Erdoğan'dan çözüm süreci ve terör açıklaması

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan Cuma namazı sonrası çözüm süreci ve terör olaylarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör olaylarıyla ve çözüm süreciyle igili "Bugüne kadar sabır sabır sabır çözüm süreci artık buzdolabına konmuştur demek zorunda kaldım." dedi.

PKK yöneticilerinin "Biz bölücü değiliz" şeklindeki açıklamalarına da değinen Erdoğan, "Bunların hepsi yalan, tam manasıyla bölücüdürler, takiyye yapıyorlar, kendilerini gizliyorlar" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Hz. Ali Camisi'nde kıldı. Cuma namazı sonrası basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın gündeminde terör olayları vardı.

Erdoğan, "Çözüm Süreci" ile ilgili soru üzerine, son iki haftadır muhtarlarla yaptığı toplantılarda da ifade ettiği gibi, bu süreçleri başlatanın kendisi olduğunu söyledi. 

Süreci, "Demokratik Açılım" olarak başlattıklarını anımsatan Erdoğan, alınan mesafenin ardından bunu "Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci"ne dönüştürdüklerini hatırlattı.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelinen noktadan sonra yaptıkları istişareler ve "Akil insanlar" gibi çalışmaların ardından bunu Çözüm Süreci ile taçlandırmak istediklerini dile getirerek, "Tabii buna ülkede karşı çıkanlar olduğu gibi sahiplenenler de oldu. Güneydoğu'da halkımızın bunu sahiplendiğini çok açık gördük. Bizim buradaki derdimiz neydi? Bir defa ülkede birliği, beraberliği, Türk, Kürt Laz, Çerkez, Roman vesaire 78 milyonun kardeş olduğu bir yapıyı tesis edelim istedik. Bunlar benim Başbakanlık dönemimde yürüyen süreçlerdir" diye konuştu.

7 Haziran seçimlerinin aslında bir umut olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ama öyle oldu ki seçimden sonra maalesef arzu edilmeyen çok çok çirkin olaylar, yani demokrasinin çok daha güçlü bir hale geleceği, ülkemizde çok daha farklı şekilde taçlanacağı beklenirken, tam aksi olaylar oldu. Biliyorsunuz 6-7-8 Ekim olayları bu sürecin en talihsiz gelişmeleriydi. 50 kişi o zaman öldü ve burada bir şey dikkati acımasızca çekiyordu. Öldürülenler Kürt vatandaşlarımızdı ama öldürenlerin de Kürtler olması manidardı. Tabii sokaklara bunları çeken, davet eden kimdi? Buna baktığımız zaman da bölücü terör örgütünü arkasına alan bir siyasi partinin eş başkanıydı. Ve tabii buna bu ülkede bazı egemen güçler ama medyada ama sermaye çevresinde çok ciddi destekler verdiler. Alladılar pulladılar. Zaman geldi eline saz falan da verdiler. Ülkede farklı bir sürece doğru gidildi. İşte Diyarbakır'da 15 yaşındaki Yasin Börü, 3. kattan atılmak suretiyle, üzerinden araba geçirilerek şehit edildi. O süreçte bunları yaşadık." 

"SABIR, SABIR, SABIR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, buna birçok siyasi partinin ses çıkarmadığını, sessiz kaldığını ifade ederek, "Bunları görmezden geldiler. Tabii arkadan 7 Haziran'ı yaşadık. 7 Haziran'dan sonraki süreçte, 'hadi parlamento' dedik. 'Parlamentoda artık bu süreçler devam eder' dedik ama ne yazık ki bu süreç parlamentoda devam etmedi. Tam aksine çok daha aşırı bir şekilde şiddet tırmandı. Şiddetin tırmandırılmasından da öte bölücü terör örgütü bildiğiniz gibi çok daha farklı, içeriden ve dışarıdan ülkemizi bölme gayretleri içine girdi. İşte şu anda gelinen noktada bugüne kadar 'sabır sabır sabır' ve ben şunu söylemek durumunda kaldım; Çözüm Süreci artık buzdolabına konmuştur" şeklinde konuştu. 

HALKIMIZ KENDİ İÇİNDEKİ BÖLÜCÜ ÖRGÜT MENSUPLARINI AYIKLAMAK DURUMUNDADIR

Bundan sonra devletin, milletinin huzuru ve refahı için üzerine düşen görevi yapmak durumunda olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere tüm güvenlik güçlerimiz, emniyet teşkilatımız hep birlikte, burada ne geliyorsa elimizden bunu sonuna kadar yapmakta kararlıyız. Artık buralardan taviz veremeyiz. Şunu da açık olarak söylemek istiyorum. Bir defa halkımız kendi içindeki bu bölücü terör örgütü mensuplarını da ayıklamak durumundadır. Gerekirse bunları güvenlik güçlerine haber vermek durumundadır. Bölücü terör örgütünün mensupları bunların arasına karışmak suretiyle, buralara dezenformasyon yapmak suretiyle kalkıp da halkı kandırma yoluna gitmenin artık sınıra dayandığını herkes bilmelidir.

TAM MANASIYLA BÖLÜCÜDÜRLER

Kimse artık bu yalanları yutmuyor. Kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. İşte bakın yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımlar yapılırken bunları yakanlar ortada. Daha dün bir şantiyede 30 tane iş makinesi, araç gereç yakılıyor. Bunlar kimiçin? O bölge için. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan yatırımlar bunlar. Ama bunlar böyle bir şey dinliyor mu? Bunların bir defa benim Güneydoğu'da yaşayan Kürt vatandaşımın derdiyle dertlenmek diye bir dertleri yok. Yani yolmuş, havalimanıymış, böyle bir dertleri yok. Bunların tek derdi var. 'Biz bu ülkeyi nasıl karıştırırız, sonunda biz bu ülkeyi nasıl böleriz?'. Bir defa 'Biz bölücü değiliz, bilmem ne değiliz'. Bunların hepsi yalan. A'dan Z'ye yalan. Tam manasıyla bölücüdürler. Kendilerini gizliyorlar ve maalesef bu ülkede bu ülkenin evlatlarını da birbirine düşürmenin gayreti içerisindeler."

Erdoğan, şu anda yapılan operasyonlarla adımların atıldığını belirterek, yeri geldiğinde canların çok yandığını, şehitler olduğunu söyledi.

ALLAH'IN İZNİYLE ZAFERLE ÇIKACAĞIZ

Şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine de sabırlar dileyen Erdoğan, "Ama bu mücadele esnasında tabii bunların olacağını, olabileceğini zaten ben inanıyorum ki Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki tüm kardeşlerim, evlatlarım hepsi biliyor. Emniyet teşkilatında olan tüm kardeşlerim biliyor. Ama bir de şunu da biliyorlar. Bu işten Allah'ın izniyle zaferle çıkacağız, zaferle çıktığımız zaman da bütün bu şehitlerimiz bu ülkede tarih boyunca hep hayırla yad edilecektir. Çünkü onların kanı yerde kalmayacaktır. Bu mücadele bu şekilde yürüyecek" diye konuştu.

"Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyan Erdoğan, bu toprakların şehit kanlarıyla yoğrulduğunu ve bundan sonra da yine şehit kanlarıyla yoğrulmaya devam edeceğini kaydetti.

BAZI KÖŞE YAZARLARINA TEPKİ

Askerin ve polisin bir gayesi bulunduğunu, bunun da ülkenin birliği, beraberliği, bütünlüğü, milletin refahı ve huzuru olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Köşelerinden yaptıkları tahribatla, yazdıkları yazılarla bu milletin birliğini bozmaya gayret edenler de şunu bilmeli ki bu millet onları da lanetliyor ve lanetleyecektir" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami çıkışında kendisini bekleyen Fatma Kuruoğlu ile tekerlekli sandalyedeki oğlu Okan Kuruoğlu ile konuştu. Fatma Kuruoğlu 18 yaşındaki oğlunun tedavisinin devamı için Erdoğan'dan yardım istedi. Erdoğan, yakasındaki Türk bayrağı rozetini Okan Kuruoğlu'nun yakasına taktı.

Günün Önemli Haberleri