Erdoğan'dan Fransa değerlendirmesi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin müzakere sürecinde, ''artık bir yerde finali oynadığı'' ifade etti. 6 Ekim'de ''saçların renginin ortada olacağını ve bunun görüleceğini'' belirten Erdoğan, ''2007, zaten Romanya ve Bulgaristan'ın tam üyelik tarihi olacağına göre, ondan sonra Türkiye, onun yanında belki Hırvatistan düşünülecektir'' diye konuştu. Fransa'dan Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Fransa gezisini değerlendirdi. Geziden oldukça memnun olduklarını kaydeden Erdoğan, ''17 Aralık'a fazla zaman kalmadı, 6 Ekim'e de az bir zaman var. 6 Ekim'de saçların rengi ortada olacak, göreceğiz'' dedi. Yapılan temaslarda kendilerine 6 Ekim tarihinin öneminin anlatıldığını bildiren Erdoğan, 17 Aralık'ta her şeyin belli olacağını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''(Haklısınız) ifadesiyle anlıyorum ki epeyce gardları düştü. En azından 'Biz Türkiye'nin karşısındayız' diyemiyorlar. 'Türkiye'nin girmesine karşıyız' diyemiyorlar. Daha önce olumsuz düşünüyorlardı, ama şu anda çok farklı düşünüyorlar. Görüşmelerimiz çok olumlu geçti. Tabii burada bırakmamak, takip etmek gerekiyor.'' Temaslarında, görüştüğü kişileri Türkiye'ye davet ettiğini ve olumlu yanıt aldığını söyleyen Erdoğan, AB yolunda Türkiye'nin çok ciddi bir performans ortaya koyabilecek bir ülke olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Biz, bu performansımızı kaydettikten sonra bu süreç içinde gerek Kopenhag Siyasi Kriterleri'nden bir eksik varsa, bunların tamamlanması, gerek Mastrich Kriterleri'nden yerine getirilmesi gereken ekonomik konuların yerine getirilmesi durumunda ben inanıyorum ki 28. ülke konumunda olan Türkiye'ye, onlar da 'hayır' diyemeyeceklerdir. Şu anda müzakere sürecinde Türkiye'nin tarih alması, yatırım yapmak isteyen ülkeleri etkileyecek. Artık bir yerde finali oynuyoruz. 2007, zaten Romanya ve Bulgaristan'ın tam üyelik tarihi olacağına göre, ondan sonra Türkiye, onun yanında belki Hırvatistan düşünülecektir. Uygulama dışında zaten şu anda hiçbir şey söyleyemiyorlar. Uygulamada da zaten önemli değişim olduğunu kabul ediyorlar. Biz çok iyi bir konumdayız. Zaten çok iyi bir konumda olduğumuz için 'şu da' diyemiyorlar... Çünkü onların olmaz dedikleri çok şey halloldu. Ve onlar artık o kadar ileri gittiler ki siyasi kriterlerin dışındaki birçok konuyu önümüze getirdiler biliyorsunuz... Kıbrıs, böyle geldi mesela. Sonunda siyasi kriterler değil ama 'bu hallolsun' diyorlar.'' ''SİYASİ HAREM'' Basına kapalı görüşmelerde, siyasi konuların dışında ''keyifli'' konuşmaların olup olmadığını soran gazeteciye, Erdoğan, ''Bunları anlatmak görüştüğümüz kişilere saygısızlık olur. Siz hareminizde olanları anlatmaya başladığımız zaman, biz de birşeyler anlatabiliriz'' dedi. Aynı gazetecinin, ''bu özel bir durum'' sözlerine karşılık Erdoğan, ''Bu, siyasi harem...'' ifadesini kullandı. Fransa Cumhurbaşkanı'nın, yapılan ikili görüşmede, ABD'nin Suriye'yi ''vuracağı'' ihtimaline karşı kaygısını dile getirip getirmediği yolundaki soruya Erdoğan, ''Böyle bir şey söylemedi bize, üstelik de yanımıza kimse yoktu. Bunlar nasıl gündeme geliyor, anlamak mümkün değil'' yanıtını verdi. Erdoğan, başka bir soru üzerine de THY'ye alınacak Airbus uçaklarıyla ilgili yapılan ön anlaşmada off-set olarak 300 milyon doların üzerinde bir miktarın söz konusu olduğunu; TAI'nin bakım ve yedek parça hizmeti vereceğinin anlaşmada yer aldığını söyledi. Başbakan Erdoğan, ayrıca, Fransa'nın iki önemli bankasının Türkiye'de fona devredilen ve kamu bankası niteliğindeki bankaları almak istediğini bildirdi. Erdoğan, bir gazetecinin, ''Yapı Kredi Bankası'nı almak isteyenler var mı?'' sorusuna, ''Yok, geç kaldılar onlar'' yanıtını verdi. NÜKLEER SANTRAL YAPIMI Türkiye'de nükleer santral yapımıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de Erdoğan, medyanın niçin bu tür santralleri eleştirdiğini anlamadığını ifade ederek, Fransa ve Almanya'nın yüzde 85'ler seviyesinde nükleer enerji kullandığını söyledi. Gelecek hafta İran'a yapacağı ziyarette, doğalgaz fiyatlarının indirilmesi konusunun ele alınacağını bildiren Erdoğan, temaslarında olumlu netice alacaklarını umduğunu söyledi. Erdoğan, bir soru üzerine, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 1-2 Eylül tarihlerinde Türkiye'yi ziyaret edeceğini sözlerine ekledi. Erdoğan, havaalanına indikten sonra, gezisine eşlik edenlere de uçak mikrofonundan,''Bu yolculuğun AB yolunda çok önemli bir aşama olduğuna inanıyorum. Temennim odur ki 17 Aralık, inşallah ülkemizin müzakere süreci ile ilgili onayı aldığı bir tarih olacaktır. Bu, Türkiye'nin o beklenen sıçramayı yapacağı, yabancı sermayenin Türkiye'ye girmesini sağlayacak vesile olacaktır'' diye seslenerek, işadamlarında ve medya mensuplarından AB yolunda kendilerine destek olmalarını diledi.