Erdoğandan birlik çağrısı
Abone olRecep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'dan hükümetin çabalarına katkıda katkı çağrısı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, sadece
hükümetin çabalarıyla kadınların sorunlarının çözülebileceğini
düşünmemek gerektiğini, bu konuda kadınların doğal bir katma değer
potansiyeli olduğuna inandığını belirterek, ''Ne yazık ki bu
potansiyelden yeterince yararlanılmadığını da düşünüyorum''
dedi.
Woman In Businees International tarafından her yıl farklı bir
ülkede gerçekleştirilen ve bu yıl Türkiye İş Kadınları Derneği
(TİKAD) girişimiyle İstanbul'da düzenlenen ''Dünya İş Kadınları
Zirvesi''nin açılışında konuşan Emine Erdoğan, dünya çapında saygın
katılımcıları bir araya getiren zirvenin herkes için yol gösterici
ve ufuk açıcı olmasını diledi.
Daha önce Şam'da gerçekleşen toplantının bu forumun
kurumsallaşmasının en önemli adımlarından biri olduğunu belirten
Erdoğan, ''İstanbul'daki bu buluşmamızla iş kadınları forumu artık
kurumsallaştığını ispatlamıştır. İnanıyorum ki hepimiz buradan
eşsiz birikimlerle ayrılacağız'' dedi.
Herkesin ayrı coğrafyalarda, ayrı ülkelerde aynı kaderi yaşadığını
anlatan Erdoğan, insanlığın medeniyet yolculuğunda aldığı mesafenin
son derece hızlandığını, ancak eski dünyanın meselelerine ne yazık
ki yeni ve daha karmaşık sorunların eklendiğini vurguladı.
Erdoğan, ''Her gün çeşitlenen ve birbirini etkileyen sorunlara
karşı çözüm iradesinin güçlenmesi için yüreklerimizi, akıllarımızı,
tecrübelerimizi bir araya getirmek zorundayız. İnsanlığın bekasını,
geleceğini tehdit eden en büyük tehlikenin insani değerlerdeki
çözülme olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
Bugün küreselleşen dünyada bireyi, aileyi ve toplumu ayakta tutacak
olan insani değerlerde büyük bir erozyon yaşandığına işaret eden
Erdoğan, ''Günümüz dünyasının zengin kazanımlarına, büyük
imkanlarına rağmen acaba neden yeterince barış, adalet, huzur
üretemiyoruz'' dedi. Bu soruya herkesin vereceği yanıtların mutlaka
varolduğunu, ama asıl önemli olanın 'Bu cevaplar karşısında ne
yaptığımız?' sorusu olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle dedi:
''Biz ailemize, yaşadığımız topluma, insanlığın ortak geleceğine
nasıl katkıda bulunuyoruz? Gelin bu soru üzerinde hep birlikte
ciddiyetle duralım diyorum. Burada toplanıp, parlak sözler sarf
edip, konuşup, sonrada dağılmayalım. Gelin, küreselleşmenin de
imkanlarından yararlanarak ortaya bir eser çıkaralım. Geleceğin
dünyası yeniden yapılandırılırken seyirci olmak yerine biz de kendi
mütevazı katkımızı yapalım.''
GÜÇ BİRLİĞİ
Bunu söylerken karşı karşıya
bulunulan durumun fertler ya da toplumları aşan bir nitelik arz
ettiğini bildiğini de söyleyen Erdoğan, ''Bunun için de güç
birliğine gidelim diyorum '' dedi.
Dünya İş Kadınları Forumu'nu kalıcı bir teşkilata kavuşturarak
kadın örgütlerini birleştiren yeni bir uluslararası çatı
teşkilatına vücut vererek işe başlanabileceğini kaydeden Erdoğan,
dünyanın her yerindeki insanların ortak talebinin adalet olduğunu
vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Öyleyse hepimiz adalet için
sesimizi yükseltelim ve imkanlarımızı birleştirerek evrensel insani
değerleri yüceltelim. Mukaddes değerlere saldıran, aile kurumu
başta olmak üzere bireyi ve toplumu ayakta tutacak temel değerleri
tahrip eden zihniyet, insanlığın bekasını, yeryüzünün geleceğini
tehdit etmektedir. Bazen uyuşturucu olarak, bazen terör olarak,
bazen şiddet, cinsiyet ayrımcılığı, bazen de ırkçılık olarak
karşımıza çıkan bu tehdit hepimizi doğrudan ilgilendiriyor.''
Dünyanın her ülkesindeki olumlu ya da olumsuz her gelişmeden
etkilenildiğini belirten Erdoğan, ''Unutmayalım ki ateş sadece
düştüğü yeri yakmıyor'' dedi.
Acının sadece vücudun belli bir bölgesinde hissedilmediğini ve
bütün bünyeyi etkilediğini ifade eden Erdoğan, bir an önce barış,
adalet, fırsat eşitliği, sevgi ve şefkat küreselleştirilemezse
hangi ülkede, hangi şehirde yaşanırsa yaşansın, hangi inanca mensup
olunursa olunsun hep birlikte kaybedileceğinin bilinmesi
gerektiğini söyledi.
Erdoğan, ''Sadece çalışma hayatının içinde yer almayı, eğitim
süreçlerine dahil olmayı sorumluluklarımızı yerine getirmek için
yeterli görmemeliyiz. Sadece hükümetin çabalarıyla da
sorunlarımızın çözülebileceğini düşünmemeliyiz. Bu konuda
kadınların doğal bir katma değer potansiyeli olduğunu düşünüyorum.
Ne yazık ki bu potansiyelden yeterince yararlanılmadığını da
düşünüyorum'' değerlendirmesinde bulundu.
Bazı toplumlarda gelenek, örf ve adet, bazı toplumlarda eşitliğe
aykırı haksız yasalar, bazı toplumlarda ise aşırı bireyselleşmenin
kadınlara sosyal değer, sevgi ve adalet üretmesini engellediğine
dikkat çeken Erdoğan, bunun toplumdan topluma, kültürden kültüre
değişen nedenleri olabileceğini anlattı.
Her coğrafyada farklı tezahürlerinin de görülebileceğini belirten
Erdoğan, ''Ama önyargılarımızın bizi körleştirmesine izin
vermeyelim. Benim kültürel körlük dediğim hastalığın bizi esir
almasına, birbirimizin sorunlarına yabancılaştırmasına da müsaade
etmeyelim'' görüşünü dile getirdi.