Erdoğandan Fransaya ders
Abone olBaşbakan Erdoğan, Fransa'ya tarihten örnekleriyle hatırlatmada bulundu.
Başbakan Erdoğan AK Parti'nin haftalık grup toplantısında
milletvekillerine hitap etti. 4 yıllık Türkiye'nin
kazanımlarını sürekli olarak hatırlamak ve istikrarı korumak
herkesin görevi olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi:
"Tek haneli enflasyonu biz sağladık. 4 yıl üst üste büyüdük.
Kangren haline gelen Bolu tüneli ve Karadeniz yolunu bu yıl sonu
açıyoruz. Hava taşımacılığı ile kara taşımacılığı fiyatları aynı
seviyelerde. Yılda 60 milyon vatandaşımız uçakla yolculuk yapıyor.
Eski siyasetçilerde ufuk yok, bakış yok. Önceki dönemlerde
havaalanı var mıydı? Doğru düsürt modern çağdaş havalimanı yoktu.
Süratle bunlar yayılmaya devam ediyor.
MEDYANIN DERDİ
Bütün bunlarla birlikte Türkiye, dünya ile nasıl entegre oluyor,
nasıl bütünleşiyor, bunları size dar imkanlar içinde anlatıyoruz.
Çünkü bunları medyadan takip etmeniz mümkün değil. Çünkü, öyle bir
tanıtım yapma dertleri yok. Onların dertleri başka. Onların
dertleri 'ülkeyi nasıl gereriz?' hastalık bu... Bunların dışında
olarlar yok mu? var... Onlara da buradan özellikle teşekkür
ediyorum. Bu heyecanı halkımıza yaşattıkları için teşekkür
ediyorum.
Çünkü bu heyecanı yaşamak halkımızın hakkıdır. Bunu halkımıza çok
görmeye kimsenin hakkı yoktur.'' Başbakan Erdoğan,
''istikametlerini şaşırmadan'' işlerini yapmaya devam edeceklerini
bildirerek, adaletin ve barışın teminatı olmaya çalıştıklarını
söyledi. İç politikaları ile izledikleri dış politikanın bir
bütünlük oluşturduğunu anlatan Erdoğan, ''içerde hangi değerleri
savunuyorsak, dışarıda da aynı değerleri yüceltme gayreti
içindeyiz. Dışarıda Türkiye adına ne söylediysek içeride de onu
hayata geçirmeye çalışıyoruz'' diye konuştu. Dünyanın her yerinde
küresel ve bölgesel barış için azami çaba gösterdiklerini belirten
Erdoğan, adalet kavramına sadece güçsüzlerin değil, güçlü olanların
da ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
DÜNYA SÖMÜRGELER KAMPÜSÜ DEĞİL
Adalet ve barış sacede zayıfların değil güçlülerin de ihtiyacı
var. Bugün Fransa'da Türkiye aleyhindeki saçma sapan iddialar çürük
ve mesnetsizdir. Fransa'daki girişim akla ve mantığa
aykırıdır. Tarihi yalanı kurumsallaştırma çabası elbette AB'nin
temel değerlerine büyük bir meydan okumadır. Avrupa ifade
özgürlüğüne dayanıyor. Acaba Fransa bunu ne ile izah edecek. Fransa
durumdan vazife çıkarma işi ne zamandan beri sizin vazifeniz oldu.
Artık Dünya sömürgeler kampüsü değildir. Bu bir miktar Ermeni'yi
tatmin eder dünyayı değil. 12 Ekim Türkiye için hiçbir
şeyi değiştirmez ama Fransa için çok şeyi değiştirir.
Bu sistematik yalan makinasını yıkmaya bizler muktediriz.
Ermenistan'a mektup yazdık. Tarihçileri, hukukçuları, bilimcileri,
katalım dedik ama cevap alamadık. Bu yanlış hesabın mutlaka
Paris'ten dönmesini bekliyoruz. Ucuz siyasi bakışla bakarsak adalet
yolunda ilerlemeye çalışan dünyayı anlayamayız.
CEZAYİR'DE NELER OLDU?
Yürekleri kendi tarihlerini konuşmaya eğer yetiyorsa, insanlığa
hakkaniyetle
yaklaşsınlar diyorum. İki dünya savaşının acılarını ve yıkımlarını
bir yana
bırakıyorum ve asla bir mukayese kastıyla söylemiyorum. Baksınlar,
20. yüzyıl boyunca Nijerya, Senegal, Tunus, Cezayir,
Moritanya, Kamerun, Gine, Çad, Cibuti, Ruanda, Benin'de neler
olmuştur? Bir bunlara baksınlar. 1 Kasım 1954 ile 19 Mart 1962
tarihleri arasında Cezayir'de neler olmuş bir baksınlar.
Ne kasıtla söylüyorum ne de tarihin küllendirdiği bir öfkeyi
kabartmak istiyorum.. Efendim karşılık verelim
diyorlar. Hayır. Biz pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz. Biz
pisliği temiz su ile temizyeleynlerdeniz. Bizim farkımız bu.
Bizim tarihimizde engizisyon, sömürgecilik ve ırk savaşları
yoktur.
Fransa ortaçağ karanlığına geri dönmek istemiyorsa o yasayı geri
çekmelidir. Yalana teşvik bizi ortaçağa döndürür. Biz geleceğin
dünyasını nasıl kurarız bunu tartışalım. Arşivleri açmaya hazırız.
Gelin gerçekleri ortaya çıkaralım. Açık ve şeffafız. Tarihi
meseleleri bilim adamlarına bırakalım.
CUMHURİYET CUMHURUNDUR
Cumhuriyet değerleri polemik haline getirilmemeli.
Kazanabilecektiniz niye kurtarmadınız bu ülkeyi dertlerden. Onları
merkeze çekmenin gayreti olmak hepimizin ortak çabası olmalı. Hala
bunların üzerinde speküalasyon yapmaya prim yapmaya gerek yok.
Bunlar küçük hesaplardır. Yüzüncü yıla doğru ilerlerken hedeflerini
büyüterek yarınlarına sahip çıkmalıyız. Çünkü biz cumhuruz. Biz
cumhuriyetimize sahip çıkmayacağız da kim sahip çıkacak..
Kimse bu cumhurieyet senin değil benimdir diyemez böyle saçma
şey olur mu? Cumhuriyet cumhurun kurumsallaşmasıdır. Milletimiz
bunu idraki içindedir. Milletimiz vekllerine bu yetkiyi vermiştir.
Birbirimize tahammül değil saygı göstermeyi öğrenmeliyiz.
İnanıyorum ki biz milletimize saygı konumundayız,
MECLİS BİR İLKİ DAHA GERÇEKLEŞTİRECEK
Hiçkimsenin demokrasiyi şarta bağlama hakkı yoktur. Yeter ki kısır
çekişmeler önümüze geçmesin. Milletvekili seçilme yaşını
iktidarıyla muhalefetiyle 25'e indireceğiz. Ortak hareket tarihe
kayıt olarak düşecektir. İlkleri gerçekleştirmeyi amaç edinen
parlamento yeni bir ilki daha gerçekleştirecektir. Siyasetin
çehresini değiştirecekler. Sizlerin aracılığı ile yeni fikirleri,
projeleri ile hizmet sevdalısı gençleri siyasete çağırıyorum. Genç
Türkiye genç fikirleriyle daha ileriye gidecek.