Erdoğan’dan Bize ne Ortadoğu’dan” diyenlere sert cevap
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Size ne Mısır’dan Suriye’den, Filistin’den diyenler vefasızlık etmiş olur; ecdadına, dedelerine, şehitlerine...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Size ne Mısır’dan Suriye’den,
Filistin’den diyenler vefasızlık etmiş olur; ecdadına, dedelerine,
şehitlerine sırtını dönmüş olur.” dedi.
Türkiye’nin tarihin en büyük destanlarını yazarken yanında Mısır,
Filistin ve diğer Müslüman ülkelerden gelen askerlerin bulunduğunu
belirterek “Burası çok önemli. Mısır’da, Suriye’de, Açe’de ne işini
var diyorlar ya. Şimdi cevabını veriyorum. Çanakkale Zaferi’nde
Kahireli, Kudüslü, Şamlı Halepli kardeşlerimize ‘neden buraya
geldiniz?’ diye sorduk mu sormadık. Onlar da bize neden buraya
geldik demeden Çanakkale’de bizim ile birlikte savaştılar. Bizimle
bizim vatanımızı savundular. Bizim dedelerimizle birlikte şehit
oldular. Çanakkale’de de şehit oldular, Sarıkamış’ta da şehit
oldular. Şimdi soruyorum Ey! bugün bize ‘orada ne işiniz var?’
diyenler önce başınızı iki eliniz arasına alın. Bizim tarihi bir
sorumluluğumuz var. Bizim Mısır halkına bir vefa borcumuz, bizim
Suriye’ye Filistin’e vefa borcumuz var. ‘Size ne Mısır’dan
Suriye’den, Filistin’den diyenler vefasızlık etmiş olur; ecdadına,
dedelerine, şehitlerine sırtını dönmüş olur. Son nefesimize kadar
hakkı savunacağız. Bin yıldır bu coğrafyada kardeşliği savunduysak
bundan sonra da aynı kararlılık savunacağız” diye konuştu.
“TARİHİMİZ BİZE YETER”
Türkiye içerde ve dışarıda hak bildiği yolda dosdoğru yürüyen bir
ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan “Bize kimse istikamet çizemez. Hiç
kimse bize ne yapacağımızı öğretmeye kalkışamaz. Onların aklı varsa
kendilerine kullansınlar. Bizim aklımız bizim tecrübemiz bize yeter
bizim tarihimiz bize yeter. Kimse bize yapay gündemler enjekte
edemez. Biz büyük bir milletim büyük bir devletiz. Ne yapacağımıza
milletçe ne yapacağımıza kendimiz karar verir o yolda yürürüz. Bizi
dışarıda eleştirenler son günlerde bizi medyada hedef haline
getirenler Mısır’da darbeye darbe diyemeyecek kadar zavallıdır
bunlar. Bunlar onurlu şerefli ilkeli bir duruş sergileyemediler”
şeklinde konuştu.
Demokrasi’yi siyasi literatürde sandık olarak öğrendiklerini ifade
eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Bizim tüm öğrencilik hayatımızda biz bunu böyle öğrendik. Milletin
iradesinin sandıkta tecellisi olarak öğrendik. Son zamanlarda bir
şey daha öğrendik. Baktık ki 2013 Şubat İsrail’de bir panel. Eski
Dışişleri bakanı şimdi ki adalet bakanı olan bir bayan, onun
yanında Fransa’daki Yahudi entelektüeli. Ve moderatörü soruyor.
(Genişletilmiş il başkanları toplantımda da açıkladım. Hemen
tutuştular. Neden rahatsız oluyorlar ?) ‘Eğer Mısır seçimlerinde
müslüman kardeşler kazanırsa buna ne dersiniz?’ ‘Böyle bir şey
düşünülemez’ Kazanırsa ‘İktidarda kalamazlar’ diyor. Hemen
arkasından ‘Filistin’de kalamadılar, Cezayir’de kalamadılar ve
ardından şunu söylüyor ‘Demokrasi sadece sandık değildir’ diyor.
Şimdi ben sesleniyorum; demokrasi sandık değildir diyenlerin kim
olduğunu öğrendiniz mi ? İşlerine geldiği zaman sandık, işlerine
gelmediği zaman sandık değil. Sen böylesin.”
ERDOĞAN’IN BEYAZ SARAY TEPKİSİ
Kendisinin bu duruma tepkisini Beyaz Saray’ın açıklama yapmasını
değerlendiren Erdoğan “Beyaz Saray’dan cevap geliyor. Bunu duyunca
üzüldüm. Bunun muhatabı Beyaz Saray değildi. Ben burada ABD’yi
değil, İsrail’i ifade ettim. Beyaz Saray’a ne oluyor da Beyaz Saray
bunu konuşuyor. Beyaz Saray böyle bir şeyi konuşmamalı,
dillendirmemeli. Bunu konuşması gereken İsrail olmalıydı. Bu
NATO’da 2 ülke olarak bir ortağın bir ortağa yaklaşımı yakışık
almadı. İşte dünyanın çifte standartını göstermesi bakımından bu da
çok önemli. Biz uzun ince bir yoldayız. Gideceğiz gündüz gece. Dün
söyledim yine söylüyorum. Biz Esmaları yalnız bırakamayız. Biz
Suriye’de kimyasal silahlarla öldürülen şehit edilen o yavruları
yalnız bırakamayız. 100 binin üzerinde insan öldürülüyor. Biz
onları yalnız bırakamayız. Bizim inandığımız bir şey var. Biz şuna
inanıyoruz. Liva-ül Hamd ismindeki musamma sancağın altında
buluşmak herkesin harcı değil. Biz ona doğru bir yol haritası
çiziyoruz. Onun için Rabia Adeviyye, Mansuriyye, İskenderiye çok
önemli. Biz asla yalpalamadan Akif’in ifadesi ile “O cevherdir ki
İlahi ne büyüktür, imansız olan yürek sinede yüktür’ Biz böyle
yürüyeceğiz.” dedi.