Erdoğan'dan boykot çağrısı: Fransız markaları asla satın almayın
Abone olSon dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda dikkat çeken açıklamalarda bulundu... Boykot çağrısı yapan Erdoğan, "Ben buradan milletime sesleniyorum; nasıl ki Fransa'da 'Türk markalı mal satın almayın' diyorsa, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin bunlardan satın almayın" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda konuştu.
"Avrupa ülkelerinde İslam ve Müslüman düşmanlığının adeta veba gibi toplumlara sirayet ettiğini görüyoruz." diyen Erdoğan, "Fransa'nın akli noktada kontrole muhtaç olan liderinin teşvikiyle bu saldırılar yapılmaya başlandı." ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'e sert tepki gösteren Erdoğan, "Avrupa parlementosu üç maymunu oynayarak bu konuyu geçiştiremez. Buradan sesleniyorum... İşte siz gerçek manada faşistsiniz, siz gerçek manada Nazi'nin zincir halkalarından birisiniz." düşüncesini dile getirdi.
"Fransız markalara asla iltifat etmeyin"
Her şeyden önce insanız. İnsan olarak bizim dinimizde Hıristiyan olmak suç değildir, biz ona da Museviye de sahip çıkıyoruz. Fransa'da Müslümanlara bir zulüm varsa hep birlikte biz oraya da sahip çıkalım diye buradan dünya liderlerine sesleniyorum. Avrupa ülkelerinde İslam ve Müslüman düşmanlığının adeta veba gibi toplumlara sirayet ettiğini görüyoruz. Müslümanlara ait iş yerleri, evler, okullar hemen her gün faşist grupların saldırısına uğruyor.
Ben buradan milletime sesleniyorum; nasıl ki Fransa'da 'Türk markalı mal satın almayın' diyorsa, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin bunlardan satın almayın.
"Siz gerçek manada faşistsiniz"
Bizde gerçek din özgürlüğü var ama bunlarda bu yok. Gün geçmiyor ki Müslümanların inanç hürriyetlerini kısıtlayan bir uygulamayla karşılaşmayalım. Fransa'nın akli noktada kontrole muhtaç olan liderinin teşvikiyle bu saldırılar yapılmaya başlandı. Bugün lafa gelince demokrasiyi kimseye bırakmayan birçok batılı devlette, Müslümanlara yönelik hukuksuzluklar adeta sıradan hale gelmiştir.
Macron ve Merkel'e sert tepki
Kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde teşvik edilen bir politika haline gelmiştir. Buradan sesleniyorum... İşte siz gerçek manada faşistsiniz, siz gerçek manada Nazi'nin zincir halkalarından birisiniz. Irkçı terörizm, medya ve siyaset eliyle, çoğu zaman da güvenlik birimlerinin de göz yummasıyla toplumda yaygınlaşıyor.
Irkçı terörizm, medya ve siyaset eliyle, çoğu zaman da güvenlik birimlerinin de göz yummasıyla toplumda yaygınlaşıyor. FETÖ gibi örgütler en üst düzeyde korunurken, samimi müminler dışlanmakta, ötekileştirilmektedir. Meşru zeminde faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşları baskıya uğramaktadır. DEAŞ gibi teröristlerin işlediği cinayetlerin faturaları dinimize ve müminlere kesimlere, Müslümanlara yönelik kin ve nefret körüklenmektedir. Batı toplumları İslam'ı hedef alarak buradan çıkış yolu aramak gibi yanlışa düşmüşlerdir.
Avrupa parlementosu üç maymunu oynayarak bu konuyu geçiştiremez.
Koronavirüs salgınının sebep olduğu ekonomik sıkıntıların faturası bile Müslümanlara ve göçmenlere kesilmeye çalışılıyor. Korkarım çok daha karanlık, çok daha sinsi planın çarkları işlemektedir. Müslümanları düşmanlaştırarak elde edebileceğiniz hiçbir kazanım yoktur. Çapsızlığınızı perdelemek için girdiğiniz bu yolun sonu felakettir. İslam düşmanlığını görmezden gelemezsiniz. Ülkemizle ilgili olur olmaz konuda görüş bildiren Avrupa Parlementosu üç maymunu oynayarak bu konuyu geçiştiremez.
Avrupa'ya çağrı
Avrupa'nın basiret, ahlak, vicdan sahibi liderleri korku duvarlarını yıkmalı, İslam ve Müslüman düşmanlığı hakkında konuşmaya başlamalıdır.
Avrupalı siyasetçiler, Macron'un başını çektiği nefret kampanyasına artık bir 'dur' demelidir.
Macron'un hoşuna gitmese de, önceki gün yaptığım çağrıyı tekrarlamak istiyorum; ırkçılık ve İslam düşmanlığı; görevi, konumu, makamı ne olursa olsun insanın akli ve vicdani melekelerini yok eden bir psikozdur.
İmam hatip vurgusu
Camilerin emlak niyetine satıldığı, ibadethanelerin ahıra çevrildiği, Kur'an kurslarının kapatıldığı günlerimiz oldu. Kur'an-ı Kerim'in tren vagonlarında, ahırlarda, derme çatma binalarda gizli saklı şekilde öğretildiği günlerden geçtik. Milletin desteğiyle kurulan Kur'an kursları, imam hatip okullarımızın kapısına kilit vuruldu. Bu ülkede Allah ve ahlâk demenin yasak olduğu zorlu, utanç verici günler yaşadık. Şuanda 1 milyon 300 bin öğrenci İmam Hatiplerde eğitim görmektedir.