Erdoğan'dan İsrail'e koşulsuz 4 şart
Abone olBaşbakan Kanada'da İsrail için konuştu, her iki ülke arasında ilişkilerin normalleşmesi için şart koştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanada'da konuştu İsrail
için dört şart koştu. Erdoğan bu şartların yerine getirilmesi
halinde İsrail'le ilişkilerin tekrar normalleşebileceği mesajı
verdi. İşte Erdoğan'ın o dört şartı;
Başbakan Erdoğan, Toronto Star gazetesine verdiği mülakatta, İsrail
ile ilişkilerdeki gerginliğin bu ülke 4 koşulu karşılayana kadar
süreceğini ifade ederek, bu koşulları şöyle sıraladı: "Mavi Marmara
gemisine düzenlenen saldırıdan dolayı özür dilemesi, saldırıda
hayatını kaybeden 9 kişinin ailesine tazminat ödemesi, BM Genel
Sekreteri Ban Ki-mun'un çağrısını yaptığı gibi olaya ilişkin
uluslararası bir soruşturmayı kabul etmesi, Gazze'ye uyguladığı
ambargoyu kaldırması."
Gazetede Harun Sıddıki imzasıyla yayımlanan mülakatta, Türkiye'nin
İsrail ile köklü ilişkilerini kesme niyetinde olmadığı görüşüne yer
verildi.
İsrail'in ambargonun yumuşatılacağı açıklamasının hatırlatılması
üzerine "Bu açıklamaları duyduk, ama hiç bir adım atılmadı.
Geçmişte de benzer açıklamalar yapılmıştı" diyen Erdoğan,
Türkiye'nin, saldırının mağdurları adına İsrail'e dava açmayı
planladığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Gazze'ye giden yardım gemilerinin tamamıyla
hükümetten bağımsız kuruluşlar tarafından organize edildiğini, 33
ülkeden gönüllülerle birlikte gıda, ilaç, oyuncak, inşaat malzemesi
gibi insani yardım malzemesi taşındığını kaydetti.
"DEVLET TERÖRÜ"
Saldırının İsrail karasularının 72 mil açıklarında uluslararası
sularda düzenlendiğine, silah, tüfek ve plastik mermilerin
kullanıldığına işaret eden Erdoğan, İsrail'in kendisini savunma
hakkının olduğu argümanlarının kendisine yabancı olmadığını ifade
ederek, "Tabii ki sınırlarınızı silahlı kişilere ya da düşman bir
orduya karşı koruyabilirsiniz ve bu tür bir eylemi kendi ulusal
sınırlarınızda düşünebilirsiniz, ancak bunu uluslararası sularda
yapmaya hakkınız yok. Ben bunu devlet terörü olarak yorumluyorum"
diye konuştu.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin bazılarına yakın mesafeden, göğsün
yukarısı ya da boynun arkasından ateş edildiğine dikkati çeken
Erdoğan, eğer niyet öldürmek değilse, diz seviyesinin altına
plastik mermilerle ateş edilebileceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, yardım gemisindekilerin İsrail'den Türkiye'ye
gönderilmesi konusundaki çabalarından dolayı ABD Başkanı Barack
Obama'yı arayarak teşekkür ettiğini belirterek, "Başkan Obama'ya,
müdahalesinden dolayı minnettarım. Eğer bu çok hızlı tepki
olmasaydı, işler daha problemli hale gelebilirdi" dedi.
Gazze'de insani felaketin yaşandığına dair BM ve diğer raporlara
atıfta bulunan Erdoğan, bir bağışçılar konferansında sözü verilen
yardımların henüz teslim edilmediğini anımsattı.
"İSRAİL KARŞITI DEĞİLİZ"
Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine, Türkiye'nin İsrail karşıtı
olmadığını, Türkiye'nin Orta Doğu'da İsrail'e dostane tek ülke
olduğunu belirterek, "Hatta o kadar ki, Ehud Olmert hükümeti
zamanında Türkiye, Suriye ile dolaylı görüşmeler yürütmesinde
İsrail'e yardımcı oldu" ifadesini kullandı.
Görüşmelerde 5 tur yaptıklarını ve son turun da Olmert'in katıldığı
6 saatlik toplantıda Başbakanlık Konutunda yapıldığını hatırlatan
Erdoğan, bir tür anlaşmanın yazımı sürecine başladıklarını, bu
toplantının pazartesi olduğunu, çalışmaları tamamlamak üzere cuma
günü geri gelmeyi kararlaştırdıklarını anlattı. Ancak bu
"cuma toplantısının" hiçbir zaman olmadığını,
cumartesi günü İsrail'in Gazze'yi bombalama operasyonunun
başladığını söyleyen Erdoğan, "Cuma günü yaklaştıkça
İsrailliler çağrılarımıza cevap vermiyordu, herhalde bombalamanın
hazırlıkları içindeydiler. Daha önceleri ne zaman arasak her zaman
geri dönmüşlerdi, ancak bu sefer dönmediler" dedi.
Erdoğan, bir başka soru üzerine, Türkiye'nin Batı'ya sırtını
çevirdiği yönündeki tespitleri çok yanlış bulduğunu kaydederek,
"Türkiye, dünyanın tüm kesimleriyle temaslarını geliştiriyor, ancak
hiç kimseyle ilişkilerini kesmedi. Böyle bir şey gündemde yok" diye
konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, diğer bir soru üzerine de,
Türkiye'nin AB'ye katılmayı hala çok istediğini sözlerine
ekledi.