Erdoğan'dan BDP'ye İmralı resti
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya ziyaretleri dönüşü Ankara Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , BDP Grup Başkanvekili
Pervin Buldan 'ın İmralı 'ya gidecek ekipte BDP yöneticilerinin de
bulunması gerektiği sözlerine net yanıt verdi:
''Kimin gidip gitmeyeceğine kendilerinin karar verme yetkisi yok. Bu konuda Adalet Bakanlığımız kime izin verirse, kime müsaade ederse adaya ancak onlar gidebilir. Şu anda gitme şansına sahip olan sadece ailesidir. Kimin gidip gitmeyeceği konusunda hassasiyetimiz vardır. Çünkü bir çözüm sürecini başlatmış bulunuyoruz. Bu çözüm sürecine söylemleriyle, fiilleriyle gölge düşürecek olanlarla kaybedecek vaktimiz yok''
Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya'daki temasları hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, 3-4 Şubat tarihlerinde Çek Cumhuriyeti'nde Başbakan Petr Necas ile gerek ikili, gerekse heyetler arası iki ülke arasında verimlilik arzeden askeri, siyasi ve ekonomik alanda görüşmelerde bulunduğunu belirtti.
2015 yılını Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya'da ekonomik noktada yakalanması gereken hedefler olarak belirlediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, Çek Cumhuriyeti ile yaklaşık 1,5 milyar dolar olan ticaret hacminin 5 milyar dolara ulaştırılması noktasında hemfikir olduklarını kaydetti.
ÇEK CUMHURİYETİ TEMASLARI
Çek Cumhuriyeti'nde 8 Mart'ta görevi devredecek Vaclov Klaus, Senato Başkanı ve Temsilciler Meclisi Başkanı Miroslava Nemcova ile de ayrı ayrı görüştüklerine değinen Erdoğan, ''4 Şubat'ta Türk-Çek İş Forumu toplantısını yaptık. Bizimle birlikte biliyorsunuz 125 kadar işadamımız vardı. Türkiye ve Çek Cumhuriyeti işadamlarını müstakil ve beraber bir araya topladık ve kendilerine bu birlikteliği teşvik etmek üzere gerek karşılıklı, gerekse müşterek üçüncü ülkelerde de yatırım yapmaları istikametinde teşvik ettik'' dedi.
MACARİSTAN TEMASLARI
4-5 Şubat tarihlerinde Macaristan'da Başbakan Sayın Victor Orban ve Cumhurbaşkanı Janos Ader ile görüşmelerde bulunduklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Macaristan'ın en köklü üniversitelerinden Elte Üniversitesi'nde öğretim üyeleri ve öğrencilere bir hitabım oldu. Orada da yine iş adamlarımızla da ayrıca bir görüşmeyi müşterek olarak gerçekleştirdik. Tabii Budapeşte'nin Avrupa başkentleri içinde hakikaten çok farklı bir yeri var. Ve burada tarihi eserler noktasında Osmanlı'nın bıraktığı zenginlikler var. Bu zenginliklerin bugüne ve yarınlara kazandırılması noktasında TİKA'nın neler yapabileceği konusunu kendileriyle görüşme imkanımız oldu ve bu konuda mutabakatımız var. İnşallah bundan sonraki süreçte de kararlı bir şekilde ele alıp Türkiye-Macaristan ilişkilerini daha ileriye taşıyalım istiyoruz.
SLOVAKYA TEMASLARI
5-6 Şubat tarihlerinde de yine Slovakya'daydık. Başbakan Robert Fico ile uzun uzadıya ikili heyetler arası daha sonra iş formunda tüm girişimcilere bir hitabımız oldu. Cumhurbaşkanı Ivan Gasparoviç ile Ulusal Meclis Başkanı Pavol Paska ile görüştük. Kendilerini mecliste farklı siyasi partilerin grup başkanlarıyla bir araya gelmek suretiyle heyetimiz kendileriyle görüştü. Ardından iş adamlarına yine sayın Başbakanla hitabımız oldu. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin daha da gelişmesi için büyük potansiyele sahip olduğumuz her üç ülke bakımından da iş forumları verimli geçti. İşadamlarımız halden memnundular. Temenni ediyorumki bundan sonraki süreci iş adamlarımız da yakından takip etmek suretiyle geleceğe yönelik adımları çok daha güçlü bir şekilde atarız ve Türkiye'ye gerek Çek Cumhuriyeti'nden gerek Macaristan'dan gerek Slovakya'dan yatırımcılar çekmek suretiyle de özellikle stratejik yatırım noktasında bu tür yatırımlara girebilecek olanlara biliyorsunuz birinci, ikinci bölgelerde yatırım yapma imkanını verebiliyoruz. Ve bu konuda bazı teşebbüslerin olabileceğini gördüm. Temenni ederimki bunu hayata geçirirler.''
Her üç ülkede de özellikle enerji konusunda çok ciddi bir talebin olduğunu gördüğünü dile getiren Erdoğan, ''Herhalde ülkemizden geçecek olan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) bu ülkeler tarafından da şu anda farklı bir şekilde bekleniyor, bir iştah var. Onun için TANAP'ın bu yıl içerisinde dozerlerin çalışması suretiyle kısa zamanda bitirilmesi ve bittikten sonra da Avrupa ülkelerinde büyük bir açığı, bununla telafi etmenin mümkün olacağını gördüm'' diye konuştu.
BDP'YE YANIT VERDİ
Bir gazetecinin, ''Avrupa seyahatinizde terörle mücadeledeki yeni sürece ilişkin önemli bir açıklamanız oldu. 'Dağdaki ile kucaklaşanı İmralı'ya göndermeyiz' şeklindeydi bu açıklama. Bugün BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da gidecek heyette mutlaka eşbaşkanlar olmalı, Öcalan da eşbaşkanları istiyor' şeklinde bir açıklama yaptı. BDP'nin bu ısrarı süreci etkiler mi?'' şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
''Kimin gidip gitmeyeceğine kendilerinin karar verme yetkisi yok. Bu konuda Adalet Bakanlığmız kime izin verirse, kime müsaade ederse adaya ancak onlar gidebilir. Şu anda gitme şansına sahip olan sadece ailesidir. Birinci derecede hısımı olanların gitme şansı vardır. Onlar zaten gidebilir. O konuda onlara bugüne kadar da her türlü desteği veriyoruz. Ama bunun dışında gidecek olanlar Adalet Bakanlığı'mızın iznine tabidir. Kimin gidip gitmeyeceği konusunda hassasiyetimiz vardır. Çünkü bir çözüm sürecini başlatmış bulunuyoruz. Bu çözüm sürecine söylemleriyle, fiilleriyle gölge düşürecek olanlarla kaybedecek vaktimiz yok.''
DANIŞTAY'IN LAĞVEDİLMESİ
Burhan Kuzu 'nun, yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde Yargıtay ve Danıştay'ın temyiz mahkemesi olarak tek çatı altında toplanacağı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Erdoğan, partilerin yeni anayasayla ilgili Meclis Başkanlığı'na tekliflerini sunduklarını hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu konuda da bizim grubumuzun çalışmaları neticesinde oradaki arkadaşlarımız ve lojistik destek veren arkadaşlarımız hep birlikte yaptıkları çalışma neticesinde artık burada bir tek çatı oluşması Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay vesaire hepsinin tek çatı altında toplamak suretiyle bir sivilleşme sürecinin başlatılmasına yönelik bir tekliftir. Olay bu. Ama tabii önümüzdeki günler, haftalar ne getirir, ne götürür onu da göreceğiz. Bu tabii bir istişare sürecinin 4 parti arasında da aynı zamanda başlamasının bir vesilesidir.''
TSK'DA İSTİFA HABERLERİNE YANIT
Bir başka gazetecinin, ''Son günlerde Türkiye'de tartışılıyor. 100'ün üzerinde savaş pilatonun Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan ayrıldığı iddiası. Genelkurmay Başkanlığı'ndan bir açıklama yapıldı ama net bir rakam verilmedi. Bu konuyla ilgili olarak sizinle paylaşılan bir veri var mı? Bunun sebebinin mecburi görev süresinin azaltılması olduğu belirtiliyor. Bu konuda bir düzenleme gerekebilir mi bu sorunun aşılması için?'' şeklindeki sorusunu ise Erdoğan, şöyle yanıtladı:
''Aslında bu işin tek yetkili mercii, zaten Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Biliyorsunuz 5 maddelik bir açıklama yaptılar. Bu 5 maddelik açıklama içerisinde de emeklilik olayı Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bir rutinidir. Orada hizmet süresini dolduranlar o süreyi doldurduktan sonra isterse emekliliğini isteyebilir. Emekliliğini istediği zaman da Silahlı Kuvvetlerimiz zaten onlara yol verir ve onlar da emekli olurlar. Fakat Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bir defa çok çirkin bir yaklaşım. Yani bir zaafa düşmesi vesaire gibi yaklaşım tarzları hakikaten affedilir bir şey değil. Silahlı kuvvetlerimizin asla böyle bir zaafa düşmesi söz konusu olmadığı gibi, sürekli olarak bunu sadece pilotlar olarak de ele almayın. Bu kara için de deniz için de hava için de hepsi için de bu böyledir. Niçin pilotlardan işe giriyorsunuz da diyelim ki tarihi ifadesiyle kaptanı deryalarımızın olduğu kaptanlarımızdan vesaire girmiyorsunuz? Bütün onların hepsi için bunlar geçerlidir. Gerek havada, gerek denizde, gerek karada emeklilik süresini dolduranlar istediği zaman emekli olma şansına sahiptir. Bu konuyla ilgili olarak da silahlı kuvvetlerimiz bugüne kadar yaptığı uygulamayı aynen onlar için yine yapıyor ve bu bir rutindir. Değişik bir şey söz konusu değildir. Burada sadece ortalığı karıştırmak isteyen art niyetlilerin, maalesef niyeti bozuk olanların ortaya attığı bir virüstür. Başka bir şey değildir. Zaten sitede de 5 maddeyle bu açıklanmış vaziyettedir.''