Erdoğan'a orta parmak davasında karar
Abone olDönemin Başbakanı Erdoğan'a orta parmağını gösterdiği iddia edilen kadının yargılandığı davada karar açıklandı.
"Eşime iki elimi kaldırıp, 'Bu kadar kalabalığı ilk defa
görüyorum' dedim" diyerek suçlamayı reddeden kadının
yargılandığı davada karar açıklandı.
Erdoğan'a, "el hareketiyle" hakaret ettiği iddia edilen ve 2 yıla kadar
hapis cezası istenen sanığa 354 gün hapis cezası verildi. Mahkeme ,
bu cezayı 7 bin 80 lira adli para cezasına çevirdi ve hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde İzmir'de miting alanına gelirken, yaptığı "el hareketiyle" Erdoğan'a hakarette bulunduğu iddia edilen sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya "hakaret" suçlamasıyla 3 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası istenen tutuksuz sanık Kamuran Bedir katıldı.
Hakim Sevgi Türer, bir önceki celse dinlenilmesine karar verilen
tanık Fatma Zehra Doğan'ın adresinde bulunamadığını, bu yüzden
ifadesine başvurulmasından vazgeçilmesine, Doğan’ın soruşturma
aşamasında verdiği ifadenin istenmesine hükmetti.
Tanık neler söylemişti? Sanığın yargılandığı ilk duruşmada MHP üyesi olduğunu söyleyen tanık Bilal Yağan ifadesinde şunları söylemişti: "Olay tarihinde başbakanın mitingine gittim. Bağırma sesleri geldi. Apartmana doğru baktığımda, sanık sağ elinin orta parmağını gösterip, 'Ne işiniz var İzmir'de, Allah belanızı versin, katiller' diye bağırıyordu. O anda otobüs durdu. Başbakan el işareti ile sanığın oturduğu yeri işaret etti. Korumalar bayanı alarak karakola götürdü. 'Hırsız ve şerefsiz' kelimesini söylediğini duymadım." |
İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından sanık hakkında yürütülen disiplin soruşturması dosyasındaki fotoğrafların ve belgelerin birer örneğinin mahkemeye ulaşarak dosyaya konulduğunu belirten hakim, Bedir’e bu konularda bir diyeceğinin olup olmadığını sordu.
Kamuran Bedir, tanıkla ilgili bir diyeceği olmadığını belirterek, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden gelen dosyada bir sonucun olup olmadığını sordu.
Hakim Sevgi Türer, bu konuda bir sonuç belirtilmediğini aktardı.
354 GÜN HAPİS CEZASI VERİLDİ
Sanık Bedir, soruşturmayı yürüten İl Milli Eğitim Müdürlüğü Müfettişi Sadık Uçar'ın raporunu hazırlayıp, bir üst kurula gönderdiğini, davada beraatini talep ettiğini söyledi.
Hakim, “hakaret” suçunu işlediği sabit olduğu gerekçesiyle sanık Kamuran Bedir’e TCK 125. maddesi kapsamında önce 354 gün hapis cezası verdi, ardından bu cezayı 7 bin 80 lira adli para cezasına çevirdi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Hakim Türer, ayrıca Bedir'in ceza alması nedeniyle davacı tarafın avukatlık ücreti olan bin 500 lira ile 166 lira tutarındaki mahkeme masrafını ödemesine karar verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde, 16 Mart tarihinde, İzmir’de düzenlenen mitingteki konuşmasında da bahsettiği olayda, polisler tarafından "devlet büyüklerine hakaret" iddiasıyla gözaltına alınan Kamuran Bedir'in Kantar Karakolu'nda ifadesi alınmıştı.
'EŞİMLE KONUŞUYORDUM' SAVUNMASI
Filiz Akıncı yargılandığı ilk duruşmada yaptığı savunmasında şunları söylemişti:
"Balkonda eşim, kızım ve damadım ile birlikte oturuyorduk. Seslerden Başbakan'ın otobüsünün yaklaştığını fark ettim. Etraf çok kalabalıktı, inanılmaz gürültü geliyordu. Kendimiz ikinci kat balkonda konuşmakta ve birbirimizi anlamakta zorlanıyorduk. Eşime iki elimi kaldırıp, 'Bu kadar kalabalığı ilk defa görüyorum' dedim. Otobüs bu esnada yaklaşmıştı. Birkaç dakika sonra kapının zili çaldı. Ayrıca kapı yumruklanıyordu. Kapıyı açar açmaz, içeriye takım elbiseli siyah gözlüklü 7- 8 kişi girdi. Kim olduklarını da söylemediler. Kendileri, 'Çabuk aşağıya inip Başbakan'dan özür dileyeceksiniz' dedi. Niçin özür dileyeceğimi sordum. Bana, 'Fazla konuşmayın aşağıya inin' diye cevap verdiler. Eşim de araya girince ona 'Sen işe karışma, bizim işimiz eşinle' dediler. Polisler bana Başbakan'a hakaret edip, el kol hareketi yaptığımı söyledi. Ben de bunları yapmadığımı, bu nedenle özür dilemeyeceğimi söyledim. Telsizle amirlerine bilgi verip, gelmek istemediğimi söylediler."
'LİNÇ EDİP IRZINA GEÇERLER'
Bunun üzerine kendisinin ev kıyafetleri ile sivil kişiler tarafından kolları kıvrılarak, merdivenden sürüklenerek aşağıya indirildiğini kaydeden Filiz Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Polisler, bana 'Seni halkın arasına atarız, linç edip ırzına geçerler' diye korkutmaya çalıştı. Beni bir siyah minibüse bindirip, karakola götürdüler. Küçük bir odada uzun süre ayakta tutup, psikolojik baskı yaptılar. Hazırladıkları tutanağı zorla imzalamamı istediler. Ben de kabul etmedim. Karakol amiri kapıyı vurup 'yeter' artık deyince bıraktılar. Ben de ifademi verdim. Yaklaşık 8 saat gözaltına alındım. Ben Başbakan'a hakaret edip, el kol hareketi yapmadım. Bir erkeğin küfür ve hakaretini duyduğum zaman rahatsızlık duymaktayım, kadına da yakıştırmam. Bu nedenle ben bu hakaretleri yapmadım, sözleri söylemedim. Karakolda, korumalar bana duymadığım sözleri sarf ettiler. Yan apartmanda da Başbakan'a tencere, tava çalıp, sinkaflı sözler sarf edip protesto edenler vardı. Ayrıca el kol hareketi yapanlar da vardı. Beraatımı istiyorum."