Erdoğan'dan dikkat çeken Fazıl Say açıklaması
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fazıl Say'ın konser davetine katıldığı için kendisine ve Say'a yönelik tepkilere yanıt verdi. Erdoğan "Fazıl Say, kendini, bulunduğu alanda dünyada ispat etmiş bir arkadaşımız, kardeşimiz. Bize düşen nedir? Bununla iftihar etmektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik çalışma ziyareti
sonrası Moskova’dan Ankara’ya dönüş yolunda kendisine eşlik eden
gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, ünlü piyanist Fazıl
Say'ın konserine katıldığı için Say'a yönelik eleştirilerle ilgili
ilk kez konuştu. Erdoğan, Fazıl Say ile ilgili tartışmalar hakkında
şunları söyledi:
FAZIL SAY İLE İFTİHAR
ETMELİYİZ
"Fazıl Say, kendini, bulunduğu alanda dünyada ispat etmiş bir
arkadaşımız, kardeşimiz. Bize düşen nedir? Bununla iftihar
etmektir. Biz bir çok şeyleri yıktık da görmek istemeyenler
görmüyor. Harbiye Kongre Merkezi’nin yanında Cemal Reşit Rey’i
yaptık. Onu biz yıkarken her tarafı ayağa kaldırdılar. Dedik ki
‘Daha güzelini, daha büyüğünü yapıyoruz, biraz sabırlı olun’.
AKM VE TOPÇU KIŞLASI
AKM olayını gündeme getirdim, kıyametler koptu. Burada opera binası
yapacağız dedik. Çıldırdılar. Şimdi oranın temelini atıyoruz. Daha
büyük ve işlevsel bir opera binası. Aynı şekilde hani çok
kızdıkları Taksim’deki kışla. O Topçu Kışlası’nın aslını bir
görseniz, ‘Yazıklar olsun burayı yıkanlara’ dersiniz. O kadar
muhteşem bir eser. Onun orijinaline uygun mimari tasarımlarını
yaptırıyorum. Orayı ihya edeceğiz. Onun karşısında Maksem’in
arkasına Taksim Camii’ni yapıyoruz. O da bitmek üzere. İstanbul’da
doğru düzgün meydan yoktu. Taksim’de trafiği alta aldık, Taksim
meydana kavuşuyor. Bir taraftan o tarihi kışla ortaya çıkacak öbür
taraftan opera muhteşem eser olarak geliyor, öbür tarafta Taksim
Camii o da muhteşem eser olarak ortaya çıkıyor.
Tepkiler çığ gibiydi! Fazıl Say'dan Erdoğan açıklaması
Fazıl beyin babası Ahmet beye çok teşekkür ediyorum. Şahsıma
yönelik ifadelerinden dolayı, şahsım, ailem, milletim adına ona da
teşekkür ediyorum. O gün güzel de bir tevafuk oldu. Senatör
Graham’a, “Biz bu akşam dünyaca meşhur bir piyanistimiz var. Onun
Ankara Prömiyerine gelir misin?” dedik. Gelirim dedi. Onu da aldık.
Güzel bir geceydi."