Erdoğan'dan 31 yıllık çorba vefası
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan'ın 1979 yılında Küçükçekmecede öldürülen iki arkadaşının cenazesinden dönerken slogan atmaktan dolayı yakalanıp bir gün Metris'te yattığı ortaya çıktı.
Ak Parti Milletvekili Hüseyin Besli ile Şair Ömer
Özbay’ın kaleme aldığı “Recep Tayyip Erdoğan-Bir Liderin Doğuşu”
kitabında Erdoğan'ın ilk hapishane deneyimi ile birlikte ilginç bir
dostluk hikayesi de ortaya çıktı.
1979’da 1 gün Metris Cezaevi’nde kalan Tayyip Erdoğan gece yarısı kendilerine sıcak çorba yapan onbaşı gardiyan Fehmi Kanlı ile irtibatı 31 yıldır kesmedi. Çorba yaptığı için üstlerinden dayak da yiyen Kanlı en son ağustos ayındaki Adana mitingi sonrası Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi.
BİR TAS ÇORBA'NIN HATIRI HİÇ BİTMEDİ
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cep telefonunda kayıtlı Fehmi
Kanlı, tam 31 yıllık bir dost. 1979’da Metris’de bir gün kalan
Erdoğan’a çorba yapan gardiyan onbaşı Kanlı, üstlerinden
“anarşitlere yemek verdiği için” dayak yedi. O dayak, 31
yıllık dostluğun başlangıcı oldu. Eski dostların yolu, Ağustos’ta,
referandum gezisinde Adana’da kesişti.
AK Parti Milletvekili Hüseyin Besli ile Şair Ömer
Özbay’ın kaleme aldığı “Recep Tayyip Erdoğan-Bir
Liderin Doğuşu” kitabında yer alan ilginç dostluk
hikayesi, Erdoğan’ın ilk hapishane deneyimini ünlü Metris
cezaevinde yaşadığını ortaya çıkardı.
12 EYLÜL ÖNCESİ SADECE FUTBOL OYNAMAMIŞ
Erdoğan, 1979’da Milli Selamet Partisi Gençlik Kolları üyesi bir grup gençle, Küçükçekmece’de öldürülen iki arkadaşının cenaze törenine katıldı. Kalabalık grup, cenazeye trenle gitti.
Dönüşte, Yenikapı İstasyonu’nda inip Fatih’e doğru yürüyüşe
geçtiklerinde, gençler, slogan atmaya başladı. Grup genişleyince,
önce polis, ardından da jandarma olay yerine geldi. Slogan atanlar,
Erdoğan’la birlikte kendilerini Metris’de buldular. Erdoğan, onbaşı
gardiyan Fehmi Kanlı’yla dostluğunu başlatacak olayı şöyle
anlattı:
ÇOK MAKBULE GEÇTİ
“Metris’deki ilk gecemizin büyük bir kısmını, koridorda ve
ayakta geçirdik. Zaten istesek de oturamazdık, çünkü yerler su
içindeydi. Vakit gece yarısına yaklaştığı halde hiçbir şey
yememiştik. El ayak çekilip ortalık sakinleştiğinde bir onbaşı
geldi yanımıza. Asker tayınından arta kalan bayat ekmekleri
toplamış, bir kazan da çorba kaynatmış, bizi yemeğe çağırıyordu.
Nasıl makbule geçti anlatamam. Bir süre sonra yatacak yer
gösterdiler. Herkes bir köşeye kıvrılıp yatmıştı. Tam uykuya dalmak
üzereyken acı bir feryatla irkildik. Anlaşılan birilerini işkenceye
almışlardı. Önce içimizden birini aldılar sandık. Sayımızı kontrol
ettik, eksiğimiz yoktu. Sonradan öğrendik ki, ‘Anarşistlere acımak
sana mı kaldı?’ diyerek çorba yapıp getiren onbaşıyı falakaya
yatırmışlar. Cezaevinden çıktıktan sonra o onbaşı ile irtibat
kurmaya çalıştım. Bizim yüzümüzden canı yanmış, yok yere işkenceye
maruz kalmıştı. Neyse ki bulmam zor olmadı. Adana taraflarından
Alevi bir kardeşimizdi. Tanıştıktan sonra da irtibatı hiç kesmedik.
Halen zaman zaman görüşürüz.”
EN SON AĞUSTOS'TA GÖRÜŞTÜLER
Geçen Temmuz’da Erdoğan’ı cep telefonundan arayan Fehmi Kanlı, bir
grup arkadaşıyla birlikte AK Partiye üye olmak istediklerini, ancak
kendileriyle ilgilenilmediğini söyledi. Erdoğan, “Miting için oraya
geliyorum, orada ol, seninle görüşeceğim” dedi. Adana mitinginde
beklediğini bulamayan Erdoğan’ın yüzü, 31 yıllık arkadaşını görünce
yeniden güldü. Erdoğan, Kanlı’yı il başkanı ile bir araya
getirerek, her konuda kendisine yardımcı olmalarını istedi.
Başbakan’a eşlik edenlerin çoğu, ilgi gösterdiği kişinin kimliğini
öğrenemedi.