Erdoğan'a darbe ve türban soruldu
Abone olTürkiye hakkındaki raporun kabul edildiği dakikalarda Başbakan Erdoğan, yoğun soru bombardımanı altındaydı. Soruların kimi türban, kimi darbelerle ilgiliydi..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu tarafından açıklanan
İlerleme Raporu'nu genel anlamda 'dengeli' ve 'olumlu' bulduğunu
belirterek, "Müzakerelere başlama konusunda ilk yeşil ışığı aldık.
Bayrak yarışının ilk etabını başarıyla geçtik" dedi. Başbakan
Erdoğan, AB İlerleme Raporu'nun açıklanmasının ardından
kurmaylarıyla bir durum değerlendirmesi yaparak, Devlet Bakanı
Mehmet Aydın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan, Adana
Milletvekili Ömer Çelik, Türkiye'nin Avrupa Konseyi nezdindeki
Daimi Büyükelçisi Daryal Batıbay ile birlikte kameraların karşısına
geçti. Komisyon raporunu 'dengeli' bulduklarını belirten Başbakan
Erdoğan, rapor nedeniyle AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi ve
komisyon üyelerine teşekkür etti. Türkiye'nin 1999 yılından bu yana
değiştiğini ve geliştiğini ifade eden Erdoğan, AK Parti
Hükümeti'nin sağladığı gelişmelerle net ve tereddütsüz öneri için
AB Komisyonu'na gerekli veriler için kararlılığını yitirmediğini
kaydetti. "Sessiz devrim gerçekleştirdik" diyen Erdoğan, bu
doğrultuda AB Komisyonu'ndan müzakerelere başlama konusunda ilk
yeşil ışığın geldiğine dikkat çekti. Erdoğan, "Bayrak yarışının ilk
etabını geçtik. 17 Aralık'ta siyasi irade gerçekleşecek ve
müzakereler başlayacak" diye konuştu. 17 Aralık'ta müzakere
tarihinin alınması konusunda hükümet olarak girişimlerini
sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Tavsiyeler olumlu olduğuna göre
müzakerelerin gecikmeksizin başlaması gerekir. 2005 yılının ilk
birkaç ayında müzakerelerin fiilen başlatılması temennimizdir. Biz
de hükümet olarak uygulamada kaldığımız yerden devam edeceğiz"
şeklinde konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin ayrımcılık istemediğini dile
getirerek, "Türkiye bir ayrımcılık istiyor mu? 25 artı 2 ülkeye ne
uygulandıysa Türkiye'ye de hakkaniyetin, adaletin gereği
uygulanmalıdır. Bunun dışında herhangi bir şey istemiyoruz. Bu
şekilde çıkarsa medeniyetler buluşmasında AB, 'İşte adres
burasıdır' diyecektir. Bu da 25 artı 2 ülke için çok önemli bir
sınav olacaktır. Komisyon'un görevi bitti şimdi sıra Konsey'dedir"
dedi. "FANTEZİ ARAYIŞI İÇİNDE DEĞİLİZ" Erdoğan, adaylık sürecine
yeni başlamış bir ülke için belki yeni fanteziler olabileceğine
işaret ederek, "Ama Türkiye böyle fantezi arayışı içinde
olmamıştır, olmayacaktır da. Önüne ne konulduysa fazlasıyla yerine
getirmiştir. Hatta tam üye olan bazı ülkeleri bile aşmıştır"
mesajını verdi. Türkiye'nin üzerine düşeni heyecanla yaptığının
altını çizen Erdoğan, rakip takım değil, aynı takım içerisinde
olmanın heyecanı içinde tüm bu reformları gerçekleştirdiklerini
vurguladı. Erdoğan, "Bugüne kadar yere sağlam basarak bugünlere
geldik. Bundan sonra da yere sağlam basarak yola devam edeceğiz"
diye konuştu. AB'ye tam üyelik hedefinin sadece hükümetin değil
cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda sahiplenilen bir proje olduğuna
işaret eden Başbakan Erdoğan, hükümet olarak önümüzdeki dönemde de
önceliklerinin 'AB' olacağını kaydetti. Erdoğan, Avrupalı liderlere
seslenerek, "Lehte, aleyhte, doğru yanlış fikirler ortaya
konulabilir. Ancak objektif eleştirilere açığız. 17 Aralık'ta
Türkiye'yi bugünkü haliyle değil tüm yapılacakları karşılayacak
haliyle değerlendirin" şeklinde konuştu. Daha sonra gazetecilerin
sorularını da cevaplandıran Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin
önümüzdeki dönemde Kıbrıs için yeni bir inisiyatif alıp almayacağı
yönündeki bir soru üzerine, KKTC üzerindeki ekonomik ambargonun
kaldırılması gerektiğini söyledi. Kıbrıs'ta samimi bir gayret
ortaya koyduklarını belirten Erdoğan, "Sınır problemine rağmen
sorunlu olarak Güney Kıbrıs AB'ye alındı. Bu standardı ve durumu
anlamakta zorlanıyorum" dedi. Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Romano
Prodi'nin 'Rapordan koşullu evet çıktığı' yönündeki açıklama
yaptığının hatırlatılması üzerine, "Böyle bir şey söz konusu değil.
Nereden nasıl çıkardınız? Nasıl tercüme ettirdiniz? Herhalde yanlış
bir iletişiminiz var" karşılığını verdi. "İHTİLAL OLURSA ASKIYA
ALINIR" Erdoğan, 'Müzakerelerin askıya alınması bir ayrımcılık mı?'
yönündeki bir soruyu, "AB'ye üye olmada kriterler bellidir. Şu ülke
için böyle olacak denilmedi. Ortada Kopenhag Kriterleri var.
Bunların hepsini bir tarafa alıp da 'Hayır biz askıya alacağız'
demek demokratikleşme sürecini hızlandıran bir ülkenin bu sürecine
saygısızlık olur. Bu geriye gidişe neden olur. AB kendi ilkeleriyle
çelişir. Bir ülkede ihtilal olursa ancak askıya alınabilir.
Demokrasinin ayakta olduğu bir ülke için böyle bir şey söz konusu
olamaz" şeklinde cevaplandırdı. Erdoğan, Türkiye'nin üyeliğe
alınması için ortaya konulan 'makul süreyi' ilkelerin yerine
getirilmesi olarak açıklayarak, siyasi ve ekonomik kriterlerin
yerine getirilmesi halinde son kararı AB ülkelerinin vereceğini
dile getirdi. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin Fransa'daki türban
yasağını hatırlatarak, 'Öğrencilere ne mesaj vereceksiniz?'
sorusunu yöneltmesi üzerine, "Gündem bu değil. Farklı gündem için
toplandık. Hayatımda mücadelem demokratikleşme, insan haklarının
yanı sıra eğitimde hak ve özgürlüklerinin savunulması oldu. Fransa
da bunu değerlendirmeye alacaktır" dedi. Erdoğan bir soru üzerine
de, AB'nin 'Hıristiyan Kulübü' olmadığını belirterek, "AB kendini
eğer böyle değerlendiriyorsa onu bilemem. Bunu ne tarihe ne
geleceğe anlatabilir" şeklinde konuştu. Erdoğan, baş müzakerecinin
kim olacağını soran bir gazeteciye, "Doğmamış çocuğa don biçmenin
lüzumu yok. Hafızalara oturan isimler var. Üzerinde çalışıyoruz"
diye cevap verdi. Erdoğan, Fransa'nın 'referandum' girişiminin
sorulması üzerine de, Chirac'ı üstü kapalı uyardı. Erdoğan, "Hiçbir
siyasi lider ölene kadar aynı makamda kalmaz. Reel politik
davranmak lazım. Reel politik davranan liderleri milletler hiçbir
zaman unutmaz ve onları takdirle anarlar. Biz adımlarımızı reel
politik atıyoruz, muhataplarımızdan da aynı şeyi bekliyoruz" diye
konuştu. Erdoğan bir gazetecinin 'Raporda tarih belirtilmemesi
sizde endişeye yol açtı mı?' yönündeki sorusunu ise "Endişem yok,
sadece kriterlere bakıyoruz. Buna siyasi irade son noktayı
koyduğunda bu iş biter" şeklinde yanıt verdi.