Erdoğan'dan imam-hatip yorumu

Abone ol

Başbakan Erdoğan, ''Bu ülkenin liselisi de kolejlisi de imam hatiplisi de bizim canımız ciğerimizdir. Bunların arasında ayrımcılığa gidenler bu ülkeye ihanet ediyorlar" de

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasi içinde meşru bir hükümet olduklarını belirterek, ''Meşruiyetimizi ne medyadan, ne muhalefetten alıyoruz. Meşruiyetimizi milletten alıyoruz'' dedi. Erdoğan, İstanbul Green Park Otel'de düzenlenen ''1. Bölge Teşkilat Eğitim Programı'' toplantısında yaptığı konuşmada, partisine yöneltilen kadrolaşma iddialarını yanıtladı. Erdoğan, her attıkları adımda kendilerine, siyasi yaklaştıkları eleştirisi yapıldığını belirterek, şunları kaydetti: ''Unutmayın, bu ülkede önce kendileri aynaya baksınlar. Yıllar yılı bu ülkede kendileri bu işi yaptılar. Muhalefet, gittiği her yerde 'AK Parti kadrolaşıyor' diyor. Ne kadrolaşması? Biz KPS sınavı ile devlete alınan memur içinden memur alıyoruz. Bunlar, yeni alınan memurlar, gençlerdir. Bunlar, KPS sınavına giriyor. Sınav, merkezi yapılıyor. Bunların içinden de belli puanın üzerinde alanlar, gelip devlette görev alabilecekler. Yani biz bunu da yapmayacak mıyız? Gelsinler bize başka metodlar önersinler, onu uygulayalım. Eğer kendi metodlarını uygulamamızı istiyorlarsa merak etmesinler biz öyle metodlar uygulamayız. Bunu geçmişte beraber oldukları arkadaşları açık ve net olarak söylüyorlardı. 'Tabii partinin mensubunu alacağız' diyorlardı. Bunu Adalet Bakanlığı'nda yaptılar. Şu anda muhalefet partisinin liderinin beraber olduğu tüm arkadaşları bunu yaptılar. Bunu açık, net söylediler. Medya bunun şahidi, Türkiye bunun şahidi... Biz böyle bir şey yapmadık. Bugün gazetelere başlıklar atılıyor. Erdoğan dedi ki, 'tabii ki imam alacağım' diye. Arkadaşlar, saptırmalarına gerek yok. Biz demokrasi içerisinde meşru bir hükümetiz. Meşruiyetimizi ne medyadan, ne muhalefetten alıyoruz. Meşruiyetimizi milletten alıyoruz. Anayasa, yasalar içinde yapılması gerekenleri yapıyoruz.'' ARTIK DEVLET TİCARETTEN ÇEKİLSİN DİYORUZ Şu anda ciddi öğretmen açığı bulunduğunu ve bir çok kadroya memur almaları gerektiğini anlatan Başbakan Erdoğan, bu kadroların yeni ihdas edilmediğini, emeklilik ve ayrılmalardan kaynaklandığını söyledi. Devlete artık işçi almadıklarını ve işçi kadrolarının azaldığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz diyoruz ki: artık devlet ticaretten çekilsin ve devlet denetleyen, düzenleyen hukuk gösteren olsun. Ama Türkiye'de bu kadar cami var, imamsız cami olur mu? Bir taraftan diyeceksin ki, 'misyonerler Türkiye'yi istila ediyor, Anadolu'nun her tarafına dağılmışlar, İncil dağıtıyorlar, şunu bunu yapıyorlar'. Öbür taraftan bu ülkenin İlahiyat Fakültesi İmam Hatip Okulu'ndan mezun olana, bir camiyi teslim etmekten korkacaksın. Bu nasıl bir mantıktır. Bunu anlamak mümkün mü? Adam kalkıyor 'Erdoğan, imam hatip mezunu' diyor. Ne olacak yani? Ben bunu gizlemiyorum ki. İllegal bir örgüt mü, bu imam hatip liseleri?'' Erdoğan, İmam Hatip Okulları'nın geçmişinin Atatürk dönemine kadar dayandığını belirterek, ''İmam Hatip Okulu'ndan mezun olanlar, bu ülkede ikinci, üçüncü sınıf vatandaş mı? Gururla söylüyorum, ben bu okuldan mezun oldum. 4 çocuğumun 4'ü de bu okuldan mezun oldu. Sonra farklı fakültelerde okuduk, bugünlere geldik'' diye konuştu. Ülke çocuklarını kamplara ayırmaya kimsenin hakkı bulunmadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Bu ülkenin liselisi de kolejlisi de imam hatiplisi de bizim canımız ciğerimizdir. Bunların arasında ayrımcılığa gidenler bu ülkeye ihanet ediyorlar. Bunu özellikle vurguluyorum'' diye konuştu. Erdoğan, ayrımcılık yapanları anlamadığını kaydetti. NİYET OKUYUCULUĞUNU LÜTFEN BIRAKALIM Hükümet olarak milletin ihtiyaçlarını, taleplerini karşılamaya çalıştıklarını belirten Erdoğan, ''Niyet okuyuculuğunu lütfen bırakalım. Adam geliyor, benim kafamın içini okuyor. Benim niyetimin ne olduğunu nereden biliyorsun, benim adıma hüküm veriyorsun? Bunlar bizden öncekilerin başına gelmiş şeyler değil'' dedi. Türkiye Cumhuriyeti'ni medeniyet yarışında öne çıkarmak, özgürlükleri genişletmek, ekonomik ve siyasi standartları yükseltmenin kavgasını verdiklerini vurgulayan Erdoğan, hükümetin yaptığı iyi işlerden ve icraatlardan kimsenin söz etmediğini, Erdoğan'ın nereden mezun olduğunu konuştuğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bir fotoğraf karesi yakalıyorlar. Fikrin de düşüncenin de bir adabı vardır. Bunlarda o da yok. İstanbul İl Kadın Kolları İkinci Kadın Şurası yapıldı. Köşe yazarlarının biri, köşesine İran'dan bir kare koyuyor. Altına da şuradan bir kare fotoğraf koyuyor. O fotoğraf belli bir kesiti almış ve yazıyor ki, 'İşte İran, işte Türkiye' diye. Bir defa dürüst değil. İkincisi saygısız. Niye dürüst değil, çünkü yayınladığı karelerde objektiflik yok. Kadın Şurası'nda başı örtülü de, başı açık kardeşlerimiz de vardı, bu toplantıda da olduğu gibi. Hepsi omuz omuza ülkeye hizmet mücadelesi veriyor. Bunu kıskanmayın, saygı duyun ve fotoğraf karelerini cımbızlayarak seçmeyin, genelini verin. Bu ülkede hala neden başörtüsüne saygı duymayı öğrenemediler? Bu ülkenin kadını, senin istediğin gibi giyinmeye mecbur mu? Bizim öyle bir derdimiz yok. Biz kimseye 'sen niye böyle giyiniyorsun, saçlarını niye böyle kestirdin, niye ceket, pantolon giydin?' diye bir şey demeyiz. Hakkımız da yok. Sen kendinde o yetkiyi, hakkı nereden buluyorsun? Yoksa Ali kıran baş kesen misin? Biz bu milletin kendisiyiz. Biz milletimizin ortalaması gibi yaşıyoruz. Biz uç değiliz. Ne sağın ucundayız, ne solun ucundayız. Biz siyasetin merkezindeyiz ve ülkemizin ortalamasını temsil ediyoruz. Milletimizin ortalaması gibi yaşıyoruz.'' Başbakan Erdoğan, muhafazakarlık ve demokratlıklarının, milletin ortalamasını temsil etmekten kaynaklandığını ifade ederek, ''Bu konuda biz rahatız, ama onlar rahatsız'' diye konuştu.

Günün Önemli Haberleri