Erdoğan'dan HDP'ye Meclis'te sert çıkış!
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Yeni Yasama Dönemi açılışında konuştu. Erdoğan'ın hedefinde HDP ve terör olayları vardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla Meclis'e
geldi.
Erdoğan, Meclis'te TBMM Başkanvekili Naci Bostancı tarafından askeri törenle karşılandı. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı kıtasını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şeref Kapısı önünde kendisini karşılayan TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ile birlikte Genel Kurul'a girdi.
HDP'LİLER SALONU TERK ETTİ
HDP, TBMM’de yapılan yeni yasama yılı törenini, İstiklal Marşı okunduktan sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kürsüye çıkarak konuşma yapacağı sırada salonu terk etti.
"RAHATSIZ MI
OLDUN?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine terör açıklamaları yaparken müdahale eden gruba dönerek, "Rahatsız mı oldun? Akrep gibi eninde sonunda kendisini taşıyanları da sokar. Ben nereye hitap edeceğimi iyi bilirim. Öğreneceksiniz. Teröristle mücadele önemlidir ama yeterli değildir. Asıl olan sorunun kaynağına inmektir. Bataklığı kurutmaktır" dedi.
TBMM Yeni Yasama Dönemi Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
23 Nisan 1920'den bugün 25. dönem milletvekillerine şükranlarımı
sunuyorum. Bu yasama yılı vesilesiyle tüm şehitlerimizi rahmetle
minnetle anıyorum.
TBMM'nin 25. dönemi kısa sürmüş olabilir ama çözüm üretme
noktasında çok büyük anlama sahiptir. Bir hükümet kurulmamış
olmasına rağmen Türkiye Anayasası'nı uygulayarak büyük bir
demokratik olgunluk göstermiştir.
Hükümet kurulamaması durumunda Türkiye aylarca krizin pençesinde
kıvranmıştır. Siyasetin çözüm üretemediği noktada demokrasimiz
maalesef kesintiye uğramıştır. Ülkemizde siyasetin de devletin de
kurumsallaşma noktasındaki aşamayı test ettik ve ulaştığı başarı
noktasını gördük.
7 Haziran'dan bugüne kadar olan süreci Türkiye'nin, milli iradeye uygun şekilde yaşanması hepimiz için kazançtır. Milli irade yegane çıkış yoludur. 1 Kasım'da da milli irade tecelli edecektir. Terörün çirkin yüzünün sandıkları tehdit etmesini engellenmesi için bütün siyasi partilerin kolaylaştırıcı olacaklarını umuyorum. Terör örgütlerine, paralel yapılara sırtını dayayanlar millete ve hukuka hesap vermekten kurtulamayacaklar.
"NAMUS VE ŞEREF MESELESİDİR"
1 Kasım’da millet iradesinin en sağlıklı şekilde sandığa yansıması, parlamento içindeki ve dışındaki tüm siyasi partiler için bir namus ve şeref meselesidir. Terörün çirkin yüzünün sandıkları tehdit etmesini engellemek için tüm siyasi partilerin insani ve vicdani bir tavır sergileyeceklerini, kolaylaştırıcı bir yaklaşım içinde olacaklarını umuyorum.
Türkiye her anlamda emin ellerdedir. Türkiye okun yaydan fırlaması gibi geri dönülmez bir büyüme sürecindedir. Güçlü, kararlı, şeffaf yönetim altında Türkiye ekonomisi yıllık yüzde 5 büyüme kaydetti.
Türkiye'de hava yolunda büyük gelişme sağladık. Havalimanı sayısı 55'e ulaştı. Havayolunu, halkın yolu haline getirdik. Türkiye ekonomisi üstesinden gelinemez bir şoka maruz kalmadı. Küresel ekonomideki sarsılmayı en az hisseden ülkelerden biriyiz. 1 Kasım sonrası kurulacak güçlü hükümet, umuyorum ki ekonomide istikrarı devam ettirecektir. Türkiye dünyanın parlayan yıldızı olacaktır.
"KOBANİ'DE VEYA DİĞER BÖLGELERDE YAŞAYAN..."
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, şu hususu sizlere bir kez daha ifade etmek istiyorum. Suriye ve Irak'taki kardeşlerimize kapımızı her zaman açık tuttuk ve açık tutacağız. Bugün Suriye ve Irak dediğimiz yerler, 1 asır önce Mardin'den, Hatay'dan farklı olmayan bölgelerdi. Kobani'de veya bölgedeki bir başka şehirde yaşayan kardeşimizin sıkıntıya düşmesi en az onlar kadar, bizi de ilgilendirir. İşte bu yüzden kapılarımızı hep açtık, açmaya da devam edeceğiz. Avrupa ülkeleri gibi, onları Akdeniz'de ölüme terk etme gibi bir hareketimiz asla olamaz. Türkiye'den çok daha güçlü olan Avrupa ülkeleri sınırlarına gelen 200 bin Suriyeli karşısında paniğe kapılmaktadır. Milyonlarca kardeşimizi misafir ediyoruz ve imkanlar diğer ülkelere göre çok daha iyidir. Türkiye güven ve istikrar adası olmaya devam ediyor. Kökene ve mezhebe bakmadan mazlumlara sahip çıkıyoruz. Artık mülteci sorunuyla Avrupa devletleri de yüzleşmeye başladı. Sınıra duvar ve tel örgü örmekle bu sorun çözülemez.
"MÜZAKERE SÜRECİNDE İLERLEME GÖSTEREMEDİK"
Buradan 78 milyon vatandaşımız hep birlikte gösterdiği insani duruş için şükranlarımı sunuyorum. Sorunun kaynağına inerek önce katliamlara dur demek sonra bölgeye göre çözüm üretmek durumundayız. Türkiye sınırlarının yanı başında terörün kök salmasına izin vermeyecektir. Türkiye elinden gelen çabayı gösterecektir. Bölgemizdeki sorumları çözüm bulunması için mücadele ederken AB’ye tam üyelik için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bazı üye ülkelerce önümüze çıkarılan engeller nedeniyle müzakere sürecinde kayda değer ilerleme gösteremedik.
"KÜRT AYRIDIR, TERÖRİST AYRIDIR"
Buradan Kürt kardeşlerime özellikle seslenmek isterim: Bizleri birbirimizden koparma çabası, birbirimize düşman etme oyunu, aslında her ikimizi de hedef alıyor. Bunun için diyorum ki Kürt ayrıdır, terörist ayrıdır. Kürt kardeşimin inancı, değerleri, ahlakı, onuru böyle bir örgütle yol yürümeye zaten uygun değildir. Mücadelemiz bir etnik kökenle değil, terörledir, terör örgütüyledir, teröristledir. Terörden en büyük zararı gören de yine Kürt kardeşlerimizdir.
"SİLAHLAR BIRAKILIP, ÜZERİNE BETON DÖKÜLÜNCEYE KADAR MÜCADELE"
Biz Kürt kardeşlerimizle yine gönül dili ile konuşacağız. Teröre karşı amansız bir mücadele veriyoruz. Terörden en büyük zararı Kürt kardeşim gördü. Çözüm sürecinde aşama kaydetmek için silahın bırakılması ve üzerine beton dökülmesi gerekiyordu. Silahlar bırakılıp, üzerine beton dökülünceye dek bu mücadele devam edecektir.