Erdoğan'dan Demirel ve Baykal'a cevap
Abone olErdoğan, 12 Eylül Davası'nda tutuklama taleplerinin reddedilmesinin hatırlatılması üzerine şu açıklamada bulundu. ...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak Fiyos Çayı
üzerindeki göçme olayı ve 12 eylül davasına ilişkin açıklamalarda
bulundu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Filyos Çayı üzerindeki köprünün
çökmesi sonucu yaşanan kazayla ilgili, "Filyos Çayı'nın
tabii debisi çok yüksek. Görüş de maalesef yok. Tüm bu menfi
koşullara rağmen arama çalışmalarını oradaki görevli arkadaşlarımız
sürdürüyor" dedi.
Erdoğan, Çin'e hareketi öncesi Konya Havaalanı'nda düzenlediği
basın toplantısında, Filyos Çayı üzerindeki köprünün çökmesi sonucu
suya düşen minibüsteki yolcularla yayaların bulunması amacıyla
yürütülen çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kazadan duyduğu üzüntüyü dile getiren Erdoğan, kaza sonucunda 15
vatandaşın kaybolduğunu, arama çalışmalarının aralıksız sürdüğünü
ifade etti. Erdoğan, şunları belirtti:
"Buraya gelirken Valimiz ile görüştüm. O, köprünün olduğu
bölgedeydi. Daha sonra arkadaşlarım yine görüşmeye devam ettiler.
Jandarma, itfaiye ve afet müdürlüğü ekipleri tüm araç gereçleriyle
kaza mahallindeler. Helikopter destekli olarak ekiplerin arama
çalışmaları devam ediyor. Yanı sıra dalgıçlar burada yine
çalışmalara devam ediyorlar. Ancak Filyos Çayı'nın tabii debisi çok
yüksek. Görüş de maalesef yok. Tüm bu menfi koşullara rağmen arama
çalışmalarını oradaki görevli arkadaşlarımız sürdürüyor. Kayıplara
temenni ederiz ki en kısa zamanda inşallah ulaşalım."
Çöken köprüyle ilgili kaldırma çalışmalarının da sürdüğünü bildiren
Erdoğan, "Acaba altında kalan var mı diye bu çalışmalar da
devam ediyor. Ben kayıplarımızın tüm aile yakınlarına sabır,
metanet diliyorum. İnşallah en yakın zamanda bizleri güldürecek,
sevindirecek haberleri alırız" diye konuştu.
Demirel ve Baykal'ın müdahil olmama kararları
Erdoğan, 12 Eylül Davası'nda tutuklama taleplerinin reddedilmesinin
hatırlatılması üzerine, "Yargı süreci artık başladı. Biz AK
Parti olarak önce bu sürece müdahil olmayacağımızı açıkladık ama
Hükümet olarak müdahil olacağımızı açıkladık. Müdahil olma
talebimiz kabul gördü. Bu, sürecin bir boyutu. Diğeri ise yargı
sürecine müteallik olduğu için bu sürece yönelik benim herhangi bir
fikir beyan etmem doğru olmaz" değerlendirmesinde
bulundu.
Başbakan Erdoğan, Süleyman Demirel ve Deniz Baykal'ın davaya
müdahil olmama kararlarını ise "Kendi
takdirleridir" sözleriyle değerlendirdi.
Biz ne dediysek odur. Arkasında dururuz, takip
ederiz
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, Milli Savunma Bakanlığı'nın(MSB)
Uludere olayına ilişkin, Uludere Alt Komisyonu'na gönderdiği yazıyı
anımsatarak, "Komisyondan raporun tatmin edici olmadığı
yönünde değerlendirmeler yapılıyor. Siz de daha önce 'Uludere
Ankara'nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak' demiştiniz. Bu son
gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle
cevapladı:
"Biz ne dediysek odur. Arkasında dururuz takip ederiz.
Zaten bunun neticeleri bize de gelecek. Burada, süreci
bulandıranlar var. Süreci bulandıranlara da pirim vermezseniz iyi
olur. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı konuşmadan, maalesef
orada gerek ana muhalefet partisinin temsilcisi, gerekse BDP'nin
temsilcilerinin konuşmaları, Komisyon'un çalışmalarına, komisyon
çalışmaları mevzuatına ters şeylerdir. Bunlar şık da değil. Gelen
rapor nedir, ne değildir. Benim bile şu anda daha henüz bilgim yok
ve bunlar kesinleşmiş, net nihai raporlar değil. Burada bir şeyler
çıkarma gayreti içinde olanların çalışmalarıdır. Bunlara pek
iltifat etmezseniz isabetli olur."