Erdoğan'a Hariri ve Ofer sorusu
Abone olCHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Hükümet'in varoşlarda fakirlere poşet, zenginlere servet dağıttığını ileri sürdü ve Hariri ve Ofer ailesi ile ilgili şu soruyu sordu.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Hükümet'in varoşlarda fakirlere
poşet, zenginlere servet dağıttığını ileri sürerek, ''Başbakan ve
Maliye Bakanı, pazarlama faaliyeti öncesinde Hariri ve Ofer
ailesine Kurumlar Vergisi'nin 10 puan indirileceği sözünü verdi
mi?'' diye sordu. TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Koç, güncel
konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın 2.5 yıl içinde 96 yurtdışı gezisi planladığını belirten
Koç, bunun bir dünya rekoru olduğunu söyledi. Koç, ''Daha önce
espri olarak söylemiştim ama ciddiye aldılar. Başbakan'ın görmediği
yerler arasında Nepal, Katmandu, Madagaskar, Grönland'ı
söylemiştim. Başbakan bizi yanıltmıyor. Yeni Zelanda'yı unutmuştuk.
Hemen biraz daha öteye giderse Papua Yeni Gine de var. Oraya da
uğrayabilir'' dedi. Başbakan Erdoğan'ın yurtdışı gezileriyle bir
tercihte bulunduğunu belirten Koç, şöyle konuştu: '' 3 gün
Türkiye'de, 1 gün yurtdışında... Başbakan Türkiye'den mi kaçıyor...
Yoksa Başbakan ilk, orta, lise eğitimi sırasında normal okullarda
verilen coğrafya müfredat eğitiminin yetersiz olmasından
kaynaklanan dünya coğrafyasını öğrenme merakını mı gideriyor?
Havada saltanat devam ediyor, karada Türk halkına sefalet reva
görülüyor. Başbakan bence Türkiye'den, Türkiye'deki sorunlardan
kaçıyor. Bence penguenlerin çiftleşme dönemi yaklaşıyor, Antartika
bir yeni seçenek olabilir.'' Kurumlar Vergisi'nin yüzde 30'dan
yüzde 20'ye indirilmesine ve gelir vergisi tarifelerinde 5 puanlık
indirime gidilmesine değinen Koç, sermaye şirketleri, rant geliri
elde edenler, serbest meslek kazancı elde edenlerin daha az vergi
ödeyeceğini, buna karşılık ücret gelirlerinin vergi yükünün
değişmeyeceğini ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın, bu düzenlemede,
''yatırımların önüne açmak istiyoruz'' gerekçesine sığındığını
belirten Koç, ''Zengine servet, fakire de poşet hükümeti... Zengine
servet, fakire poşet hükümeti, okyanus ötesinden de icraatine devam
ediyor. Dünyanın neresinde olursa olsun Başbakan inadından asla
vazgeçmiyor. Bu inat, yoksulu daha da yoksullaştırmak, zengini daha
da zenginleştirmektir'' dedi. -''ALDIĞIN BORCUN FAİZİNİ VERGİLE
YİĞİTLİĞİNİ GÖRELİM''- Varoşlarda poşet içinde ekmek dağıtanların
sıra zengin ve varlıklıya geldiğinde servet dağıttığını öne süren
Koç, şöyle konuştu: ''Şirketlerin vergileri 10'ar puan indirilirken
sayın Başbakan ve en büyük ittifak ortağı Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan, acaba pazarlama faaliyeti öncesinde Hariri ve Ofer
ailesine Kurumlar Vergisi oranının 10 puan indirileceği sözünü
verdiler mi? Bu indirimden Ofer ve Hariri ailesi, önümüzdeki yıllar
dilimi içerisinde ne kadar para kazanacak? Ofer ve Hariri ailesine
sağlanan mali servetin yükünü ücretlilerin sırtına yüklemek adalet
mi? Bunu AKP'li arkadaşlarım kabul edebiliyorlar mı? Bu AKP, adalet
anlayışının, üst gelir gruplarına kaynak aktarmak olduğunun
farkındalar mı? Başbakan'ın ağzından 'fakir fukara, garip gureba'
edebiyatını duymaya alıştık. Başbakan yoksul insanların sırtından
inmeyi düşünüyormu? Öyle bir niyeti yok. Başbakan, Avustralya'da
'borç yiğidin kamçısıdır' demiş. Onların anlayışına göre
borçlanacaksın, yüksek faiz ödeyip rantiyeyi besleyeceksin, üstelik
vergi de almayacaksın, sonra milletin karşısına çıkıp 'borç yiğidin
kamçısıdır' diyeceksin. Aldığın borcun faizini vergile de
yiğitliğini görelim. Recep Bey'in yiğitliği, fakir fukaraya
söküyor.'' -''MUTLU AZINLIĞIN İKTİDARI''- Koç, vergi indirimleriyle
önceliğini açıklayan Başbakan Erdoğan'ın mutlu zanlığı daha da
mutlu ettiğini, ezilenleri ve yoksulları yine dışladığını ve
ayrımcılık yaptığını ileri sürdü. Haluk Koç, Erdoğan'ın siyasi
tercihini yaptığını ve ''ben zenginin hükümetiyim, varlıklının
yanındayım, yoksulu sadece miting meydanlarında uhrevi sözlerle
avuturum'' dediğini savundu. Türkiye'nin bir yandan iç terörle,
diğer yandan da sosyal barışını başka yönden bozacak
adaletsizliklerle uğraştığını anlatan Koç, bu adaletsizliklerin bir
noktada kesişmesi halinde ülkede sosyal barışın çok ciddi şekilde
tehlikeye uğrayabileceğini kaydetti. Dünya Bankası ve IMF'nin
hükümete övgüler dizerken istihdam vergilerinin indirilmesine karşı
çıktığını, tarımsal destekler söz konusu olduğunda da ortalığı toza
dumana kattığını ileri süren Koç, ''AKP fakirden alıp zengine
veriyor. Artık saflar netleşmiştir. Bu siyasi iktidar, mutlu
azınlığın, siyasetin finansmanını yapan yandaşların iktidarı,
küresel sermayenin iktidarıdır'' dedi. Başbakan Erdoğan'ın ''vefalı
bir siyasetçi'' olduğunu vurgulayan Koç, ''Öyle bir başbakanımız
var ki çocuklarına takılan altınları bozdurduğu kuyumcusu bile var.
O kuyumcu geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen doğalgaz kontrat
devri ihalelerinden birini kazanıyor, Gazprom'un izniyle.
Kuyumcular gazcı oldu şimdi. Ama ilginç olun şu; Başbakan'ın
kuyumcusu olarak ünlenen bu yapıyı Gazprom nereden keşfetti?
Başbakan, Samsun'a bir kez daha gaz vermeye gidebilir. Sayın
Başbakan bunları gözetiyor ama kendisini oy verme gafletinde
bulunan yoksullara vefasını göstermiyor'' diye konuştu. -''BARZANİ
MESELESİ ÇOK BOYUTLU...''- Dış politikada Irak'taki durumun farklı
bir sürece girdiğine işaret eden Koç, 26 ay önce ''Irak'ın
kuzeyinde ve güneyinde kendi kendini yönetme erkine ulaşmış
yapıların bulunması beni mutlu eder'' diyen ABD Başkanı George
Bush'un bilinen kehanetinin bugün Irak'ta tuttuğunu söyledi. Koç,
''Irak'ın toprak bütünlüğünün bozulmayacağını söyleyen Dışişleri
Bakanı ve Başbakan nerede? Önüne gelen yeni Puzzle'de Irak
parçasını nasıl kabul edecekler?'' diye sordu. Türkiye duvarından
çok tuğlanın eksiltildiğini ileri süren Koç, ''Başbakan'ın etrafını
kuşatan danışman kadrosunun o tuğlaları eksiltmek konusunda çok
bilinçli, hesaplı adımlar atıyorlar. Başbakan'ın yakın siyasi
tarih, ülke gerçekleri konusundaki yetersiz bilgisinden
yararlanarak o duvardan tuğlalar eksiltilmeye devam ediliyor''
görüşünü savundu. Koç, ''Barzani'nin Türkiye'ye PKK konusunda
arabuluculuk önerisinde bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?''
sorusuna, Başbakan Erdoğan'ı, terör örgütünü Türkiye Cumhuriyeti
devletine karşı siyasi muhatap olarak çıkartacak girişimleri
sergilememesi konusunda uyarıda bulunduklarını ifade etti. Barzani
meselesinin çok boyutlu olduğuna işaret eden Koç,
''böl-yönet-farklılıkları kullan'' yönteminin hala geçerli olduğunu
vurguladı. 1980-2005 arasındaki dünyadaki harita değişikliklerine
dikkati çeken Koç, Kuzey Irak merkezli bir çekim modeli yaratılmak
istendiğini ileri sürdü. Koç, ''Eğer Hükümet bu denli vurdumduymaz,
soyut, afaki, garip değerlendirmelere devam ederse bu strateji
büyük güçlerin desteğiyle sürer. Kürt kökenli kardeşlerimize
seslenmek istiyorum; bu oyunu ancak onlar bozabilir. Emperyalizmin
kucağına oturarak hiçbir kaynağını kullanamazlar, onlara da
yedirmezler. Hep birlikte dayanışarak emperyalizmin oyununu bozmak
zorundayız. Bu ülkeyi 1920'lerde nasıl koruduysak yine aynı şekilde
korumak zorundayız. Onlar da sağduyulu davranmak zorundadır'' diye
konuştu.