Erdoğan'a zina sorusu soruldu
Abone olAvrupa Konyesi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan soruları cevaplandırdı. Erdoğan'a zina ve laiklikle ilgili sorular soruldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Türkiye'nin AB İlerleme
Raporununn açıklanmasına dakikalar kala, konuşma yaptığı Avrupa
Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) zina sorusu yöneltildi.
Erdoğan soruyu, zinanın gerektiğinden fazla gündemde kaldığını,
ancak TCK'da zina maddesinin olmadığı kesinleşince konunun telafi
edildiğini söyleyerek yanıtladı. Erdoğan, raporun açıklanmasından
kısa bir süre önce AKPM'de bir konuşma yaptı. Erdoğan, Avrupa
Konyesi'nin normları olan 190'ın üzerindeki sözleşmenin Türkiye
için referans olduğunu belirtti. AKP iktidara geldikten sonra
yaptığı vaatlerin tümünü gerçekleştirmiş olmanın memnuniyetini
duyduğunu belirten Erdoğan, gerçekleştirilen reformları şöyle
sıraladı: "Ölüm cezalarını kaldırdık ve mevzuatlardan arındırdık.
Yakında 13 no'lu protokolün onay işlemini de tamamlamış olacağız.
Devlet Güvenlik Mahkemelerini lağvettik. İşkence ve insanlık dışı
aşağılayıcı muameleye karşı etkin bir sıfır tolerans politikası
benimsedik. Sivil asker ilişkilerini demokratik normlarla uyumlu
hale getirdik. Kadın erkek ilişkileri konusunda düzenleme yaptık ve
bu ilkeyi Anayasa'ya dercettik. Türk vatandaşlarının geleneksel
olarak günlük yaşamda kullandıkları dil ve lehçelerin yayınını
başlattık, dil kursları açtık. Terör mağdurları için tazmin
sağlayan düzenleme yaptık." Erdoğan, yeni TCK'da soykırım ve
insanlığa karşı suçlarla ilgili düzenleme de yapıldığını
belirtirken, Türkiye'nin yakın gelecekte iç hazırlıklarını
tamamlayarak Roma statüsünü onaylayıp, Uluslararası Ceza Divanı'na
taraf olacağını söyledi. Erdoğan, "Komisyon raporunun ve
tavsiyesinin olumlu tonunun, birliğin siyasi liderlerinin ortaya
koyacağı güçlü siyasi iradeyle karşılık bulacağına inanıyoruz.
Katılım müzakerelerinin 2005 yılının ilk yarısında başlamasıyla
uzun bir zamandır yürünen bir yolun son dönemecine girileceğine
inanıyoruz. Türkiye'nin üyeliği şüphesiz ki kısa bir sürede
gerçekleşmeyecektir. Tabiatıyla Türkiye bu süreci makul bir sürede
tamamlayacaktır" diye konuştu. Erdoğan, Kıbrıs sorununa değinirken,
Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının sergilediği olumlu, kararlı ve
yapıcı tavrın umulan sonucu vermediğini belirtti. Referandumun
üzerinden 6 ay geçtiğini belirten Erdoğan, Kıbrıs Türkleri'nin tabi
olduğu siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel tecridin kesin biçimde
kaldırılması ve yıllardır devam eden haksız ambargonun sona
erdirilmesi çağrısında bulundu. Erdoğan, insanlığa yönelik
tehditlerin başında terörün ve kitle imha silahlarının yayılmasının
geldiğini vurguladı. Türkiye'nin terörün bedelini en üst düzeyde
yaşayan bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, "Terörizm insanlığı
bir bütün olarak tehdit etmektedir. Bana dokunmayan yılan birn
yaşasın anlayışıyla hareket edemezsiniz. O terör yılanı bir gün
sizi de sokar. Terör tek bir din veya davayla özdeş hale
getirilemez" dedi. Erdoğan, Irak'ta geçici hükümete yetki devrinin
normalleşme yolunda bir adım olmasın karşın siyasi istikrara
gidilen yolun hala mayınlarla dolu olduğunu söyledi. Irak'a insani
yardım konusunda en büyük yükü Türkiye'nin çektiğini belirten
Erdoğan, "Irak'ta maalesef şu ana kadar 40'ı aşkın Türk vatandaşı
şehit edilmiştir" dedi. Erdoğan, Türkiye'nin istikrarlı bir Irak'ın
kurulması dışında başka bir gündemi yoktur ve olamaz" dedi. ZİNA
TARTIŞMASI TELAFİ EDİLDİ Konuşmanın ardından parlamenterlerce
Erdoğan'a sorular yöneltildi. Erdoğan Fransız parlamenterin,
"TCK'daki son zina krizinin çapının ne kadar büyük olduğunun
farkında mısınız" sorusunu şöyle yanıtladı: "Zina konusu TCK'nın
içinde olan bir madde değildi. Böyle birşey yoktu. Bir anda gündeme
düştü ve tartışılır oldu. Medya yoluyla özellikle haberleşmeler
olunca maalesef gündeme lüzumundan fazla oturdu. Ancak zannediyorum
daha sonra TCK'da nihai olarak yer almayınca telafi edildi. Zaten
Kopenhag kriterleri arasında yer alan bir madde değildi. Aslında bu
ahlaki olarak tartışılan bir konu. Ama TCK'nın szon halinde yer
almadı" Erdoğan, aynı parlamenterin laiklikle ilgili sorusunu
yanıtlarken de Türkiye'de laikliğin varolduğunu, laikliğin yeni
birşey olmadığını söyledi. Laiklik uygulamasının din ve devlet
işlerinin birbirinden ayrılmasını azami ölçüde sağladığını belirten
Erdoğan, Anayasa'da da devletin tüm inançlara eşit mesafede
olduğunu ve tümünün de devletin koruması altında olduğunu güvenceye
aldığını ifade etti. Erdoğan, Kopenhag kriterlerini yerine
getirdiklerini şa anda uygulama aşamasının başladığını söyledi.
Uygulamanın yasal bir olay değil bir zihniyet sorunu olduğunu
vurgulayan Erdoğan, uygulamayı gerçekleştirmedikçe zaten tam
üyeliğin söz konusu olamayacağını, bu nedenle siyasi irade olarak
kararlılıkla uygulamanın takipçisi olacaklarını belirtti. İŞKENCE
ŞİKAYETİ TERÖR ÖRGÜTÜNDEN Erdoğan, işkence ile ilgili soruyu
yanıtlarken, AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen'in Türkiye
ziyaretinin ardından Türkiye'ye uzmanlar gönderdiğini, bu
uzmanların "sistematik işkence yoktur, diğer türlüsüne de
rastlanmamıştır" raporu verdiklerini söyledi. Erdoğan kişisel
olarak kendisinin de işkencenin bedelini ödediğini belirtirken,
"Türkiye'de sistematik işkence olduğunu söyleyenler, maalesef
istihbarat örgütlerimizin bilgisi olarak söylüyorum, terör
örgütüyle münasebeti olan kişilerden buralara aktarılan
bilgilerdir" dedi. Erdoğan, Türkiye'de yerel yönetimleri
güçlendirici ve yerinden yönetime geçmeye yönelik adımlar
attıklarını, Belediyeler, İl Özel İdareleri, Kamu Yönetimi
yasalarını çıkardıklarını, bunların bir kısmının Cumhurbaşkanı
tarafından Meclis'e geri gönderildiğini, ancak çok kısa sürede
yeniden yasalaştıracaklarını söyledi. Erdoğan, "Türkiye yerinden
yönetim anlamında Avrupa'dan da ileri adımlar atmıştır, valilerin
seçimle iş başına gelmeleri dışında" dedi. Erdoğan, Türkiye'de her
din ve inancın özgürce ibadetini yapabildiğini, kimsenin bunun
tersini söyleyemeceğini belirtti. Erdroğan, planlardaki "cami"
ibaresinin de herkesin ibadethanesini yapabilmesi amacıyla "Mabet"
ya da "ibadethane" olarak değiştirdiklerini bildirdi. IRAK'A
İŞSİZLİKTEN GİDEN VATANDAŞlARIMIZ Erdoğan, Irak'la ilgili soruyu
yanıtlarken de, Irak'a insani yardım kapsamında giden Türk
işçilerin bazen esir olup kurtulup döndükten sonra da "yeniden
gider misiniz" sorusuna, "Gitmek durumundayım" yanıtını verdiğini
anlattı. Erdoğan, "Şüphesiz bunun bir boyutunun ülkemdeki
isizlikten kaynaklandığını itiraf etmek durumundayım. Ancak
vatandaşlarımızın Irak'a insani yardım amacıyla ölümü bile göze
alarak gittiklerini anlatmak istiyorum" dedi. "YOLSUZLUĞUN
PANZEHİRİYİZ" Erdoğan ekonomide iyiye gidiş olduğunu anlatırken de,
"Yolsuzluk bizim panzehiri olduğumuz bir zehirdir" ifadesini
kullandı. Erdoğan isim vermeden Uzanlar'ı kastederek, "Biz göreve
geldiğimiz günden bu yana yolsuzluk iddiası çıkmadı. Yolsuzluk
yapanları da evlerine, keçilerine varıncaya kadar herşeylerine el
koyuyoruz. Yakaladığımız kadarıyla çalınanlara halka iade etmek
için el koyuyoruz" diye konuştu.