Erdoğandan ABye sert fırça
Abone olErdoğan'ın Almanya'dan gelen açıklamalar canını bir hayli sıktı! Polonya'da kameralar karşısına geçen Erdoğan sert çıktı.
Başbakan Erdoğan, Polonya'da AB ülkelerine çattı Fransa
ve Almanya'ya çok sert üstü kapalı mesajlar gönderdi. Erdoğan,
Türkiye'nin uzun zamandır gündemini meşgul eden Ergenekon konusunda
ise geçmiş hükümetleri suçladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Polonya gezisinin ikinci gününde Polonya'nın Gdansk üniversitesinde bir konuşma yaptı. Konuşmasının son bölümünde öğrencilerden gelen ve 'Ergenekon süreci' ile ilgili bir soru üzerine, Geçmiş hükümetler Ergenekon'u sümen altı etti, bizim hükümetimiz ise bu yapılanma ile ilgili yargıya intikal etmiş tüm konularda bağımsız yargının taleplerini yerine getirmiştir' dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela
Merkel'in açıklamalarına tepki göstermeye devam etti. Başkent
Varşova'daki konuşmasında, iki liderin açıklamalarını "talihsizlik"
olarak niteleyen Erdoğan, bugün de eleştirilerine devam etti.
Erdoğan, başkent Varşova'dan Gdansk şehrine geldi. Buradaki Oliva
Cami'nde cuma namazı kılan Erdoğan, üniversitede de bir konuşma
yaptı.
"TÜRKİYE'NİN OLMADIĞI BİR AB, HRİSTİYAN BİRLİĞİ OLMAKTAN
BAŞKA BİR İŞE YARAMAZ"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin üye olmadığı bir Avrupa Birliği'nin
"son derece eksik" olacağını belirtti. Erdoğan, "Eğer Türkiye'nin
olmadığı bir AB gerçekleşecek olursa Avrupa Birliği, Hristiyan
Kulübü olmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Bu bir gerçektir. Çünkü
Avrupa Birliği, ne bir din birliğidir, ne bir kurulduğu zaman
olduğu gibi çelik endüstri birliğidir ne de bir Avrupa ekonomik
topluluğudur. Avrupa Birliği siyasi, sosyal bir bütünleşmenin
adresidir, adıdır. Bunu gerçekleştirdiğimiz taktirde işte o zaman
medeniyetlerin buluşma noktası neresi olacaktır? Avrupa Birliği
olacaktır." diye konuştu. Erdoğan, Avrupa Birliği'ne katılım
sürecinin de Türkiye'nin "birincil önceliği" olduğunu da
vurguladı.
Üyelik noktasında pek çok yasa değişikliklerine imza attıklarını
anlatan Başbakan Erdoğan, "Aynı kararlığı Avrupa tarafında
görmemenin de açıkçası kırıklığı içerisindeyiz. Zaman zaman
Avrupa'nın bazı ülkelerinden şu sesler çıkıyor: Türkiye için ancak
imtiyazlı ortaklık olabilir. Bakıyorsunuz bir başka taraftan bir
başka ses çıkıyor: Türkiye'nin girmesi kolay değil. Bunlar tabii
çok çirkin yaklaşımlar. Dürüst yaklaşımlar değil. Avrupa
Birliği'nin müktesebatı bellidir. Avrupa Birliği'nin müktesebatı
içerisinde bu ve benzer ifadeler yoktur. Bu ifadeler sadece
siyasidir. Duygusaldır, bireyseldir. Eğer Avrupa Birliği
müktesebatı bir yol haritasıysa herkesin bu yol haritasına uyması
gerekir." diye konuştu.
Haziran ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri olduğunu hatırlatan
Erdoğan, siyasilerin Türkiye üzerinden oy toplamaya çalışmamalarını
istedi. Erdoğan,"Şimdi önümüzde Haziran ayında Avrupa Parlamentosu
seçimleri var. Bu ifadelerin altında bu yatıyor. Almanya'da
seçimler var. Bütün bu yaklaşım tarzlarının altında bu yatıyor. Bu
çirkin. Türkiye üzerinden niye siyaset yapıyorsun? Sen çık, bütün
bildiklerini ve doğrularını anlat. Politikalarını anlat. İlkelerini
anlat ve oy iste. Ama sen ilkelerini anlatmıyorsun; politikalarını
anlatmıyorsun; gelip Türkiye üzerinden politika yapmak suretiyle
buradan oy toplayacağını sanıyorsun. Bunlar yanlış şeyler. Böyle
birşeyi desteklemek mümkün değil." dedi.
"TÜRKİYE, PEKÇOK ÜYEDEN DAHA İLERİ"
Avrupa Birliği'ne yük olmaya değil, Avrupa Birliği'nden yük almaya
geldiklerini belirten Erdoğan, bunun farkına dikkat çekti. Erdoğan,
"Şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çok ciddi bir kısmından
Türkiye ilkeler noktasında, müktesebat noktasında çok daha
ileridir. Onların birçoğu, siyasi olarak içeri alınmıştır. Yoksa
müktesebatın gereğini yerine getirdikleri için değil. Bir haftada
kararı verilip, Avrupa Birliği'ne alınmış ülkeler vardır. Ve bize
cevap veremiyorlar. Neye göre aldınız? İlkeler ortada. Bakın bu
ilkelere uymuyor. Şu anda Kıbrıs iki parça. Hani içinde bir defa
bütünlüğünün olması lazım. Var mı burada bir bütünlük? Yok. Peki
neye göre aldınız? Bize söz verdiniz. Dediniz ki şu referandumu
yapalım, Annan Planı'nı buradan geçirelim. Annan Planı'ndan sonra
gereğini yapacağız hiç endişe etmeyin. Kuzey Kıbrıs halkı, Annan
Planı'na yüzde 65 ile evet dedi. Güney Kıbrıs yüzde 75 ile hayır
dedi. Hayır diyen Avrupa Birliği'ne alındı bir hafta sonra. Evet
diyen ise hala bekletiliyor. Bu yaklaşıma adil bir yaklaşım
diyebilir misiniz? İşte dünya bunu, inanıyorum ki, siyasilerin
dışında bu işin gerçek yanını bilmiyor. Ve buna adil bir yaklaşım
tarzı denmez. Verilmiş olan birçok sözler vardır, bu sözlerin
hiçbir yerine gelmiyor. Fakat bizler, sabırlı, kararlı bir şekilde
yolumuza devam ediyoruz." diye konuştu.
"AVRUPA BİRLİĞİ, 50 YILDIR TÜRKİYE'YE ÇALIM
ATIYOR"
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Almanya Başbakanı Merkel'in
açıklamalarının "kendilerini ve halkı" üzdüğünü belirten Başbakan
Erdoğan, bundan ikili ilişkilerin de "olumsuz" etkilendiğini
belirtti. Başbakan Erdoğan, "NATO'da beraber olmanın yanı sıra
Avrupa Birliği'ne giren ülkelerin hiçbirisi, Avrupa Birliği'ne üye
olmadan Gümrük Birliği'ne girememiştir. Ama Türkiye şu anda 1996
yılında AB üyesi değilken Gümrük Birliği'nin üyesi olmuştur. Bakın
Türkiye şu anda Avrupa'da Gümrük Birliği'nin üyesidir. Peki
Türkiye'nin AB'ne giriş süreci ne zaman başlamıştır. Bu da çok
önemli. Evet 1959. Sene 1959, 2009. 50 yıl. 50 yıldır, devamlı
Avrupa Birliği, Türkiye'ye çalım atıyor. Biz, bunu da biliyoruz.
Ama sabır diyoruz. Bizler özel bir ayrıcalık istemiyoruz.
İstediğimiz sadece eşit ve adil muamele. Geçmiş taahhütlere
bağlılık ve sürece rehberlik eden ana ilkelerde ayrımcılık
yapılmamasıdır. Verilen sözlere sadık kalınmalıdır. Sürecin belirli
bir aşamasında, yeni kuralların önümüze konulmasını istemiyoruz.
Avrupa Birliği'ndeki tüm liderlerden, tüm siyasetçilerden bu
tutarlılığı bu sorumluluğu beklemek en doğal hakkımızdır."
dedi.