Erdoğan'dan deprem özeleştirisi
Abone olBaşbakan Erdoğan Lütfi Kırdar'da partililerle bayramlaştı. Başbakanın gündeminde Güney Asya'yı yıkan deprem felakati vardı. Erdoğan, özeleştiri yaptı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
''Türkiye'nin Güney Asya'daki felakete ne kadar duyarlı
olabildiğinin tartışma konusu olduğunu'' belirterek, ''Gönül şunu
arzu ederdi ki, 1999 felaketini yaşamış Türkiye'de çıkan ses örnek
olsun. Uzanan el, şüphesiz ki öncelikle bizim elimiz olsun'' dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nca Lütfi Kırdar
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonu'nda düzenlenen
bayramlaşma törenine katıldı. Mikrofondaki arıza nedeniyle
konuşmasına kısa bir süre gecikmeyle başlayan Erdoğan, herkesin
Kurban Bayramı'nı kutladı. Bayramın, ülkeye, millete, İslam Dünyası
ile tüm insanlığa barış, sevgi ve kardeşlik getirmesini dileyen
Erdoğan, ''bayrama maalesef Güney Asya'da yaşanan felaketle
girildiğini'' söyledi. Erdoğan, ''Güneydoğu Asya'da 250 bin
civarında insanın ebediyete intikal etmesinin tüm insanlığın dramı
olduğunu ve bu tablonun şu anda dünyanın dört bir yanını üzüntüye,
kedere boğduğunu'' vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de bu konuda ne derece duyarlı olabildik, bu tartışma
konusudur. Gönül şunu arzu ederdi ki, 1999 felaketini yaşamış
Türkiye'den çıkan ses dünyaya örnek olsun. Uzanan el, şüphesiz ki
öncelikle bizim elimiz olsun. Tabii devlet olarak acil, ilk planda
ufak bir gayretimiz olmadı değil. Oldu, ama bunu çok daha farklı
bir zemine oturtmamız mümkündü. Şunu da biliyoruz ki bu konu bir
günlük, haftalık, aylık değil, uzun soluklu bir konu. Dolayısıyla
bu konuda bizim yol haritasını çok iyi çizmemiz, belirlememiz ve
kısa süreç içinde oradaki insanları yalnız bırakmamamız gerekiyor.
Bunun acısını yaşamış bir millet olarak, bunu ortaya koymamız
gerektiğine inanıyorum.'' ''5 ŞUBAT'TA BÖLGEYE GİDECEĞİZ'' Recep
Tayyip Erdoğan, ''Bu sorumluluk altında ilk andan itibaren
Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak
Ziraat, Halk ve Vakıfbank'ta hesap açtırdıklarını, bunun yanı sıra
Kızılay'ın ayni ve nakdi olarak yardım çalışması başlattığını ve
elini bölgeye uzattığını'' hatırlattı. Şu anda sivil toplum
kuruluşlarıyla bir çalışma başlattıklarını anlatan Erdoğan, 5
Şubat'ta sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle birlikte bölgeye
gideceklerini bildirdi. ''Bölgede yerinde tespitler yapacaklarını,
okul, konut ve hastane gibi orada ayni olarak neler
yapabileceklerini araştıracaklarını'' dile getiren Erdoğan, şunları
kaydetti: ''Ancak bazı gelişmeler var. Bunlar bizi üzüyor. O da,
'Bir Müslümanı nasıl Hıristiyan yapabiliriz' mantığıyla oraya
yaklaşım göstermeyi çok çirkin buluyoruz. Böyle bir anda böyle bir
çalışmanın içine girmek doğru değil. Biz bölgeye gittiğimizde 'Bir
Hıristiyanı nasıl Müslüman yaparız' gayreti içinde olmayacağız. Biz
bu insanları içine düştükleri bu felaketten nasıl kurtaracağız?
Bizim şu andaki ilk hedefimiz, ilk hesabımız budur. Oksijen
çadırında insana ancak ilk müdahale olarak bu yapılır. Biz bunu
yapacağız.'' ''İŞADAMLARINDAN YARDIM'' Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, ''25 Ocak Salı günü Dolmabahçe Sarayı'nda işadamlarına
yönelik bir yemek vereceklerini ve bu yemekte işadamlarından
bölgeye yönelik yardımlar konusundaki taahhütlerini alacaklarını''
söyledi. ''Bu konuda Kızılay'ın da devrede olduğuna, elinden gelen
çabayı gösterdiğine'' işaret eden Erdoğan, ''bölgede sivil savunma
ekiplerinin de daha farklı bir misyon üstleneceklerini'' bildirdi.
Toplu Konut İdaresi ve Devlet Su İşleri'nin de bölgede görev
yapacağını anlatan Erdoğan, ''yetkili kişiler ve yetkili kurumların
bölgede çalışmasını tamamladıktan sonra bir program belirleyip,
program doğrultusunda bunu uygulamaya koyacaklarını'' kaydetti.
Başbakan Erdoğan, ''bunu bir insani ve İslami sorumluluk olarak
hissettiklerini'' belirterek, ''Bunun gereğini yerine
getireceklerini'' ifade etti. "NEREDEYDİK, NERELERE GELDİK?"
Türkiye'yi devraldıklarında ekonominin yüzde 50'den fazlasının
kayıtdışı olduğunu vurgulayan Erdoğan, vergi kaçaklarını
önlediklerini, borç stoğunu da sürekli düşürdüklerini bildirdi.
Erdoğan, ''Neredeydik, nerelere geldik? Biz artık güven verdik. Biz
artık istikrar sağladık. Cumhuriyet tarihinin rekor yatırımı bu
dönemde yapıldı. Yatırımlar, 20 milyar doların üzerine çıktı''
dedi. ''Türkiye'de bir şeyin hala değişmediğini, onun da eski
alışkanlıklar olduğunu'' anlatan Erdoğan, ''Bunun bedelini 2 yıldır
ödüyoruz. Bu alışkanlıklar bitecek. Halkımız, iktidarına kesinlikle
güvenecek. Ben buna inanıyorum'' diye konuştu. Geçtiğimiz günlerde
bir simitçiyi gördüğünü ve simitin fiyatını sorduğunu dile getiren
Erdoğan, simitçinin ''30 kuruş'' yanıtını verdiğini, daha önce de
300 bin lira olduğunu anlattı. Başbakan Erdoğan, ''Değişen şu ki,
rakamın adı değişti. 300 bin lira idi, 30 kuruş oldu. Aslında 2
yılda bir şey değişmemiş. Fiyat aynı fiyat. 'Simite gel' diyorlar.
Ben de simite geldim...'' dedi. Bir bardak çayın da 30 kuruş
olduğunu ifade eden Erdoğan, son vergi ayarlamalarından sonra
simitin KDV'sinin düştüğünü ve simitte gramaj yükselmesi
yaşanacağını kaydetti. 3 Kasım seçimleri öncesinde ''simit hesabı''
yaptıklarını ve buna göre 5 kişilik bir ailenin günde 3 öğün simit
yiyerek bir ayda 270 milyon liraya ihtiyacı olduğunu
hesapladıklarını belirten Erdoğan, o dönemde asgari ücretin 218
milyon lira olduğunu ve simit parasına bile yetmediğini bildirdi.
Erdoğan, şimdi asgari ücretin 350 milyon lira olduğunu ve bu
ücretin çay ile simiti ödemeye yettiğini vurgulayarak, yine bu 5
kişilik aile hesabına göre para da arttığını söyledi. Recep Tayyip
Erdoğan, Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) yoksullara peşinatsız ayda
100 milyon lira taksitle 45-50 metrekarelik daireler yapmaya
başladığını da dile getirerek, bunun önemli bir gelişme olduğunu,
halkın bu gerçeği hissettiğini ve gerekli yanıtı da vakti saati
geldiğinde vereceğini belirtti. BAŞKANLIK SİSTEMİ... Bir süre önce
tarıma ilişkin yeni politikaları açıkladıklarını anımsatan Erdoğan,
bunun üzerine gazetelerin 'iktidar erken seçim hesapları yapıyor'
dediğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ne
zaman biz halka yönelik bir proje açıklayalım, hemen... Mesela
'Başkanlık Sistemi' ile ilgili bir tartışma açıldı. 'İktidar seçim
hesapları yapmaya başlıyor' denildi. Bizim böyle bir derdimiz yok.
İstiyoruz ki, bu ülkede demokratik kavramlar tartışılsın,
konuşulsun. Demokratik bilinç artsın. Her konu, 'hemen yapılsın'
diye konuşulmaz. Bir bilincin oluşması için bunlar yapılır. Biz
bunu yapıyoruz. Bununla ilgili de biz bu adımı attık. Bizim böyle
bir derdimiz yok. Biz ülkemizi bir şeye alıştıracağız. Nedir o? 5
yılda bir seçim nasıl yapılır, bunu halkımıza bizim göstermemiz
lazım.'' ''BAŞARILIYIZ, YÜRÜYORUZ'' Erdoğan, bazı kesimlerin
iktidarlarına ilişkin ''acze düştün, başarısız oldun'' şeklinde
eleştirilerinin söz konusu olduğunu dile getirerek, ''Başarılıyız,
yürüyoruz, ayaktayız. Ülkemizi, Türkiye'de de, dünyada da bir
konuma getirdik'' dedi. Dünyadaki kredi kuruluşlarının Türkiye'nin
kredi notunu sürekli artırdığına da işaret eden Erdoğan, ''Eloğlu,
notu durup dururken yükseltmez. Demek ki ortada görünen bir şeyler
var. Yarın, bugünden daha iyi olacak'' diye konuştu. ''El ele, omuz
omuza vererek bu süreci devam ettireceklerini'' anlatan Erdoğan,
''4 unsura dikkat ettiklerini, bunların da eğitim, sağlık, adalet
ve emniyet olduğunu, bunlar sağlam kurulmazsa Türkiye'nin ayağa
kalkamayacağını'' vurguladı. Başbakan Erdoğan, 2004 yılı için 100
bin konut hedefi koyduklarını ve 82 bin konutun bir kısmının
sahiplerine teslim edildiğini, bir kısmının ihale aşamasında
olduğunu, bu yıl için hedeflerinin de yine 100 bin konut olduğunu
söyledi. "GECEKONDUYA İZİN VERMEYİN" ''Halkımızı insanca yaşama
erdemine kavuşturacağız'' diyen Erdoğan, belediye başkanlarına da
seslenerek, ''asla çirkin, kaçak yapılaşmaya ve gecekonduya izin
vermemelerini'' istedi. Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu konuda acımayın.
Acınacak hale geliriz. Bu acıma değil, o insanlara ihanettir. Bakın
bu deprem felaketlerini görüyorsunuz. 1999'un faturası da böyle
oldu. Şimdi 'İstanbul'da bir deprem olursa, İstanbul'un tamamı
yerle bir olur. Facia, felaket büyük olur. Şu kadar insan ölür'
diye konuşuluyor. Bunun için eşeği sağlam kazığa bağlayalım, ondan
sonra Allah'a emanet edelim'' dedi. ''Aklı, bilgiyi, tecrübeyi
birleştirerek, yatırımları bu şekilde yapacaklarını'' ifade eden
Erdoğan, ''Belediye başkanları, sizlere sesleniyorum; Bulunduğunuz
illerde, ilçe ve beldelerde, özellikle imara aykırı kaçak projeler
varsa, orada yeniden yapılanmanın adımlarını atacağız'' diye
konuştu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, TOKİ'nin
belediyelerle dayanışmaya hazır olduğunu da belirterek, konutların
illerin merkezlerinde değil, ilçelerinde yapılacağını ve ne kadar
yoksul varsa bunlara 45-50 metrekarelik konutlar inşa
ettireceklerini kaydetti.