Erdoğan'a seslendi bu bürokrasi sizi yer!..
Abone olStar gazetesi yazarı Ardan Zentürk, dolar kumpasına ilişkin kaleme aldığı bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı bürokratları konusunda uyardı.
Döviz kurundaki önlemeyene yükselişin arkasında küresel bir
tezgah mı var? 24 Haziran seçimleri öncesi dolardaki tırmanışın
operasyon olduğu iddia ediliyor. Hükümete yakın yazarlardan Star
gazetesi yazarı Ardan Zentürk, "Sayın Erdoğan, bu bürokrasi
sizi yer!.." başlıklı köşesinde ekonomik saldırı olarak
nitelediği dolardaki yükselişi değerlendirdi.
FETÖ'nün kripto unsurlarıyla emperyalizmin desteğini alarak Türkiye'nin kuşatma planını uyguladığını savunan yazar, bürokratlara dikkat çekerek Erdoğan'a böyle sesleniyor:
YAŞANILAN NORMAL Mİ DEĞİL
"...Erdoğan, 2008’de IMF ile anlaşma imzalamadı, 2009’da Peres’e
“one minute” dedi. O gün bugündür Erdoğan’la
uğraşıyorlar. Ekonomik büyümesini yüzde 7’lere
oturtmuş, 18 ayda 2 milyon istihdam oluşturmuş, ARGE bütçesini AB
düzeyinin üzerine çıkarmış, turizm ve ihracatta patlama yaşayan,
sürekli konuşulan cari açığı ise ekonomik büyümeye bağlı yüksek
enerji talebi ve yatırım malları ithalatına dayanan bir ülkenin
bugün piyasalarında yaşanılan normal mi, değil!..
Pekiyi, kim yapıyor bütün bu kepazeliği ve bilmediğimiz kimler ortak bu işe?.. Ankara’nın zirvelerinde neler dönüyor, bilemem, ama bunların yakında Erdoğan’a, “işler kötüye gidiyor, en iyisi biz IMF ile yeniden görüşmelere başlayalım” raporlarıyla gittiklerini duyarsam da hiç şaşırmam…
"BU YAPILANMAYI ÇİLLER DÖNEMİNDEN BU YANA İZLEYEN BİR
DOSTUNUZ OLARAK SÖYLÜYORUM"
Sayın Erdoğan…
Evet, haklısınız, Türkiye şu anda, tıpkı Rusya ve İran’da olduğu
gibi emperyalizmin bir “döviz kuru kumpası” ile
karşılaştı, ama, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Maliye
Bakanlığı bünyesindeki bu yapılanmayı Tansu Çiller
döneminden bu yana izleyen bir dostunuz olarak
söylüyorum, yaşanmakta olanlar karşılaşacağınız sorunların
henüz başlangıcıdır…
Bu mücadelede, Merkez Bankası ve Hazine’nin görevi dış borç sarmalının önünü keserek, yüksek faizlerle bu memleketin helal değerlerinin küresel fonlara aktarılmasını önlemek, Maliye’nin görevi ise “Düyun-u Umumiye” gibi hareket etmemektir.
Artık, bankalardaki toplam mevduatın yarısına nüfusun binde 2’sinin (yüzde 1 bile değil) sahip olduğu bu ülkede “milli-yerli ekonomi programını” geliştirecek, neo-liberal kıskaçtan kurtulmamızı sağlayacak beyinlere ihtiyacımız var. "