Erdoğan'dan IŞİD'le pazarlık yapıldı iddialarına en net cevap
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan BM’nin Genel kurul görüşmelerine katılmak üzere New York’a hareketinden önce basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan "Türk rehinelerin kurtarılması için takas
yapıldı mı" sorusuna, "Velev ki olsa dahi böyle
bir takas olmuş olsa bile ben şuna bakarım: Benim 49 vatandaşımızın
karşılığı hiçbir şeyle değişmez, hamdolsun ailelerine kavuştu diye
düşünürüm" cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan BM’nin Genel kurul
görüşmelerine katılmak üzere New York’a hareketinden önce basın
toplantısı düzenledi. Erdoğan "Türk rehinelerin
kurtarılması için takas yapıldı mı" sorusuna, "Velev ki olsa dahi
böyle bir takas olmuş olsa bile ben şuna bakarım: Benim 49
vatandaşımızın karşılığı hiçbir şeyle değişmez, hamdolsun
ailelerine kavuştu diye düşünürüm" cevabını verdi.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) 69’uncu Genel Kurul
görüşmelerine katılmak üzere New York’a hareket etmeden önce Ankara
Esenboğa Havalimanı’nda basın mensuplarına açıklamalarda
bulundu.
"1 AY TÜM PERSONELİMİZ İZİNLİ
OLACAK"
Kurtarılan konsolosluk personelleri ve ailelerini Köşk’te
ağırladığını ve onlara 1 aylık izin verildiğini belirten
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim için gerçekten tarihi bir anı
yaşadığımız ve 102 gün süren Musul Başkonsolosluğumuzdaki
başkonsolos ve tüm görevliler ile ilgili sürecin gerçekten
başbakanlığım döneminden itibaren sağ salim biz görevlilerimizi
ülkemize döndürmenin gayreti içerisindeyiz. Hep bunu ifade
etmiştim. Hamdolsun sağ salim 49 görevlimizin ülkemize dönmesi
ailelerine kavuşması bizim ayrı bir mutluluk vesilemiz oldu. Bu
sabah ben kendileriyle tüm aileleriyle Çankaya’da bir araya geldim.
Kendileriyle konuşmamızda 1 ay izin kendilerine verme noktasındaki
başbakana da bunu ileterek, dedi ki kendilerini bir ay izinli
kılalım. 1 ay süre ile bu kardeşlerimiz ayrılığı gitmez ama
giderilmiş olsun dedik. 1 ay tüm personelimiz izinli
olacak" dedi
"BU, TARİHE DÜŞÜLECEK ÖNEMLİ BİR
KAYITTIR"
Milli İstihbarat Teşkilatı’na teşekkür eden Erdoğan, şunları
kaydetti:
"Bu süreçte bizimle olan bu haberleşme ağını çok başarılı bir
şekilde sürdürdüler. Sadece adıyla müsemma olduğu burada milli bir
istihbarat çalışması sürdürüldü. Herhangi bir yerden burada
ikili üçlü böyle bir şey söz konusu değil. Tamamıyla kendi
gayretleri ile bu işi sürdürdüler ve bu noktaya vardılar. Burada
işin farklı gelişmeleri olabileceği için de her an yine Türk
Silahlı Kuvvetlerimiz başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere
sürekli bu olayın başından itibaren içinde oldular. Birlikte böyle
bir operasyonu sürdürdük. 8. noktaya kadar devamlı bu takipler
yapıldı. Bugün neredeler, yarın nerede olabilirler. Hep bunun
araştırması, çalışması yapıldı. Bu tarihe düşülecek önemli
bir kayıttır diye inanıyorum."
"MADDİ PAZARLIK KATİYEN SÖZ KONUSU DEĞİL,
DİPLOMATİK PAZARLIK SÖZ KONUSU"
Türk personellerin kurtarıldığı operasyon ile ilgili pazarlık
yapıldı iddiaları sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu
iddiaları ileri sürenler neye dayanarak bunu ileri sürüyorlar,
bilemem. Pazarlıktan neyi kastediyorlar bunu da bilemem. Burada
eğer maddi bir pazarlıktan bahsediyorlarsa böyle bir şey katiyen
söz konusu değil. Ama siyasi noktada diplomatik bir pazarlıktan
bahsediyorlarsa tabi ki siyasi, diplomatik bir pazarlık kesinlikle
söz konusu. Zaten bir diplomasi zaferidir bu. Bu siyasi bir
pazarlığın neticesidir. Başkonsolosumuz Öztürk Bey, an be an bu
konuda ayrı bir örnek teşkil etmiştir. Sürecin iyi yönetilmesinde
onun da ciddi katkıları olmuştur. Çok açık net şunu söylüyorum.
Olayın pazarlık boyutunu alışılmış bir maddi pazarlık diyorsanız
böyle bir şey asla mümkün değildir. Olmamıştır. Şu an tabi elinde
kalemi olan yazacak, ağzı olan konuşacak. Gölge düşürme gayreti
içinde olanlar olabilir" diye konuştu.
"BU TAVRI ARTIK BELİRLEMEMİZ
LAZIM"
Türkiye’nin koalisyon konusunda tavrının ne olacağı hakkında
değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "NATO Zirvesi’ndeki
görüşmelerde de ifade ettim. Bizim önümüzde böyle bir durum var.
Biz bu çerçevede ancak insani yardım konusunda lojistik destek
veririz. Bunun dışındaki işlerin içerisinde biz rol almayız dedik.
Bundan sonraki süreçle ilgili mesele ayrı bir konu. Bu sabah
başbakanımızla da görüştüm. Sizler çalışmalarınızı yapın dedim.
Bizler de Birleşmiş Milletler’de zaten görüşmeler yapacağız.
Döndükten sonra oturur değerlendiririz. Ne gibi bir tavır
alacağız ki bu tavır, daha çok tabi Suriye’den Irak’tan şu anda
ülkemize gelen komşu ülkelerdeki dost, kardeşlere karşı ortaya
koymamız gereken bir tavırdır. Bu tavrı da artık belirlememiz
lazım. Operasyon denilince akla sadece uçakların vurması, tank,
top, silah bunun olması anlamına gelmez. İşin bir de siyasi
diplomatik operasyon çeşidi vardır. Şu andaki uygulama bu ikinci
söylediğimdir. Bu operasyon da başarıyla neticelenmiştir"
ifadelerini kullandı.
"ÇALIŞMA TAMAMIYLA
MİLLİDİR"
Türkiye’nin yabancı istihbarat birimlerinden destek alıp almadığı
sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çalışma tamamıyla
millidir. Tamamıyla istihbarat örgütümüzün çalışmasıyla bu iş
olmuştur. Bölgede bazı teknik istihbarat bilgileri bölge ülkeleri
arasında yapılmaktadır. Bunların içerisinde de zaman zaman insani
istihbarat da olmaktadır. Ama bunlar istihbaratın geneliyle ilgili
alakalı konudur. Bu operasyon tamamıyla bizim kendi istihbarat
teşkilatımızın hünerini ortaya koyduğu, bölgede Türkiye’nin dikkate
alınmasını gerektiren bir hareket olmuştur. Bölgede Türkiye’siz bir
karar vermek aslında şu andaki gelinen neticenin de en önemli
sebeplerinden birisidir" diye konuştu.
"TAMPON BÖLGE KONUSU
ÖNEMLİ"
Tampon bölge konusu ile ilgili gelinen nokta sorulan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Bizim silahlı kuvvetlerimizin başta Amerika
olmak üzere diğer silahlı kuvvetlerle bölgede bir çalışması var.
Tampon bölge konusu önemli. Bu da Suriye tarafında bizim sınırımıza
yönelik bir tampon bölge oluşturulması benim NATO Zirvesi’nde zaten
işlediğim bir konuydu. İkili görüşmemizde Obama’ya bu konuyu aynı
şekilde ifade etmiştim. Bu konuda müşterek ne gibi adımlar
atabiliriz, buradaki sınırlarımız ne olabilir, hangi çerçevede bu
adımlar atabiliriz bunları kendileriyle konuştuk"
diye yanıt verdi.
"ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİSİNİ TEKRAR
GÖDEN GEÇİRECEĞİZ"
Türkiye bundan sonra muhalif olarak koalisyona katkı vermeye sıcak
mı bakıyor, sorusu için Erdoğan, "Koalisyon ve bu koalisyon
güçleriyle bundan sonraki yol haritası bütün bunların geniş
istişaresi aramızda yapılması gerekir. Geniş istişareden sonra da
kararı ona göre alırız. Bunlar ayaküstü hemen bizim
cevaplayacağımız konular değil. 1 milyon 300 bin insan artık
ülkemize gelmiştir. Arkadaşlarımız hükümet olarak bu çalışmayı
aralarında görüşecekler. Döndükten sonra biz kendileriyle ulusal
güvenlik stratejisini tekrar gözden geçireceğiz" ifadelerini
kullandı.
"BENİM 49 TANE VATANDAŞIMIN KARŞILIĞI
HİÇBİR ŞEYLE DEĞİŞİLMEZ"
Operasyonel anlamda rehinelerin kurtarılması ile ilgili 3 IŞİD
militanı ile takas iddiaları sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her
şey milli. Bütün bu operasyonun her türlü başlıkları tamamen Milli
İstihbarat Teşkilatımızın maharetidir. Burada takas oldu mu olmadı
gibi şeyler, herkes bir şey yazacak. Biz burada şuna
bakacağız. Takas oldu ya da olmadı. Netice bizim 49 tane
vatandaşımız Türkiye’ye geldi. Bizim bu 49 vatandaşımızı hiçbir
şeyle değiştirmemiz mümkün değil. Bunun üzerinde durmamız lazım.
Velev ki böyle bir takas dahi olmuş olsa ben şuna bakarım bir
cumhurbaşkanı olarak. Benim 49 tane vatandaşımın karşılığı hiçbir
şeyle değişilmez. Onlar artık ülkeme geldi. Bundan sonraki süreç
bizler için çok daha farklı olacaktır. Karar alma mekanizmalarımız
çok daha rahat karar verecektir" dedi.