Erdoğan'dan İslam'ın güncellenmesi açıklaması
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan kadınlar üzerinden açıklamalarda bulunan ilahiyatçıları hedef aldı. İslam'ın güncellenmesi gerektiği yönündeki sözlerine de açıklık getiren Erdoğan, tartışmalara 'Biz dinde reform aramıyoruz' cümlesiyle son noktayı koydu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü kadınlar günü
programında bazı ilahiyatçıların açıklamalarına tepki göstererek
İslam'ın güncellemesine yönelik açıklamalarda bulunmuştu. İslam
dininin ve Kuran-ı Kerim'in değiştilemeyeceğinin altını çizen
Erdoğan, ancak bazı içtihatların, uygulamaya ilişkin kuralların
uygun şekilde yenilenmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Genel Merkezi'nde Siyaset Akademisi'nin açılış töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları:
"İSLAM'IN GÜNCELLENMESİ" TARTIŞMASINA YANIT
Bu değişim meselesi asırlara dair bir husustur. Değişimi inkar
etmek kendi kendini kandırmak demektir. Elbette asla değişmeyen ve
değişmeyecek olan kurallar da vardır. Mesela İslam'ın son din
olduğu bir hakikattır. Bununla kimse oynayamaz. Allah'ın yüce
kitabımız Kuran-ı Kerim'de açıkça ifade ettiği hükümler asla
değişmemiştir, değişmeyecektir. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı
Kerim, kıyamete kadar caridir. Bu da bundan sonra da kıyamete kadar
gelecek olan tüm toplumlar, yaşanacak tüm hadiseler, ortaya kadar
tüm yeni durumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir.
Bunların uygulamadaki karşılıkları elbette zamana, şartlara göre
değişecektir. Mecelle kaidesidir, yani; "Ezmânın tagayyürü ile
ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz". Biz içtihatları değiştirmezsek,
uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece
kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini
geliştirmek durumunda.
"HİÇ KİMSENİN BİZİM DİNİMİZİ KARİKATÜRİZE ETMEYE HAKKI
YOKTUR"
Birilerinin çıkıp hayatın gerçekleri ile ilgisi olmayan sözler edip
kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme
hakkına sahip değildir. Bu tartışmanın en çarpıcı örnekleri son
günlerde kadınlar konusunda yaşanıyor. Ülkemizde pek çok örneğini
gördüğümüz bir tehdit ortamında insanlar neye itimat edeceğini
elbette şaşırıyorlar. Bu konularda konuşma yetkisi benim değil. Ben
Diyanet İşleri Başkanı değil, Cumhurbaşkanıyım. Bir insan olarak
dinime getirilen bu zafiyete de tahammülümüz yok. burada
bildiğimizi, inandığımızı da söylemek zorundayız. İnşallah şu anda
Başbakan Yardımcımız da burada, Din İşleri Yüksek Kurulumuz,
Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmamalı. Bu tür adamlar
konuşur, alanı boş bırakırsa ortaya böyle zaaflar çıkar.
İlahiyatçılarımızın, muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor
ya da sesleri duyulmuyor. Ya da korkuyorlar. Niye korkuyorsun be
kardeşim? Çıkacaksın gerçek neyse söyleyeceksin.Hiç kimsenin
dinimizi böyle karikatürize etmeye hakkı yoktur.
Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama çıkıp da kadınlarla
ilgili, yaşlılarla ilgili konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi
görmezden gelemez. Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı
bir temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var. FETÖ
tecrübesi bu bakımdan çok önemlidir. Bizim ilahiyatçılarımız,
Diyanet İşleri Başkanlığımız, bunlar meydanı FETÖ gibi alçaklara
bıraktılar, toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olmayacak da
hangisi bize örnek olacak.
"SOSYAL MEDYADA KONUŞMAYA BAŞLADILAR, BU FAKİRİ
KORKUTAMAYACAKSINIZ"
Birileri sosyal medyada konuşmaya başladı. Siz bu fakiri
korkutamayacaksınız. Hak neyse ben onu söylemeye devam edeceğim.
Kitabımızın, İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye
hakkınız yok. Bu tür gözlüklerle bakara, dinimize fatura kesmeye de
hakkınız yok. Bu örgütlerin arkasında falanca var, filanca
var yaklaşımı... Arkasında kim olursa olsun ortada çözülmesi
gereken ciddi bir mesele vardır. 160 ülkede çalışıyorum diyor.
Arkasında ne kadar İslam düşmanları varsa onlar arkasında. Dert
ümmeti bölmek. İslam'ı bölmek. İslam'ı parçalamak. Bunlara asla
zemin hazırlamamız gerekiyor.
Ömrünü İslam'a adamış ilim adamları ile bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bu konuda ilgili kurumlarımızın ve muteber ilim adamlarımızın daha cesur davranmasını rica ediyorum. Aksi halde hep birlikte çok büyük bir vebal altında kalacağımız açıktır.
"HER AN AFRİN MERKEZE GİREBİLİRİZ"
Hedef Afrin. İyi bir noktaya geldik. Etkisiz hale getirilenlerin
sayısı 3171 oldu. Afrin merkez kuşatılmış vaziyette. Her an merkeze
girmekle karşı karşıyayız.
PYD/YPG maaşı Amerika'dan alıyor. Bunları kendisine söylediğim zaman beyefendi rahatsız oluyor. Siz bütçeye koydunuz. Ben ekranda izletince de, diyorlar ki Amerika düşmanlığı çoğalır. Ben hiçbir şey yapmadığım halde Amerika'da Türkiye düşmanlığı aldı başını gidiyor.
"KANAL İSTANBUL'DA GECİKTİK"
Geciktik. Kanal
İstanbul'la dünyada yeni bir ufku açacağız. Kanal İstanbul çok ses
getirecek. Sıradan bir olay değil, ama geciktik. İhalesini hemen
yapıp işi bitirmemiz lazım.
AFRİN'DE SON RAKAM 3171
Bugün 49. gününe
giren Zeytin Dalı Harekatı'nı yürütüyoruz. Burayı emin bir belde
haline yeniden getirmenin mücadelesini veriyoruz, vereceğiz. 3171
şu ana kadar. Sayıyı altıktan sonra bu artmıştır. 815 kilometre
karelik alanın üzerindeki bölgeyi kontrolümüz altına getirdik.
Burada da 2 bin kilometre karelik alanı kontrolümüz altına alacak
Afrinli kardeşlerimizi kendi evlerine göndereceğiz. Afrin'e 6
kilometre kare falan Cinderes'ten kalmıştır. Evler tek tek elden
geçiriliyor. Bölücü terör örgütü çocukları, kızları, bıyıkları bile
terlememiş körpe delikanlıları anne babalarının gözü önünde
öldürüyor. Ükemizden birileri de hala çıkıp bizim Afrin'de ne
işimiz var diyebiliyor. Üstelik bunlar Türkiye'de siyaset yapıyor.
Biz teröristleri Afrin'de imha etmezsek onların eylem yapacağı tek
yer Türkiye'dir. Kimse kendini kandırmasın. Başkalarını kandırmaya
da çalışmasın.
"BUGÜN AFRİN'DEYİZ, YARIN MÜMBİÇ'TE
OLACAĞIZ"
Suriye'deki mesele herhangi bir kesimin kendi hakkını, hukukunu
koruma çabası değildir. Amaç bölgemizin bağrına kanatılacak bir
hançer sağlamaktadır. Bu hançeri tutan el de, ondan fayda
sağlayacak olan da bellidir. Kimse bizden böyle bir hançerin
saplanmasına rıza göstermemizi beklemesin. Bugün Afrin'deyiz, yarın
Mümbiç'te olacağız, ertesi gün Fırat'ın doğusunun Irak sınırına
kadar teröristlerden temizlenmesini sağlayacağız.
MOODY'S TEPKİSİ
Siz bakmayın kimi kredi derecelendirme kuruluşlarının ali cengiz
oyunlarına. Onların tek derdi Türkiye'yi köşeye sıkıştırarak bundan
nemalanacaklara yol açmaktır. Sizin kredi derecelendirme
kuruluşları olarak verdiğiniz notlar bizim karden notu değildir.
Bizim karne notu halkımızın notudur. Senin ölçü ne ya? Önce ölçünü
ortaya koy. Yanımızda komşu batmış bitmiş bir anda 4 kademe
yükseltiyorsun. Türkiye ekonomisi ile ilgili de kalkıp yok
durağanmış, yok bir derece indiriyormuş. Sizi de çok iyi tanıyoruz.
Sen neye bakıyorsun? Bunlarda ölçü siyaset. Biz artık bunlardan
emin almıyoruz.
"ÜLKEMİZE GİYDİRİLMEYE ÇALIŞILAN DELİ GÖMLEĞİNİ
PARAMPARÇA EDİYORUZ"
Bizim artık IMF ile işimiz yok bitti. Düne kadar Türkiye'ye
efelenenler bugün askerimizin karşısında gizlenecek delik arıyor.
Şu anda Genelkurmay Başkanı ile komuta kademesi ile subayları ile
eri ile dimdik ayakta ve ÖSO ile birlikte yürüttükleri Afrin
operasyonunda da şahsım ve milletim adına ben ordumuzu
kucaklıyorum. Şehitlerimize rahmet diliyorum. Gazilerimize şifalar
diliyorum. Güvenlik güçlerimizin ayakları altında ezilenler sadece
terör hedefleri değildir, aynı zamanda ülkemize ve bölgemize
giydirilmeye çalışılan deli gömleğini de paramparça ediyoruz.
Türkiye'nin sahaya güçlü bir şekilde girmiş olması emperyalist
hedefleri kursakta bırakıyor.
CHP'NİN ZİYARETİ: GELDİKLERİ GİBİ GİTTİLER
CHP arkadaşlarımızı ziyaret etme noktasında kaldılar bunların hepsi
tezgah. Grubumuz prim vermedi, geldikleri gibi gittiler. Biz
bunları tanıyoruz ama böyle bir ziyaret talebinde bulundukları için
de gelmesinler demedi arkadaşlarımız. Hiçbir şeyleri bunların
güvenilir değil. Onların kimlerle ittifak kuracaksa kursunlar.
Kimlerle yürüdükleri belli. Kandil, Tendürek, Cudi'de olanlarla
yürüyorlar. Biz de milli ve yerli olarak milletle beraber
yürüyoruz. Bu dayanışmamızı 2019 seçimlerinde taçlandırmak
suretiyle en ideal noktaya kavuşturacağız. Bu düşüncelerle bir kez
daha Siyaset Akademimizin 18. döneminin hayırlı olmasını
diliyorum.