Erdoğandan Abdüllatif Şenere dava
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener'e dava açtı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programı
ile partisinin Şanlıurfa İl Teşkilatının açılışında sarf ettiği
sözlerle, "Kişilik haklarına saldırıda bulunduğu" iddiasıyla
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener hakkında 20 bin
TL'lik manevi tazminat davası açtı.
Erdoğan'ın avukatları Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu'nun
hazırladığı dava dilekçesinde, Şener'in, 17 Kasımda, özel bir
televizyon programında "Teke Tek" programına katıldığı
belirtildi.
Programda soruları yanıtlayan Abdüllatif Şener'in, "Başbakan
dinliyor herkesi zaten... Dinleyeni dinlerler... Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığına (TİB) kanunda da yetki verildi. Bu yetki
nedir? Bir; dinleyen kurumları da dinleme ve izleme yetkisi
verildi. Yani yasal dinleme yapma yetkisine sahip kurumları da
dinleme ve izleme yetkisi alan bir kurum oluşturuldu. İkincisi; bu
kurum doğrudan doğruya Başbakan'ın özel kurumu gibi kuruldu. Yani
Başbakanlığa bağlı bir kurum gibi kuruldu demiyorum. Bunu çok
altını çizerek söylüyorum" ifadelerini kullandığı öne sürülen
dilekçede, Şener'in TİB ile ilgili "Başbakanın özel kalem müdürlüğü
çok özeldir ya, o derece Başbakana bağlı bir kurum olarak kuruldu"
dediği savunuldu.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener'in, konuşmasının devamında, "Bu
kurumun başkanını da yönetimini de teknik personelini de hatta
odacı ve hizmetlilerini de Başbakan ve Ulaştırma Bakanı baş başa ve
tek tek mutemet adamlardan meydana gelecek şekilde atamıştır" ve
"Sayın Başbakanın beni dinlettiğine inanıyorum" sözlerini söylediği
iddia edilen dava dilekçesinde, Şener'in, partisinin Şanlıurfa
teşkilatının açılışındaki konuşmasında da benzer iddialarda
bulunduğu kaydedildi.
"Şener'in, bu beyan ve değerlendirmeleriyle Başbakan Erdoğan'ın
kanuna ve hukuka aykırı bir şekilde, kendisinin ve birçok kişinin
telefonlarını dinlettiğini, birden fazla kez ve ısrarla iddia
ettiği ve Erdoğan'ı suç işlemekle itham ettiği" ileri sürülen
dilekçede, "Davalı (Şener), yalnızca kara sürmeyi yeğlemiş,
ithamlarını tevsik ve ispat etme gereği duymamıştır. Kişilik
haklarının, gerçek olmayan onur kırıcı bir haber yoluyla ihlali her
zaman için hukuka aykırıdır" denildi.
Dilekçenin son bölümünde, "Şener'in ifadelerinin kasıtlı, maksatlı,
tamamen gerçek dışı, haksız ve hukuka aykırı olduğu" önü sürülerek,
20 bin TL tazminat talebinde bulunuldu.