Erdoğan'dan Ermenistan resti
Abone olErdoğan, Ermenistan ve tasarıya destek veren ülkeleri en zayıf noktalarından vurmaya hazırlanıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni tasarıları
nedeniyle yaşanan krizin Ermenistan'a zarar vereceğini söyledi.
Erdoğan, Türkiye'de bulunan 170 bin Ermeninin 100 bininin Türk
vatandaşı olmadığını belirterek, "Ama yüz binini biz ülkemizde şu
anda idare ediyoruz. E ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu yüz
binine hadi siz de memleketinize diyeceğim, bunu yapacağım" diye
konuştu.
Başbakan Erdoğan, temaslarda bulunduğu Londra'da BBC Türkçe
bölümünden Hüseyin Alkan'ın sorularını da yanıtladı. Erdoğan,
Ermeni tasarısı nedeniyle yaşanan krizin Ermenistan'a zarar
vereceğini söyleyerek, Ermenistan'ın dostları olan ülkelerin iki
ülke arasındaki normalleşme sürecine yardımcı olmaları gerektiğini
kaydetti. "Biz tabii sıfır sorun politikamızı kararlı bir
şekilde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Ama biz elimizi uzatırken
karşımızdaki elini yumruk haline getiriyorsa bizim yapacak bir
şeyimiz olmaz" diyen Erdoğan, "son dönemde kabul edilen
Ermeni tasarıları karşısında Türk dış politikasının sıkıştığı"
yönündeki eleştirileri ise reddetti. Başbakan Erdoğan şunları
söyledi:
"Şu anda böyle bir problem söz konusu değil. Ermenistan'la ilgili
gelişmelerde de sıkıntı bizim değil, sorun bizim değil, aslında
Ermenistan'ındır... Ve şu anda Ermenistan'ın çok önemli bir kararı
vermesi lazım;Diasporanın ipoteğinden Ermenistan'ın kurtulması
lazım. Eğer Ermenistan'ı seven ülkeler varsa, başta Amerika,
Fransa, Rusya olmak üzere, bir defa Ermenistan'ı diasporanın
ipoteğinden kurtarmaları gerekir."
AB İLE İLİŞKİLER
Erdoğan, AB ile ilişkiler konusunda da Kıbrıs'taki limanların
açılması talepleri ve bunun müzakerelere etkisini değerlendirdi.
Çıkmazın nasıl aşılacağını düşünmenin sadece Türkiye'nin görevi
olmadığını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz tabii bir defa AB'nin ahde vefa sürecini işletmesini
istiyoruz. Bu ta Bürgenstock'ta başlayan bir süreçtir ve hala
yerine getirilmemiştir ve bu sıkıntılar devam ediyor, devam
edecektir."
Erdoğan, kapalı olan fasıllar konusunda da bir revizyonun gündeme
gelmesi gerektiğini belirterek, "Çünkü şu anda üzerinde
konuşabileceğimiz dört fasıl var. Bu dört fasıl üzerinde şu anda
çalışıyoruz. Öyle zannediyorum ki İspanya'nın dönemi önemli bir
işaret fişeği olacak. Öyle görüyorum ve bu beklentimiz var. Ve en
son Şubat'ta İspanya'ya yaptığım ziyarette de bunu Sayın Başbakanla
ayrıca görüştük" dedi.
"KIBRIS SİYASİ UR HALİNE GELİR"
Başbakan Erdoğan, "Bundan sonra eğer Avrupa Birliği, 'biz bu
konuyu kenara koyalım' diyorsa, bu 'Türkiye'yi kenara koyalım'
anlamına gelir ve Kıbrıs da bunlar için adeta kendi içlerinde bir
siyasi ur haline gelir" diye konuştu.
Erdoğan, "Kıbrıslı Rumlara limanların açılması konusunda önümüzdeki
dönemde Avrupa Birliği'nden taleplerin, baskının artmasını bekliyor
musunuz? Türk tarafı öncelikle ambargoların kaldırılması
gerektiğini söylüyor. Avrupa Birliği de Rumlar da bunu kabul
etmiyor. Sizce bu çıkmaz nasıl aşılacak?" sorusuna karşılık şunları
söyledi:
"Doğrusu, bu nasılı düşünmek sadece bizim görevimiz değil. Bunu
düşünmek her iki tarafın görevi... Limanların açılması ile ilgili
olarak; eğer her iki taraf limanları karşılıklı olarak açarsa biz
buna hazırız. Bizim tabi bir defa Avrupa Birliği ile aramızdaki
ahde vefa sürecini işletmesini istiyoruz. Ta bu Bürgenstock'ta
başlayan bir süreçtir ve bu ahde vefayı Avrupa Birliği hala yerine
getirmemiştir ve bu yerine getirilmediği sürece buradaki sıkıntılar
devam ediyor, devam edecektir."
AYRINTILAR HABERİN
DEVAMINDA....
ERMENİ TASARILARI
Ermeni tasarısı nedeniyle Türk dış politikasının sıkıştığı
eleştirisine katılıp katılmadığının sorulması üzerine Erdoğan, "Biz
tabii sıfır sorun politikamızı kararlı bir şekilde sürdürüyoruz,
sürdüreceğiz. Ama biz elimizi uzatırken karşımızdaki elini yumruk
haline getiriyorsa bizim yapacak bir şeyimiz olmaz. Ama biz her
zaman elimizi barış için uzatacağız, sevgi için uzatacağız, yeter
ki karşımızdaki eller yumruk haline gelmesin" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ermeni tasarısının başka ülkelerin
parlamentosunda kabul edilmesi konusundaki görüşünün sorulmasına
karşılık da "Bunların hiçbirisi bizi ilgilendirmez. Bunların hiç
birisinin Ermenistan-Türkiye arasında bir yeri yok. Bunlar kendi
kendilerine rol çalıyorlar. Bu ülkelerin Ermenistan ile ne alakası
var, bunlara kim bu görevi verdi? Nereden çıkarıyorlar bu görevi?
Burada eğer taraf ülke varsa bu Türkiye Ermenistan'dır- eğer taraf
ülke varsa... Bunlar almış oldukları bu kararla şov yapıyorlar...
Ve Ermenistan halkına da zarar veriyorlar... Bir şey eğer olacaksa
da çıkmaza giriyor" yanıtını verdi.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakın benim ülkemde, 170 bin Ermeni var; bunların 70 bini benim
vatandaşımdır. Ama yüz binini biz ülkemizde şu anda idare ediyoruz.
E ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu yüz binine hadi siz de
memleketinize diyeceğim, bunu yapacağım. Niye? Benim vatandaşım
değil bunlar. Ülkemde de tutmak zorunda değilim. Yani şu anda bizim
bu samimi yaklaşımlarımızı bunlar bu tavırlarıyla ne yazık ki
olumsuz istikamette etkiliyorlar, bunların farkında değiller."
Ermeni tasarısı nedeniyle ABD ile yaşanan gerginliğin Türkiye'nin
Orta Doğu'da oynamak istediği rolü gölgeleyip gölgelemeyeceğinin
sorulması üzerine Erdoğan, "Biz elimizden geleni yaparız. Yani her
şeyi sonuna kadar götürmek, neticelendirmek, rol çalmak - bizim
böyle bir görevimiz yok. Biz iyi niyetle bir şeyler yapmanın
gayreti içerisindeyiz. Bölgede, ikili, tüm bunlarda biz acaba dünya
barışına nasıl katkıda bulunabiliriz? Hep bunun gayreti
içerisindeyiz. Ermenistan ile olan ilişkilerde de bugüne kadar hep
bu yaklaşım içinde olduk, bu anlayış içerisinde olduk, ama bazıları
herhalde bizi anlamak istemiyorlar. E bu da bizi üzüyor tabii"
dedi.
TÜRKİYE'DEKİ ERMENİLER
Erdoğan, Türkiye'nin Suriye ile İsrail arasındaki arabuluculuğuna
ve Türkiye'deki Ermenilere ilişkin olarak da şunları kaydetti:
"Bu bizim isteğimizdir, burada illa olsun diye de bir gayretimiz
yok. Şu anda bizim örneğin Irak ile yaptığımız anlaşmalar var; 48
anlaşma yapmışız. Suriye ile 51 anlaşma yapmışız. Suriye bizimle bu
anlaşmaları yaparken, ülkesindeki Ermenilerden dolayı ben bu
anlaşmayı yapmıyorum dememiştir. Niye? Bize inanmıştır, biz de
Suriye'ye inanmışızdır. Arabuluculuk noktasında zaten Suriye'nin
bize karşı olan yaklaşımı çok farklı. Yani şurada bir şeyi çok açık
net ortaya koymamız lazım. Özellikle İran, Irak, Suriye bu bölgede,
tabii Ermenilerin de yerleştiğini bilmemiz lazım. Yoğun şekilde
mesela İran'da Ermeni var. Aynı şekilde Suriye'de Ermeniler var.
Ama bizim bu ülkelerle bu görüşmelerimizi hiç bir zaman
engellememiştir. Bizim ülkemizde 100 bin kadar vatandaşımız olmayan
Ermeni'nin bizde yaşamasına çalışmasına müsaade ediyorsak, bu da
bizim bir yaklaşım tarzımızdır. Ne denli barışa yönelik bir
yaklaşım tarzı içerisinde olduğumuzu göstermesi bakımından
önemlidir ama bunun karşılığını da bizim görmemiz lazım. Eğer biz
bunun karşılığını göremezsek herhalde biz de başımızın çaresine
bakacağız."
BBC muhabirinin Erdoğan'ın bu sözleriyle Ermenilerin Türkiye'den
sınırdışı edilmesini mi kastettiğini sorması üzerine Erdoğan ile
Alkan arasındaki diyalog şöyle gelişti:
"...Gerekirse....
BBC Türkçe: "Sınırdışı ederiz diyorsunuz?"
Erdoğan: "Ama tabii dünden bugüne değil..."