Erdoğan'a Eğitim-Sen protestosu
Abone olGrup adına bir konuşma yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, Başbakan Erdoğan'a yüklendi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Eğitim - Sen, Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde eğitim çalışanlarının sorunlarına yasal düzenlemelerde yer verilmesini isteyerek, YÖK Yasa Tasarısı'nı protesto etti. Eğitim- Sen üyesi bir grup Meclis'in Dikmen girişinde toplanarak, "YÖK'e, YEK'e hayır' şeklinde slogan attılar. Grup adına bir konuşma yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, AK Parti'nin öncelikleri olduğu gibi eğitim çalışanlarının da isteklerinin olduğunu vurgulayarak başladığı açıklamasında Başbakan Erdoğan'ın rektörlerin kendisini 4 kez altattığı yönündeki sözlerini eleştirerek, "Türkiye bir gerçeği bilmeli. AK Parti iktidar olduğundan beri tüm toplumu kandırmaktadır" dedi. Eğitim çalışanlarının sorunlarına yeni yasal düzenlemede yer verilmediğini iddia eden Dinçer, yapılan bazı değişiklikleri ise "Mevlana şekeri dağıtılması' olarak nitelendirdi. Gözlerinin Meclis'in üzerinde olacağını vurgulayan Dinçer, direnme haklarını kullanmaya devam edeceklerini kaydederek şöyle dedi; "Eğitim Sen YÖK'e karşıdır, ancak AK Parti'nin üniversitelerine de karşıdır. Üniversitelerin gerçek sahiplerinden yana taraftır". Dinçer, eğitim çalışanlarının sorunlarının büyük olduğuna dikkat çekerek, sorunlarının çözümünün tarafların bir araya gelerek tartışmasından geçtiğini söyledi. Eğitim Sen 5 No'lu Şube Başkanı Salih Sarıkaya ise Meclis'te görüşülmekte olan Üniversite Yasa Tasarısı'nın asıl muhatabı olan akademik personel, idari personel ve öğrencilerin görüşlerinin alınmadan üniversite düzeninin değişitirilmek istendiğini öne sürerek üniversitelerin işleyişini düzenleyen yasalar değişitirilecek ise çözülmesini istedikleri acil sorunları olduğunu bildirdi. Sarıkaya, akademik özgürlük sağlanması gerektiğini belirterek idari personelin üniversite ödeneğinden yararlanması, üniversitelirin özerk olması, Yüksek Öğretim Kurulu'nun tasfiye edilmesi, araştırma görevlilerinin statülerinin açıklığa kavuşturulması ve üniversitelerde çalıştırılan araştırma görevlilerine iş güvencesi sağlyanması gibi isteklerde bulundu. Üniversite yönetiminin her kademesinde çalışanları örgütlü olan yetkili sendikanın temsil etmesi gerektiğini ifade eden Sarıkaya, yasal düzenlemenin yüksek öğretimin parasız, özgür, katılımcı ve insanlık yararına olmasının hedeflenmesi gerektiğini kaydetti. Yapılan basın açıklamasın ardından grup olaysız dağıldı.