Erdoğan'dan barış çağrısı
Abone olBaşbakan Erdoğan, önceki hükümetleri eleştirerek, "Bu ülke, bırakın dünyaya açılmayı, Ankara'nın bile dışına çıkmaya cesareti olmayan hükümetlerle çalıştı" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye`nin boş lafla, kısır çekişmeyle,
politik kavgalarla kaybedecek bir anlık vakti olmadığını
belirterek, ``Bu tuzaklara düşmeden ve milletimizi de düşürmeden
hizmet adına gerekenleri yapmaya devam edeceğiz`` dedi Başbakan
Erdoğan, Ankara Sanayi Odası`nın (ASO) kuruluşunun 40. yıldönümü
dolayısıyla Sheraton Oteli`nde düzenlenen ödül törenine katılarak
bir konuşma yaptı. ASO`nun 40. yılını kutlayan Erdoğan, ekonomide
bir iyileşmeden, canlanmadan, büyümeden ve rahatlamadan söz
ediliyorsa bunda hükümet olarak kararlılıkla uyguladıkları
programlar kadar işadamları, sanayiciler ve girişimcilerin de büyük
payı ve rolü olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: ``Eğer
Türkiye, sıkıntılarından tamamen kurtulup düze çıkacak ve hak
ettiği gibi dünyanın güçlü, en saygın ekonomilerinden birine sahip
olacaksa bu eser, kamusuyla, özel sektörüyle bu ülkenin gayretli
insanlarının ortak eseri olacaktır. Çünkü, inanıyorum ki sizlerin
de Türkiye`nin parlak geleceğine inancınız, bizim gibi tamdır.
Türkiye`nin boş lafla, kısır çekişmeyle, politik kavgalarla
kaybedecek bir anlık vakti olmadığını ifade eden Erdoğan, ``Bu
tuzaklara düşmeden ve milletimizi de düşürmeden hizmet adına
gerekenleri vazgeçilmez önceliğimiz yapmaya devam edeceğiz`` diye
konuştu. Türkiye`nin, içeride ve dışarıda yapması gereken çok iş
olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: ``Çok zaman kaybettik.
İçeriye kapandık, bırakın dünyaya açılmayı Ankara`nın dışına
çıkmayı bile akıl edemeyen, bu uygulamayı gerçekleştiremeyen
yönetimlerle çok zaman kaybettik. Milletimizin kişi başına yıllık
milli gelir rakamları, içimize sindiremediğimiz rakamlardır.
Oyalanacak zamanımız yok. Büyüme sürmeli, enflasyon kontrol altında
tutulmalı, sizlerin de katkılarınızla Türkiye, büyük potansiyelini
ihracat performansıyla taçlandırılabilmelidir. Biliyorum bu konuda
sıkıntılarınız var. Bugüne kadar mazeretler üretmek yerine kendi
değerlerinizi ekonomiye katmayı tercih ettiniz. Ancak şuna inanın:
Gecesini gündüzüne katan, yerinde durmayan, bir gününü bir gününe
eşit kabul etmeyen bir hükümet var. Bu gayretle koşuyoruz ve
sizlerin de önünü açabilmek için gerek yasal düzenlemelerle gerekse
heyecanınıza heyecan katarak sizlerle müşterek çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.``