Erdoğan'dan ABD'ye övgü yarışı
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın ABD ziyareti başladı. Amerikan-Türk Konseyi'nin yıllık kongresinde konuşan Erdoğan, ABD'nin gücünü övdü ve ilişkileri değerlendirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk-Amerikan ortaklığının,
yıllar boyu sınanmış, sarsılmaz temellere sahip olduğunu söyledi.
Erdoğan, Amerikan-Türk Konseyi'nin (ATC) 24'üncü yıllık
konferansında yaptığı konuşmada, iki ülke ilişkilerinin
geliştirilmesine önem verdiklerini belirtti. Bundan 60 yıl önce
savaştan harap olmuş Avrupa'ya güvenlik şemsiyesi sağlamakla
kalmayıp Avrupa'yı ekonomik olarak da ayağa kaldıran gücün ABD
olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Aynı dönemde rejimine
ve toprak bütünlüğüne yönelik büyük bir tehdit altında bulunan
Türkiye'yi Truman doktrini ve Marshall yardımları yoluyla aynı
şemsiye altına alan da ABD'dir. Kore'den Somali'ye Bosna Hersek'ten
Afganistan'a uzanan ortak davamızda iki ülke omuz omuza
çalışmışlardır. On yıllar boyunca ortak değerleri paylaşmaktan,
müttefik ilişkisini sürdürmekten ve ortak davaları savunmaktan
doğan karşılıklı güven, bu değerli ilişkiyi geleceğe de taşıyacak
kuvvettedir. Son dönemde ABD'nin politikalarında yeni yönelimlerin
ortaya çıktığını görmekteyiz. Bunun 21'inci yüzyılın fırsat, risk
ve tehditlerini göğüslemeye yönelik yeni bir küresel strateji
tasarımı olduğunu ve ABD'nin olduğu kadar batı dünyasının ortak
çıkarlarına da hizmet edeceğini bilmekteyiz. Zira ABD'nin küresel
çıkarlarını geçmişte olduğu gibi bugün de hatta belki bugün daha da
belirgin bir vurguyla özgürlüklerin ve demokratik değerlerin
korunması ve yayılması temelinde tanımladığını görmekteyiz. ABD,
kalıcı uluslararası güvenlik, istikrar ve ekonomik gelişme
ortamının sağlanabilmesi yolunda dikkatini özellikle Geniş Ortadoğu
ve Avrasya bölgelerine yöneltmekte, buralarda kendini gösteren
değişim dinamiklerini desteklemek gayretindedir. Uzun vadede de, bu
stratejinin başarılı olması, Türkiye'nin merkezinde yer aldığı bu
geniş coğrafyanın bir barış ve refah kuşağına dönüşmesi anlamına
gelecektir. Dolayısıyla, Türkiye'nin, ABD'nin bu vizyonunu ve
stratejisini paylaşmasından ve desteklemesinden daha doğal bir şey
olamaz.'' -''İKİ ÜLKENİN VİZYONLARI VE STRATEJİLERİ ÖRTÜŞÜYOR''-
Başbakan Erdoğan, 21'inci yüzyılın yeni fırsat, risk ve
tehditlerine ilişkin olarak iki ülkenin vizyonları ve
stratejilerinin örtüştüğünü belirtti. İki ülkenin ortak gündeminde
terörle ve kitle imha silahlarının yayılmasına karşı mücadeleden
Irak'a, Ortadoğu sorununun çözümüne, Kafkasya ve Orta Asya'nın
istikrarına, Afganistan'ın yeniden imarından enerji güvenliğine
kadar pek çok konuda paralellik bulunduğunu ifade eden Erdoğan,
''böylesine aşikar bir vizyon ortaklığına rağmen, gerek Türkiye
gerek Amerika kamuoylarında iki ülke ilişkilerinin geleceğine dair
son dönemde yapılmakta olan karamsar spekülasyonları anlamakta
güçlük çektiğimi belirtmek istiyorum. Gerçek olan şudur. Eğer
bizden önceki nesiller güçlü bir Türk-Amerikan ortaklığı inşa
etmemiş olsalardı, biz bugün bu ortaklığın temellerini atmakla
uğraşıyor olacaktık'' dedi. Türkiye'nin kendisinin de önemli bir
değişimden geçtiğini anlatan Başbakan Erdoğan, 10 yıl öncesine
kadar Türkiye'nin, ABD ile ortaklığına daha çok stratejik, coğrafi
konumu ve savunma kabiliyetleri boyutunda katkıda bulunan bir ülke
konumunda olduğunu ifade etti. Bugün ise Türkiye'nin istikrar
yaratıcı etkisi sayesinde ''yumuşak gücünün'' arttığını söyledi.
Dünyanın pek çok köşesinde radikal akımların, terörün ve şiddetin
olumlu değişim çabalarına köstek olmayı sürdürdüğü çalkantılı bir
uluslararası ortamda Türkiye'nin kapsamlı bir dönüşüm sürecini
huzur ve istikrar içinde ileri noktalara taşıdığını kaydeden
Erdoğan, bu başarıyı dünyanın sessiz devrim diye nitelendirdiğini
kaydetti. Türk ekonomisindeki düzelmeyi rakamlarla anlatan Erdoğan,
mali disiplinden taviz verilmediğini ve bu sayede ekonomik
başarının yakalandığını ifade etti. -AB İLE İLİŞKİLER- Türkiye'nin,
17 Aralık 2004'te Avrupa Birliği yolunda önemli mesafe kat ettiğini
anlatan Erdoğan, katılım müzakerelerinin Ekim ayında başlayacağını
söyledi. Fransa ve Hollanda'da yapılan AB anayasası oylamasının
Türkiye ile ilişkilendirilmesinin yersiz olduğunu ve bunu anlamakta
güçlük çektiğini anımsatan Erdoğan, ''oylama Türkiye değil, anayasa
oylamasıdır. Nedense bazıları bundan bir şeyler çıkarmak için
uğraşıyor. Türkiye üzerinden siyaset yapanlar olmuştur. Türkiye'nin
gündeminde 3 Ekim müzakerelerine hazırlanmak vardır. Bundan sonraki
süreç, 5 mi olur 10 mu olur, 15 sene mi olur onu bilemeyiz. Eğer AB
küresel bir güç olacaksa veya AB medeniyetler arası uzlaşmanın
adresi olacaksa ve siyasi iradeler bütünü olarak algılanıyorsa, AB
Türkiye'ye, bana göre muhtaçtır'' dedi. Türkiye'nin AB'ye katacağı
çok şeyinin olduğunu ifade eden Erdoğan, Türk halkının yaşam
standardını yükseltmek için çaba sarfettiklerini söyledi. Erdoğan,
Türkiye'nin geçirdiği bu değişim sürecinin Türkiye'yi AB'den asla
uzaklaştırmayacağını aksine daha da yaklaştıracağını ifade etti.
-KIBRIS- Kıbrıs konusunda Türk tarafının 24 Nisan referandumuyla
attığı adıma karşılık, Kıbrıs Türkleri'ne yönelik izolasyonun devam
etmesini anlamakta güçlük çektiklerini belirten Erdoğan, bir
İngiliz ticari heyetinin ve Amerikan kongre üyelerinin KKTC'ye
gitmesinin olumlu olduğunu ancak daha fazla adım atılmasının
beklendiğini kaydetti. Erdoğan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın
Kıbrıs raporunun BM'de değerlendirilip neticesinin açıklanmasının
aradan bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen gerçekleşmediğini
belirtti ve ''bunu da anlamakta güçlük çekiyoruz'' dedi.
-TÜRKİYE-ABD İLETİŞİMİ- İki ülke ilişkilerinin daha kapsamlı bir
boyuta taşınması gerektiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Burada tabiatıyla iki ülke yönetimlerine büyük rol düşmektedir.
Bu bakımdan üzerimize düşeni yapmakta kararlı olduğumuzu ifade
etmek istiyorum. Birbirimize direkt iletişim hatlarıyla
ulaşabiliriz. Birbirimize ulaşmamız medya aracılığıyla olmamalı.
Medya aracılığıyla olacak olursa, bunlar birbirimize olan samimi
yaklaşımlarımızı gölgeleyecektir. ABD ile ilişkilerimizde etkin ve
sonuç getiren bir beraberliğin sağlanması noktasında güçlü bir
iradeye sahip bulunmaktayız. İki ülke arasında devam eden her
düzeydeki yoğun temaslar ve karşılıklı ziyaretler, bu iradenin en
belirgin göstergesidir. Başkan Bush ile bir dost, bir müttefik ve
bir ortak olarak stratejik ilişkilerimizi ve bölgesel, küresel
plandaki işbirliğimizin gündem maddelerini gözden geçirme imkanı
bulacağız''. Erdoğan'a, Washington basketbol takımı Wizards'ın,
sırtında Erdoğan yazılı ve 10 numaları forması, ATC tarafından
hediye edildi.