Erdoğan'dan gelişmiş ülkelere uyarı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, artık demokratik erdeme değer veren hiçbir toplumda, hiçbir siyasetçinin, siyasi ajandasının en başına insan haklarını yerleştirmeden siyaset yapamayacağını söyledi. Erdoğan, Helsinki Yurttaşlar Derneği, İşkence Mağdurları Merkezi ve TODAİ'nin, Karayolları Genel Müdürlüğü'nde ortaklaşa düzenlediği "İnsan Haklarında Yeni Taktikler" konulu sempozyumun kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, farklılıklardan çatışma yerine uzlaşma, ayrışma yerine bütünleşme çıkarmanın temelinde insan hakları kavramı olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "Ortada bir ihlal varsa bu genelde kamusal otorite ile birey arasında yanlış kurgulanan bir ilişkinin sonucudur" dedi. Erdoğan, şöyle konuştu: "AB sürecinde TBMM'de kabul edilen uyum yasaları, hukuk devleti anlayışının değiştirilmesi, temel hak ve özgürlüklere dayalı demokratik bir mevzuatın yerleştirilmesi açısından dikkate değerdir. OHAL'in kaldırılmasından, hakları güvence altına alan yasal düzenlemelere, ifade ve örgütlenme özgürlüğünden, idam cezasının kaldırılmasına kadar hayatın bir çok alanını ilgilendiren bir çok anlamlı düzenlemeler yapılmıştır. Hükümetimizin en büyük insan hakları ihlallerinden biri kabul ettiği işkenceye sıfır tolerans gösterileceğine dair güçlü iradesi ve kararlı tutumu ciddi bir düzeltmeye sebep olmuştur. Bugün hiç kimse Türkiye'de sistematik bir işkence olduğunu söyleyememektedir" Bunların dışında Erdoğan, terörle mücadele amacıyla belli bir dinin veya ulusun hedef tahtasına konulmasının en büyük yanlış olacağını ifade ederek, "Bir dinin, medeniyetin ya da ulusun terörle özdeşleştirilmeye çalışılması insan zihninin özgürlüğüne dönük bir hak ihlalidir" dedi. Erdoğan, bugün dünyada demokratikleşmeye ihtiyaç olduğunu belirterek, "Dünyanın geleceği medeniyetler çatışmasından değil, medeniyetlerin uzlaşması ve işbirliğinden geçmektedir" diye konuştu. Özgürlük alanını daraltan güvenlik anlayışının, uzun vadede güvenliğin altını oyan bir zemin üreteceğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Bir dinin, medeniyetin ya da ulusun terörle özdeşleştirilmeye çalışılması insan zihninin özgürlüğüne dönük bir hak ihlalidir. Barış ve esenlik kaynağı olan dinleri teröre bulaştıranlar en büyük zararı kendi dinlerine yapmış olurlar. Ama bu insanlarla mücadele etmek adına bu dinleri karşısına alanlar daha büyük bir yanlış yaparlar."