ruh kökünde mayalanan bir temel
arayışın partisidir. AK Parti'nin oturduğu bu adreste ev sahibi kim
diye sorabilirsiniz. Ev sahibi milletin ta kendisidir. AK Parti şu
anda evsahibi Türk milleti olan bu adreste oturuyor ve burada
hizmet üretmeye çalışıyor. Millete rağmen değil milletle birlikte
büyüyeceğiz" diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti'nin önümüzdeki dönemde de çok çalışması
gerektiğini dile getirerek, gelecek yıl için seçim yaşanacağına
işaret etti. Erdoğan, "Önümüzde iki önemli seçim var.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekili seçimleri var. Yan gelip
yatamayız. Çok çalışmalıyız. Yaptıklarımızı sürekli anlatacağız.
Nereye gidersek anlatacağız" dedi.
"BİZİ IMF İLE YENMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünü hükümetin eğitim,
sağlık, ulaşım, sosyal güvenlik ve ekonomi alanındaki icraatlarına
ayırdı. Muhalefetin AK Parti'yi IMF ile yenmeye çalıştığını dile
getiren Erdoğan, bazı çevrelerin 'Türkiye'nin borcu çok'
aldatmacası içerisine girdiğini söyledi. "Borç yiğidin kamçısıdır"
diyen Başbakan Erdoğan, "Hep IMF, IMF diyorlar. Bunlarla bizi
yenmeye çalışıyorlar. Türkiye, IMF'nin kurucu ortaklarından
biridir. Sonradan katılmadı. Bundan önce gelen tüm hükümetler IMF
ile masaya oturdu, stand-by anlaşması yaptılar. Bunun içinde CHP,
Anavatan, MHP, DYP'si de var. Bunların hepsi de IMF'ye borçlandı.
Biz göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye borcu 23 milyar doların
üzerindeydi, şimdi 9.7 milyar dolara düştü. Nereden nereye. Halep
ordaysa arşın burada. IMF ile yaptığımız müzakereler dünya
piyasalarında kredibilitemizi arttırıyor" şeklinde konuştu.
Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu'nun
çalışmalarını son aşamaya getirdiği bir hazırlığı da açıkladı.
Erdoğan artık geçici işçi diye bir şey olmayacağını belirterek,
"Çalışma tamamlandıktan sonra kadrolu daimi işçi ve mevsimlik işçi
olacak. Geçici kadro yok. Bunu da bitiriyoruz" dedi.