Erdoğan'dan 15 Temmuz bombası! Resmi tatil oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 27. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.

 27’nci Muhtarlar Toplantısı'nda muhtarlara seslenen Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. "1920'de Sevr'i gösterdiler, 1923'de bizi Lozan'a ikna ettiler. Ege'de bağırsan duyulacak adaları biz Lozan'da Yunan'a verdik. Zefer mi bu?" diyen Erdoğan, "Her 15 Temmuz şehitlerimizi ve gazilerimizi anma günü olarak tatil ilan edilecektir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

15 TEMMUZ GÜNÜ TATİL EDİLECEK

Her 15 Temmuz artık şehitlerimizi gazilerimizi anmak üzere o gün tatil edilecektir.

Muhtarlarımızla en son toplantımızı 8 Haziran'da yapmıştık. Normal şartlarda muhtarlarımızla her ay ortalama 2-3 buluşmamız oluyordu.Bu buluşmalarımızı yeniden sıklaştıracağız. Muhtarlarımız mahalleleriyle birlikte milletimize sahip çıkmadaki kararlılıklarını 15 Temmuz'da canlarıyla, kanlarıyla ortaya koydular. 

'AKLIMA GELMEMİŞTİ'

Sizlerle birlikte olayları takip etmek için bu buluşma çok önemli dedik. Aramıza bir darbe girişiminin de girmeye çalışacağı aklıma gelmemişti. Türkiye'nin son 14 yılında maruz kaldığımız ihanetler içinde darbe girişimi çok farklı bir yere sahip.

Daha önce hedef doğrudan bir oluyorduk, hükümet oluyordu. Milletimiz dolaylı olarak etkileniyordu. Bu kez canıyla kanıyla ülkemiz, demokrasimiz hedef alındı.15 Temmuz'da Türkiye hem bir darbe girişimine hem bir dizi terör eylemine hem de işhal girişimine maruz kaldı. 

'BİRİLERİ LOZAN'I BİZE ZAFER DİYE YUTTURMAYA ÇALIŞTILAR'

Elimizde kalan son parçanın işgali teşebbüsüydü. Millet o toprakları bunlara teslim etmedi. Sonuçları itibariyle benim milletim yüce bir millet. Kararlı bir millet. Çılgın Türkler diyorlar ya, işte o millet. 15 Temmuz Türkiye'nin ikinci bir kurtuluş savaşıdır. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'ı bize razı ettiler. Birileri de bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştılar. 

TÜRK MİLLETİ ÜLKESİNİ DARBEDEN KURTARDI

O masaya oturanlar o anlaşmanın hakkını vermediler, veremediler. Milletimiz o gece engin feraseti ile sahneye konmaya çalışılan senaryonun tüm safhalarını anında deşifre etmiştir. O gece Türk milleti ülkesini bir darbeden, işgalden kurtarmıştır. 

Lider taşın arkasına saklanmazsa millet dağın arkasına saklanmaz. Biz o gece sizinle yürüdük. Demek ki şehadet nasibimizde yokmuş ki bugün burada sizlerle birlikteyiz. Ne mutlu o kutlu makama ulaşan o kardeşlerimize. Şu OHAL konusunu speküle edenler var. Ben sizinle paylaşayım ki bunu speküle edenler görsün. 

ABD'DE BİR KİŞİ ÖLDÜRÜLÜYOR OHAL İLAN EDİLİYOR

Ülkemizdeki olay Fransa'dan farklı olduğu gibi birçok yerden çok daha farklı. Örneğin ABD'de bir kişi öldürülüyor o eyalet OHAL ilan ediyor. Bizdeki olay böyle değilki. 

PYD BALONU SÖNDÜ!

PKK'nın 15 Temmuz'dan sonra eylemlerini artırması darbe girişimini PKK'nın devam ettirdiğini halkımıza gösterdi. Bünyesindeki FETÖ'cülerden temizlenmesi ile safralarından temizlenen TSK sınır dışımızda muazzam bir operasyon düzenliyor. PYD'nin de DAEŞ'le savaşıyor balonu da böylece söndü. DAEŞ'le PYD'nin birbirlerini besleyen yapılar olduğunu biz zaten biliyorduk tüm dünya da görmüş oldu.

BM'DE ANLATMAYACAĞIZ DA NEREDE ANLATACAĞIZ

Gaziantep'te DAEŞ, 14 yaşındaki çocuğun üzerine bomba bağlayarak kına töreninde bomba patlatmak sureti ile 56 kardeşimiz şehit ediliyor. Bununla birlikte yüzün üzerinde yaralımız vardı. Bunları BM'de anlatmayacağız da nerede anlatacağız. Bunların dışında bunları dillendiren yok! Bu mülteci kardeşlerimizi tekarar Suriye'ye göndereceğiz diyen bunlar değil mi? Şimdi de utanmadan farklı farklı şeyler söylüyorlar. Bunlar misafirperverliğin bu milletin ruhunda olduğunu bilmeyenlerdir. Milletim serer yere sofrasını evinde neyi var neyi yoksa o sofraya koyar ve paylaşır.

GAZİANTEP'TEKİ PATLAMA FIRAT KALKANI'NIN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ

Suriye meselesi artık yeni bir safhaya girmekltedir. Gaziantep'teki olay Cerablus'a girişimizi başlatan süreci başlattı. Cerablus'u DAEŞ'ten temizledik ve Cerablus halkı yerlerine topraklarına girdiler. Rai'den de bu örgütü temizledik. Oradaki vatandaşlar da topraklarına dönüyorlar.  

SURİYE'NİN KARA BULUTLARI DAĞILACAK

Bizim Suriye'de istediğimiz uçuşa yasak bölge oluşturulabilirse yeni göçlerin önüne geçilir. Biz görüştüğümüz herkese hakkı ve hakikati anlatmaya devam edeceğiz. İnşallah Suriye'nin üzerinde dolaşan kara bulutlar yakın zamanda dağılacaktır işte o zaman Suriye kaynaklı terör bize zarar veremeyecek.

TERÖR KORİDORUNU KALDIRACAĞIZ

Türkiye'yi tehdit eden terör koridorunu kaldırmakta kararlıyız. Suriye'den Türkiye'ye herhangi bir terör tehdidi olmayacak.

ÜLKEMİZE YÖNELİK SALDIRILAR FARKLI MECRALARA TAŞINDI

Ülkemize yönelik saldırılar farklı mecralar üzerinden yürütülüyor. Bunlardan biri de ekonomidir. Türkiye bu tehditle ilk defa karşılaşmıyor. Bize çok defa ekonomik taaruzda bulundular ve her birini de bertaraf ettik. Tüm taaruzlara rağmen ekonomimiz büyümeye devam etti. 27 çeyrektir hep büyüyen bir türkiye var. Küçülme diye bir şey hamdolsun olmadı. 15 Temmuz darbe girişiminin ertesi günü 12 buçuk milyar dolar döviz bozduran bu millet döviz üzerinden bir oyun oynanmasına da izin vermedi. Zannettiler ki Merkez Bankası kasasını boşaltır ama Merkez Bankamıza hiç gerek kalmadı. 

TURİZMDE KIPIRDANMA BAŞLADI

Aynı şekilde turizmde ciddi bir kıpırdanma başladı. Rusya'nın charter seferleri bunu tetikledi. Önümüzdeki sezon daha umutluyuz. Okulların açılması ve tatil sezonun bitmesiyle piyasalardaki durgunluk sona erecek. 2016'nın ilk 6 ayında yüzde 4'lük bir büyüme oranı elbette önemlidir ama Türkiye'nin gerçek potansiyelinin dışında hiçbir şeydir. Hep birlikte çalırsak 2016'yı kurtarı, 2017'de tarihi bir sıçrama alanı olrak kullanabiliriz.

Geçtiğimiz hafta ülkemiz daına BM Genel Kurulun'daydım. FETÖ, Suriye krizini ve BM'nin yapısına ilişkin düşüncelerimi dile getirdim. Dünya 5'ten büyüktür sözümü orada yineledim. BM'deki daimi 5 üye adeta aynı inanç sistemini temsil ediyor. 5 ülkeden birinin bir tanesi bir konuya hayır dediği zaman, siz o konuyu BM'den geçiremiyorsunuz. Buraya bir adaletin getirilmesi gerekiyor. 193 ülkenin temsil yetkisinin olduğu BM Güvenlik Konseyi'ni kurmalıyız. Şuan da BM Güvenlik Konseyi'nde daimi olarak bir Müslüman ülke yok. Dünyada 1 milyarın üzerinde müslüman var. Almanya, Hindistan ve Japonya daimi üye olmak istiyor. E, hadi bu işi bitirelim ama icrata gelince bir hareketlenme yok.

Bilmiyorlar ki, benim her muhtarım kendi mahallesini lideridir. Muhtarı, halkı ve ülkesini küçümseyen bir siyasi parti liderinden ülkesine fayda olur mu? Küçümsenmenin olduğu yerde iktidar olunmaz. BM'de konuşma yapmayan birisinin bu açıklamasını dikkate almaya gerek yok.