Erdoğan'dan flaş 'af' sinyali! Sabır sabır sabır...
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünkü AK Parti Grup Toplantısı çıkışında Meclis kulisine uğrayıp gazetecilerle selamlaştı. Affın çıkıp çıkmayacağını merak eden gazetecilere öyle bir cevap verdi ki af sinyali olarak algılandı.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, MHP'nin af teklifiyle ilgili
gazetecilerin meraklı sorularına verdiği cevapla affın çıkacağının
sinyalini verirken şimdi affın içeriğiyle ilgili merak başladı.
Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı sonrası Meclis'ten ayrılırken
gazetecilerin olduğu bölüme gidip selamlaştı ve meraklı sorulara
daha da merak uyandıran cevaplar verdi. Hürriyet yazarı
Abdülkadir Selvi köşesinde Erdoğan'ın gazetecilerle selamlaşmasını
şöyle köşesine taşıdı:
MERHABALAR NASIL GİDİYOR ARABALAR?.. AK Parti Grup Toplantısı yeni bitmişti. Erdoğan, Meclis’ten ayrılırken gazetecilerin olduğu bölüme geldi. “Merhabalar nasıl gidiyor arabalar” diye takıldı. Güzel bir hava oluştu.
SABIR SABIR SABIR... Ama gazeteci her yerde gazeteci. Kanal D Muhabiri Seçil Özer bu fırsattan yararlanarak Erdoğan’a “Sorularımız olabilir mi?” dedi. Erdoğan grup konuşmasını işaret ederek, “Sorularınıza yanıt veremedim mi?” diye karşılık verdi. Ancak “Hadi sorun” dercesine bir havası vardı. Seçil, “Af konusunda merak ettiklerimiz var” deyince Erdoğan, “Sabır, sabır, sabır...” diyerek yürümeye başladı.
AK PARTİ ÜÇÜNCÜ YOL SEÇEBİLİR... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın af konusundaki tavrını hatırlatan Selvi, "AK Parti destek vermek ya da karşı çıkmak yerine üçüncü bir yolu tercih edebilir" dedi.
ERDOĞAN AF İÇİN NE DEMİŞTİ?.. Erdoğan, af
konusundaki görüşlerini daha önce şöyle açıklamıştı: "Kader
mahkûmları meselesini anlamış değilim. Biz arkadaşlarımıza şunu da
söyledik, özellikle bu bizim gündemimizde olan bir şey değil. Tüm
bunlara rağmen hakikaten yapabilecek bir şey var ise bunu da
aramızda görüşelim. Biz MHP ile bir yola çıktık. Burada zaman zaman
buna benzer konuları aramızda değerlendirmek suretiyle atılabilecek
adımlar var ise bu adımları atmaktan da çekinmemeliyiz. Burada
milletin, ülkenin, devletin menfaati önemli. Cezaevlerinde ciddi
manada bir doluluk var, kabul ediyoruz. Tüm bunlara rağmen bir şey
yapalım derken, öbür tarafta mağdur, mazlum meydana getirmeyelim.
İlke şu; devlete karşı işlenenlerde devlet bu yetkiyi kullanabilir,
ama şahıslara karşı işlenen olduğunda orada devletin böyle bir af
yetkisi kesinlikle yoktur...”