Erdoğan’dan Arınç yorumu
Abone olBaşbakan Erdoğan, “Elbette bu kadro içinde zaman zaman bazı farklı yaklaşımlar, olaylar olabilir, yanlış anlamalar olabilir, yanlış anlaşılm...
Başbakan Erdoğan, “Elbette bu kadro içinde zaman zaman bazı
farklı yaklaşımlar, olaylar olabilir, yanlış anlamalar olabilir,
yanlış anlaşılmalar olabilir. Fakat şunu özellikle bilmenizi
istiyorum; dava arkadaşlarının kardeşlik hukukunun bir gereği
olarak biz meseleleri aramızda konuşur ve çözüme kavuştururuz”
dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, milletin kötü gördüğünü kendilerinin kötü gördüğünü,
hükümet olarak anayasa ve yasalar çerçevesinde milletin verdiği
yetkiyi kullanır onun dahilinde ne gerekiyorsa onu yaptıklarını
söyledi. Eğer parti olarak bir şeyi kötü görüyorlarsa hükümet
olarak da yetkileri varsa onunla mücadele ettiklerini ifade eden
Başbakan Erdoğan, “Bu da bizim en tabi hakkımızdır. Bu partiyi
kurduğumuz andan itibaren biz birşey söyledik, bize sadece ve
sadece millet istikamet çizer. Bizim rotamızı sadece millet
belirler. Biz bunu sadece slogan olarak dile getirmiyoruz. Bu
sözümüzün arkasında durmak için 11 yıldır mücadele veriyoruz. Bir
adım atarken biz sermaye ne der diye bakmayız, medya ne der diye
bakmayız. Bir reform yaparken medya ne yazacak, sermaye ne diyecek
diye çekinemeyiz. Bir değişimi gerçekleştirirken aydınlar ve
yazarlar içerde ve dışarıda nasıl tavır alacak diye istikametimizi
değiştirmeyiz. Çünkü bu milletin tarihi bunun bedelini çok ağır
ödedi. Artık biz bu bedeli bu millete ödetmeyeceğiz diye yola
çıktık. Biz sadece ve sadece milletin ne dediğine bakar milletin
çizdiği istikamette yolumuzda ilerleriz. Biz her ay 3 tane 4 tane
kamuoyu araştırması yapıyoruz. Niye? Millet ne diyor görmek için”
dedi.
“ARKAMIZDA MİLLET OLDUĞU MÜDDETÇE KORKMAYACAĞIZ”
“Hiç kimse parmağını kaldırarak, kibir içinde bizi aşağılayacak
bize hiza ve istikamet çizecek yetkiye sahip değildir” diyen
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O günler geride kalmıştır. Hem aziz milletim hem de işte bu
salonda bulunan her bir kardeşim göğsünü gere gere bu gurur ve
kibir abidelerine ’siz kim oluyorsunuz’ deme cesaretini
göstermelidir. Biz birilerinin keyfi için o bitmez tükenmez kibri
için inançlarımızdan, değerlerimizden, hedef ve ideallerimizden
vazgeçecek bir kadro hiçbir zaman olmadık ve hiçbir zaman olmayız.
Siyasi parti olarak neye inanıyorsak ne düşünüyorsak Türkiye için
nasıl bir gelecek tasavvur ediyorsak hiç çekinmeden ve korkmadan
çıkar onu söyleriz. Aman şu bizi eleştirecek. Varsın eleştirin.
Aman şu bizim aleyhimize yazacak. Varsın yazsın. Ama şunlar tavır
alacak, varsın alsın. Bizi millet bağlar millet değerli
kardeşlerim. Arkamızda millet olduğu müddetçe korkmayacağız,
çekinmeyeceğiz. Eğer korkarsak eğer çekinirsek o milletin emanetine
ihanet etmiş oluruz. Bu kadro içindeki herkesin özgüveni olacak, bu
kadro içindeki herkes arkasında milletin gücü olduğunu hissedecek,
böyle bir özgüvenle hareket edecek. Milletin değil şunların
bunların ne diyeceğine bakan daha en baştan davayı kaybetmiştir. Bu
sözleri de kimse farklı yerlere çekmesin. 200 yıldır bu millete
istikamet dayatılıyor, milletin önüne seçenek koyulmuyor. Milletin
görüşü sorulmuyor. Milletin değerleri dikkate alınmıyor. 200 yıldır
doğru olan budur deniliyor ve bu doğru millete baskıyla, şiddetle,
ceberrut bir devlet anlayışıyla dayatılıyor. Devlet özellikle de
tek parti döneminde millete yaşam tarzı dayatıyor, kılık
kıyafetinden sakal bıyığına yeme içmesinden okumasına yazmasına
kadar sınır çiziyor çerçeve çiziyor.”
“BİZ 11 YILDIR AZİZ MİLLETİMİZİN ÖNÜNE SEÇENEKLER KOYAN BİR İKTİDAR
OLDUK”
Erdoğan, hiçbir zaman kendilerine yapılanları başkasına reva görmek
gibi bir yanlışın içinde olmadıklarını belirterek, “Bu millete tek
tip yaşam tarzları dayatılırken biz 11 yıldır aziz milletimizin
önüne seçenekler koyan bir iktidar olduk. Her alanda milletin önüne
tercihler koyduk, birden fazla tercih koyduk. Okulda çocuğun
kuran-ı kerim mi öğrensin istiyorsun, orda seçmeli istersen kuran-ı
kerim okumasını seçebilirsin. Seçenek bu. Öğrenmesini istemiyorsan
da seçmezsin. Okulda çocuğun Hz. Peygamberin hayatını öğrensin
istiyorsan tercih senin, siyer dersini seçersin, istemiyorsan
seçmezsin. 4+4+4 seçeneği ile okullar arasında tercih hakkını
getirdik, istediğin okulu seçersin. İşte bu hafta Finlandiya,
İsveç, Polonya buraları gezerken onlar 5+3 intihar olduğunu, 4+4+4
nerden buldunuz diye bunu sordular. Bizde bazı ben bir eğitimciyim
diye geçinenler işte 5+3 ün çok çok verimli, 4+4+4’ün verimsiz
olduğu gibi bir yaklaşımını ortaya koyuyorlar. Niye cesaret edip de
12 yılı zorunlu eğitimi getiremediniz. Biz getirdik. Farklı dil ve
lehçeleri öğrenmek mi istiyorsun? Tercihini ona göre yaparsın.
İstemiyorsan tercih etmezsin. Kamuda ister başörtülü, ister başı
açık çalışırsın. Meclis’e ister başörtülü gelirsin ister, başı açık
gelirsin. Burası milletin meclisi değil mi? Yıllardır burada
zulmetmediler mi, zulmettiler. Simdi? Bu adım da atıldı. Her alanda
her konuda dayatmaları kaldırıyor tek tip uygulamaları kaldırıyor
yaşam tarzı dayatmasını ortadan kaldırıyor milletimizin önüne
tercihler koyuyoruz” diye konuştu.
“BIRAKIN ELEŞTİRSİNLER”
Çoğunluğun azınlığa hükmetmesine karşı olduklarını ama asıl
azınlığın çoğunluğa hükmetmesine karşı olduklarını ifade eden
Başbakan Erdoğan, attıkları her adımda, ağızlarından çıkar her
cümle ile birlikte bir korunun ‘yaşam tarzıma müdahale ediliyor’
diyerek bir karalama kampanyası başlattığını gördüklerini
vurguladı. Erdoğan, “Bu senin 200 yıldır sahip olduğun haklara
milletin tamamı kavuşuyorsa bu senin yaşam tarına müdahale
değildir, bu eşitliktir, demokratikleşmedir, özgürlüktü bu
normalleşmedir. Zincirleri prangaları parçalayarak kölelikten
kurtulamazsınız, en başta zihninize, kalbinize, dilinize takılmış
zincirlerden o prangalardan kurtulacaksınız. İnandığınız neyse onu
cesaretle savunacaksınız. Ben milletimden şunu özellikle bilmesini
rica ediyorum: kim iseniz o olacaksınız. Başkasının ne dediğine
değil en başta vicdanınızın kalbinizin sonra da mensubu olduğunuz
milletin ne dediğine bakacaksınız. Bırakın eleştirsinler. Yunus
Emre’nin dediği gibi ’bırakın gülsünler, yeter ki hak bizim
olsun.’” ifadelerini kullandı.
“BİRİLERİ HAZZETMİYOR DİYE MUHAFAZAKAR KİMLİĞİMİZDEN
VAZGEÇMEYİZ”
Muhafazakar ve demokrat parti olduklarını tekrar yineleyen Başbakan
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“En başta ifade ettik bunu. Bugüne kadar da böyleydik. Bu toplumun
kadim değerlerini inançlarını medeniyetini muhafaza etmek bizim
partimizin çizgisidir. Aynı zamanda farklılıkların varolma
haklarını yaşam tarzlarını teminat altına almak da bizim demokrat
kimliğimizin gereğidir. Biz 200 yıldır yapıldığı gibi değer
dayatılmasına da karşı çıkarız. Aynı zamanda biz birileri
hazzetmiyor diye muhafazakar kimliğimizden demokrat kimliğimizden
vazgeçmeyiz. Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol. Bizim
ilkemiz budur.AK Parti olarak muhafazakar demokrat bir parti olarak
her meselede görüşümüz, kesinlikle vardır. Söyleyecek sözümüz
vardır. Hedefimiz ve tasavvurumuz vardır. Ama hükümet olarak
Anayasa ne derse yasalar ne derse yani sonunda millet ne derse biz
sadece onu yaparız. AK Parti ile sandıkta yarışamayacağını
anlayanlar çok farklı temennilerin içine girmiş durumdalar. AK
Parti’yi çalışarak mücadele ederek milletin teveccühünü kazanarak
yenmekten umudunu keserek adeta pusuya yatmış farklı beklentilerin
içine düşmüş durumdalar. Bu çevreler kendi ikballerini sadece ve
sadece AK Parti’nin zafiyetin de görecek kadar zavallıdırlar. AK
Parti sandıkta kaybetsin diye değil AK Parti’nin içinde nifak
olsun, AK Parti çadırdasın, bölünsün zayıflasın diye dua ediyor,
bundan da medet umuyorlar. Kimse kusura bakmasın, bu zavallılıktır,
bu acınası bir durumdur. AK Parti hiçbir zaman bunların
temennilerine fırsat tanımayacak, bu hareket içindeki bu dava ve bu
parti hiçbir kardeşim inanıyorum ki pusuda bekleyen bu zavallılara
ümit vermeyecek.”
“CAN KURTARAN SİMİDİ GİBİ ONA YAPIŞTILAR”
CHP’ye tekrar üye olan Mustafa Sarıgül’e de göndermelerde bulunan
Başbakan Erdoğan, “Bir taraftan yolsuzluk dosyası ile ihraç
edeceksin, ondan sonra da can kurtaran simidi gibi ona
yapışacaksın. Böyle bir mantık olur mu? Olur. Bu muhalefet
partisinin içinde bu var, genlerinde var. Normal. Biz çıkar birliği
yapmış bir kadro değiliz. Bir dava ortaklığı kader ortaklığı yapmış
birbirine kardeşçe kenetlenmiş bir kadroyuz. Bizzat şahsım olmak
üzere teşkilat içindeki her bir arkadaşım sadece millete hizmet
için bu makamlara geldik ve millet bizi buralarda tuttuğu müddetçe
de hizmet üretmeye devam edeceğiz. Efendi olmaya gelmedik,
hizmetkar olmaya geldik. Eğer hiçbir siyasi partini tüzüğünde 3
dönem gibi bir karar alma cesareti yoksa AK Parti 3 dönem kararını
alabilmişse bunu yazılı kayda geçmişse bu Türkiye siyasetinde değil
dünya siyasetinde bir ilktir. Biz arkadan gelen gençlerin önünü
tıkamayacağız sürekli yenilenen hücrelerle bu siyaseti güçlü
tutacağız anlayışıdır. Bunu gerçekleştirmek bize nasip olmuştur”
ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile
öğrenci evleriyle ilgili aralarında geçen tartışmaya son noktayı
koydu. Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
“Elbette bu kadro içinde zaman zaman bazı farklı yaklaşımlar,
olaylar olabilir, yanlış anlamalar olabilir, yanlış anlaşılmalar
olabilir. Fakat şunu özellikle bilmenizi istiyorum; dava
arkadaşlarının kardeşlik hukukunun bir gereği olarak biz meseleleri
aramızda konuşur ve çözüme kavuştururuz. 14 Ağustos 2001’den bugüne
kadar hep böyle yaptık, her meseleyi mümkün olduğunca kendi
aramızda konuştuk kardeşlik hukuku çerçevesinde kendi aramızda
çözdük. Kimsenin şüphesi olmasın bundan sonra da aramızdaki
meseleleri kendi aramızda konuşacak, kendi aramızda çözüm yoluna
koyacağız, koyarız. Pusuda bekleyenlere asla fırsat tanımayacağız,
ellerini ovuşturanlara asla imkan vermeyeceğiz, kendi ikbalini
başkasının izmihlaline bağlayanların heveslerini hep kursaklarında
bırakacağız. Her bir arkadaşımın, teşkilattaki her kademesindeki
kardeşimin böyle bir mesuliyetle hareket edeceğine düşmanı
sevindirmeyeceğine yürekten inanıyorum. Haftasonu inşallah iki gün
boyunca Diyarbakır’dayız. Diyarbakır’da Cumartesi günü açılışlar
yapacağız. Bu açılış törenine Kuzey Irak Yerel Yönetimi Başkanı
Sayın Mesud Barzani de katılacak. Bu törende istiyoruz ki inşallah
ülkemizin bütünlüğüne birliğine yönelik mesajlar çok daha güçlü
verilecek. Ertesi gün Ergani ve Bismil’de olacağız. Oralarda da
açılışlar yapacağız. Ama bu arada 300 aileyi evlendireceğiz
Cumartesi günü. Bu evlilik törenin de bir başka renk katalım
istedik. Öyle zannediyorum ki ilk defa İbrahim Tatlıses ve Şiwan
Perver birlikte bu törende düet yapacaklar. Çeşitli folklor
gösterileri ile zenginleştirilecek ve 300 aileyi de aile ve sosyal
politikalar bakanlığımız evlendirmiş olacak.”
ARINÇ, GRUP TOPLANTISINA KATILMADI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile öğrenci evleri tartışmasından
dolayı araları açıldığı iddia edilen Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, grup toplantısına katılmadı. Başbakan Yardımcısı Arınç’ın
katıldığı bir programın uzamasından dolayı Başbakan Erdoğan’ın
konuşma yaptığı grup toplantısına katılamadığı öğrenildi.
(İHA)