Erdoğan'dan ırkçılık eleştirisi
Abone olBaşbakan Erdoğan ırkçılığın, islamofobinin ve antisemitizmin bir insanlık suçu olduğunu söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, antisemitizmin, ırkçılığın ve
islamifobianın bir insanlık suçu olduğunu belirterek, "Marjinal
örneklerden yola çıkarak tüm Müslümanların töhmet altında
bırakılması son derece yanlıştır" dedi.
Devlet Bakanı Faruk Çelik'in koordinasyonunda Grand Cevahir
Oteli'nde düzenlenen Türk soydaş ve akraba topluluklarının
kurdukları sivil toplum örgütleriyle buluşma yemeğinde konuşan
Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye yük olacağını iddia edenlerin ufuktan,
vizyondan, gelecek tasavvurundan uzak, gelecek perspektifinden
bigane olduğunu söyledi.
Erdoğan, 72.5 milyon nüfusuyla, genç dinamik gücüyle, eğitimli
insanlarıyla Türkiye'nin AB'ye yük olamayacağını, tam tersine
vizyon ve güç katacağını vurguladı.
Irkçılığın bir insanlık suçu olduğuna dikkati çeken Erdoğan, başta
Avrupa olmak üzere kimi ülkelerde tırmanan vatandaş ve soydaşlara
yönelik ırkçı saldırıları bir kez daha şiddetle kınadığını
kaydetti.
İSLAM KARŞITLIĞINI KÖRÜKLEYECEK DAVRANIŞLAR
Erdoğan, medeniyetler arası diyalog için İspanya ile yoğun çaba
sarf ederken, sanatçıların, medya mensuplarının, karikatüristlerin,
müzisyenlerin, bilim adamlarının ve hatta siyasetçilerin İslam
kardeşliğini tahrik ve tahrip eden bir yaklaşımla İslam
karşıtlığını körükleyecek sorumsuzca davranışlar sergilemesinin
kabul edilemeyeceğini söyledi.
Müslümanlara yönelik rencide edici tavır, davranış, söylem,
politika ve yayınların ifade özgürlüğü bahanesinin arkasına
gizlenemeyeceğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Özgürlükler sınırsız değildir. Özgürlük alanı, bir başkasının
özgürlük alanına kadardır. O özgürlük alanının sınırına geldiğinde
senin özgürlük alanın biter. Aksi takdirde mütecaviz olursun. Büyük
devletler, farklı etnik ve kültürel grupların kendilerini öteki
gibi hissetmedikleri devletlerdir."
Erdoğan, çifte vatandaşlığa karşı çıkmanın temel hak ve
özgürlüklere karşı çıkmak olduğunu belirterek, Avrupa'da temel hak
ve özgürlükler kapsamında yasak koyan ülkeler bulunduğu gibi çifte
vatandaşlığı kabul eden ülkeler de olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, "Fakat bakıyorsunuz benim vatandaşıma Allah
selametlik versin. Ben diyor 'Çifte vatandaş olmam'. Mesela Fransa.
Çifte vatandaş olmuyor. Niye olmuyorsun? 'Ben onların pasaportunu
taşımam' diyor. Onlara adeta bir din değiştirmek gibi geliyor. Bu
konuda sivil toplum örgütlerine çok büyük görev düşüyor. Sen ikinci
pasaportunu da alacaksın ve oranın siyasi yaşamında da etkin hale
geleceksin. Bu konuda rahat olun. Çift pasaport taşımak seni asli
kimliğinden uzaklaştırmaz, merak etme" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarih ve talih bizi ayrı coğrafyalara dağıtmış olabilir ama bizim
gönüllerimiz bir, bizim yüreklerimiz ortak çarpıyor. Hasretimiz
bir, özlemlerimiz, arzularımız, kaderimiz bir. Biz hepimiz
kardeşiz. Biz aynı boyun evlatlarıyız. Solingen'de bir kardeşimizin
burnu kanasa aynı anda beş kıtada sızısını yüreğimizde hissederiz.
Saraybosna'da bir masumun gözyaşı toprağa değdiğinde aynı anda
hepimizin yüreğine ateş düşer."
Erdoğan, yurt dışında yaşayan Türk soydaşlarının bulundukları
ülkelerde Türk kültürünün ve Türkiye Cumhuriyeti'nin adeta birer
büyükelçisi gibi olduğunu belirterek, "Bugün dayanışma her
zamankinden çok daha fazla önem arz ediyor" dedi.
"AİHM, HESABINI SORMALI"
Erdoğan, dün Hocalı katliamının yıl dönümü olduğunu anımsatarak,
"Biz katliamları yaşamak istemiyoruz. Ama yaşayanların bunun
ıstırabı içinde olduklarını bilerek, bunu paylaşmak, ama
yaşatanlara da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Adalet Divanı'nın
hesabını sormasını istiyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, sözlerini, "Sevgili kardeşlerim, Türkiye her zaman
yanınızda olacak. Bundan endişeniz olmasın. Bu zamana kadar
desteğini, katkısını sizlerden esirgemedi. Bundan sonra da
esirgemeyecek" diyerek tamamladı.