Erdoğan'dan balkon konuşması TIKLA
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti Genel Merkezi'nde seçim sonrası balkon konuşması yaptı, 77 milyonun cumhurbaşkanı olma sözü verdi.
Türkiye halkın oyuyla ilk
cumhurbaşkanını seçti! Dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
12. cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, geleneksel balkon konuşmasında
77 milyonu kucaklayacağını söyledi. Seçimin kaybedeni olmadığını
ifade eden Erdoğan, "Eski tartışmaları, gerilimleri eski Türkiye'de
bırakalım" ifadesini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, oyların yüzde 52'sini alarak Türkiye'nin 12. cumhurbaşkanı oldu.
Resmi olmayan sonuçlar sonrası ilk konuşmasını İstanbul
Sütlüce'de yapan Erdoğan, ardından Ankara'daki AK Parti genel
merkezinde vatandaşlara hitap etti.
BALKON KONUŞMASI FOTOĞRAFLARI-
TIKLA
TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDAN
KUTLAMA FOTOĞRAFLARI
Erdoğan, her seçim sonrası yaptığı gelenekselleşen balkon
konuşmasında 'uzlaşma' mesajları verdi, "Eski tartışmaları
eski Türkiye'de bırakalım" dedi.
77 milyonun cumhurbaşkanı olacağını söyleyen "Bu seçimin
kaybedeni yok, Şahsıma oy verenler kadar, şahsıma oy vermeyenler
de, sevmeyenlerimiz de kazanmıştır" ifadesini kullandı.
Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"1 Temmuz’da adaylığımız açıklandığında bunun bir Fatiha
olduğunu söylemiştik. Bugün kutlu bir Fatiha’yı, kutlu bir açılışı
hep birlikte idrak ediyoruz. Bugün bir dönemin kapılarını
kapatıyor, artık yeni bir dönem doğru ilk adımı atmıyoruz.
3 Kasım 2002’de milletin partinin iktidara gelmesiyle TBMM ile
millet kucaklaşmıştı. Bugün milletin doğrudan seçtiği cumhurbaşkanı
ile artık Çankaya ile millet arasındaki tüm engeller ortadan
kalkmıştır. Çankaya halkıyla bütünleşmiştir. Şeyh
Edabali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ öğüdü bugün tam
manasıyla tecelli
"VESAYET TEDAVÜLDEN KALKMIŞTIR"
Artık devletin ve milletin iki ayrı istikameti bulunmuyor. Bugünden
itibaren devlet ve millet aynı istikamete bakıyor. 12 Eylül 2010
tarihinde yüzde 58 oy oranıyla kabul edilen anayasa değişikliği 12
Eylül darbesinin izlerini silmişti. Bugün ise 27 Mayıs 1960
parantezi artık kapanmıştır. 27 Mayıs’ın bir vesayet aracı
olarak Türkiye'ye dayattığı cumhurbaşkanlığı anlayışı artık
tedavülden kalkmıştır. Biz 13 yıl önce 14 Ağustos 2001’de
AK Parti’yi kurarken Menderes gibi ‘yeter’ demiştik. Yeter söz
milletin demiştik. Yeter, söz de milletin; karar da milletin
demiştik. İşte söz de karar da milletin uhdesine geçti.
Aracılar vasıtasıyla seçmediniz bizzat kendiniz seçtiniz.
Millet sadece TBMM’ni sadece hükümeti tayin eden değil
cumhurbaşkanını da tayin eden bir gücü eline geçirmiş Türkiye'nin
istikametini artık bizzat belirlemeye başlamıştır.
"SEÇİMİN MAĞLUBU
YOKTUR"
Bu 9. seçim konuşmamda da gönlümün ruhumun vicdanımın hissiyatını
sizlere aktarıyorum. İşte onun için bütün kalbimle, bütün
samimiyetimde söylüyorum ki; 77 milyonun herbir ferdi
içinde bu seçimin mağlubu yoktur. Milletimiz içinde bu seçimin
kaybedeni yoktur. Kaybeden statükodur. Elbette vesayet
bugün en büyük mağlubiyetini yaşamıştır. Elbette kirli siyaset ve
siyaset dışlı güç odakları bugün ibretlik ders almıştır.
MUHALEFETE SESLENDİ
İnanıyorum ki, muhalefet bugünden itibaren politikalarını gözden
geçirecek ve yeni Türkiye ile örtüşen bir muhalefet ve
siyaset tarzı bugünden itibaren inşa edilecektir. Ancak
bize oy vermeyenler, bizi onaylayamayanlar, bizi sevmeyenler bu
seçimin mağlubu değildir. Bugün onlar da kazanmıştır.
TOPLUMSAL UZLAŞMA
TEKLİFİ
Gönülden söylüyorum bugün yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep
birlikte başlatalım diyorum. Eski tartışmaları eski Türkiye'de
bırakalım istiyorum. Gerilimleri çatışma kültürünü, sanal
sorunları eski Türkiye'de bırakalım. Biz her adımda kendi
iç muhasebemizi yaptık. 326 milletvekili ile anayasa uzlaşma
komisyonunda 3 kişiyle temsile dilmeyi kabul ettik.
"BİZE DİKTATÖR DİYENLER..."
Bize diktatör diyenler kendi muhasebelerini yapsınlar. Bize
otoriter diyenler, lütfen kendi muhasebelerini yapsınlar.
Bizi tek adam olmakla, baskıcı olmakla, mahalle baskısı
yapmakla itham edenler kendilerini samimiyetle
sorgulasınlar. Kendilerini seçkin kendileri dışındakileri
sıradan görenler, kendilerini eğitimli başkalarını cahil görenler,
kendilerini bilinçli başkalarını cahil görenler lütfen vicdan
muhasebesini yapsınlar. Siyasi tarihimiz boyunca söylediklerimize
baksınlar, özellikle yetki aldığımız dönemlerde yaptıklarımıza
baksınlar. 12 yılda Türkiye'ye kazandırdıklarımıza baksınlar.
Hepimiz aynı vatan toprakları üzerinde yaşıyoruz. 77 milyon
aynı bayrağın gölgesi altında geleceği yürüyoruz.
"GÖNÜL DİLİYLE
KONUŞALIM"
Bugün muhalefetin korkutma, kutuplaştırma ve gerilim siyasetini bir kere daha sorgulayalım. Bugün bir kısım medyanın pompaladığı korku ve kutuplaştırma siyasetini bir kere daha samimiyetle sorgulayalım diyorum. Bu sorgulamayı samimiyetle yaparsak Alevinin de Sünninin de Türk Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü Abhaza vesaire hepsinin başörtülü, başı açığında ne kadar ortak yanı olduğunu daha iyi göreceğiz. Şu anda ben karşımda başı örtülü de başı açık kardeşlerimi de görüyorum. Bunun adı çoklukta birliktir. Bunu başarmaya mecburuz. Bayrağımız bir, istiklal marşımız bir, dağlarımız, nehirlerimiz bir, türkülerimiz, şarkılarımız acılarımız bir. Bugünümüz yarınımız kaderimiz bir. Birbirimizin görüne bakalım, gönlümüzü açalım gönül diliyle konuşalım. Farkı bir Türkiye'yi gelin hep birlikte kuralım. Ortaya çıkan sonuçlarda çok net gösteriyor ki uzlaşma çatıda değil uzlaşma parti üst yönetimlerinde değil tabanda olmuştur. İstiyorum ki tabandaki bu uzlaşmayı birlikte güçlendirelim. Şu anda ekranları başında bizi izleyen 77 milyon tüm enerjimizi daha güçlü daha kardeş bir ülke için seferber edelim.
"PARALEL YAPI, İHANET
CEPHESİ"
Bizim davamız medeniyet davasıdır, paralel yapının tabanında her
bir ihlaslı kardeşimin bizimle aynı istikamete baktığını biliyorum.
Aradaki ihanet çetesini, şebekesini vatanı ve milleti için
değil başka ülke ve odaklar için çalışan yapıyı sorguladıklarında
bariyerlerin önyargıların kırılacağını çok iyi
biliyorum.
"BEDDUA EDENLERİN ARKASINDAN
GİTMEK..."
Lider bildiklerimiz, hoca, alim, gönül dostu bildiklerimiz zor
zamanlarda maskelerini düşürüp içlerinde olanı ortaya dökebilir.
Bize bedduanın ve beddua edenlerin arkasından gitmek yakışmaz.
Hazreti Ömer’in sorgulandığı bir dünyada hiç kimse
sorgulanamaz değildir. Buna şahsım da dahil hiç kimse kusursuz
hatasız günahsız değildir.
"77 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI
OLACAĞIM"
Bugün Türkiye için bir milattır. Türkiye'nin küllerinden doğuşunun
yeni Türkiye'nin kuruluşunun günüdür. Altınız çizerek ifade
ediyorum şahsıma oy verenlerin değil 77 milyonun cumhurbaşkanı
olacağım. Hayatım boyunca yaptığım gibi bütün siyasi mücadele
sürecinde yaptığım gibi ülkesi, milleti bayrağı için çalışan bir
cumhurbaşkanı olacağım. Bugün hiç kimse hüzünlenmesin,
kimse kaybetti veya mağlup olduğu hissine kapılmasın
lütfen. Milletin istikameti düne göre çok daha parlaktır.
Seccadelerinin üzerinde camilerde, evlerde, kuytularda mırıl mırıl
bizim için dua eden kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.