Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Gezi ayaklanmasının 3'üncü gününde, "Bu bir savaş ve bu
savaş şiddetlenerek devam edecek. 2015'teki genel seçimlere kadar
bu savaşın önüne kimse geçemeyecek" demiştik.
İsimlendirelemeyen bir gaddarlıkla saldıracakları daha o günden
belliydi. Sahip oldukları bütün silahları kuşandılar.
Gezide başaramadıklarını 17 Aralık operasyonuyla tekrar denediler.
Erdoğan ile seçmenlerinin arasındaki güven bağını koparmaya
yönelikti 17 Aralık operasyonu...
Ancak o bağ ummadıkları şekilde güçlendi.
12 yılda girdiği sayısız savaştan galip çıkan Erdoğan'ın çelik
iradesi, arkasındaki halkın yaratıklara karşı kazanacakları zafere
olan inancı yeniden alevlendirdi.
Düşen her bir hainin yerine 5 tanesi geldi ama hepsi gurur ve
inatlarına tosladı, milletin tokatını yiyerek gerisin geri gitmek
zorunda kaldı.
İlk darbeyi indirmeyi planladıkları yerel seçimde büyük bir darbe
yiyerek inlerine çekildiler.
Çekildiler ama sonsuza kadar dönmemek üzere gitmediler. Kanla
bürünmüş kırmızı damarlı gözleriyle hep yeni bir fırsat için etrafı
kolaçan ettiler.
AK parti yerel seçimden mutlak bir zaferle çıkınca Erdoğan'a gönül
verenler o günlerin geride kaldığını düşünerek zaferin tadını
çıkarmaya başladı ama unuttukları birşey vardı.
Yılanları hedefinden koruyan, saldıracakları ana kadar saklandığı
çimenlerdir. Ve o yılanlar, uzun dönem saklandıkları çimenlerin
arasından bir kez daha çıkmak üzere...
Epey zamandır gözlerinin altında soğuk bir gazap kaynıyordu ve
vakit neredeyse geldi. O tanıdığımız dehşet duygusunu bir kez daha
tattırmak için geliyorlar.
Geçmişte yaşadıklarınızı unutun! Artık konuşmamız gereken yeni ve
çok daha korkunç ihanet haberleri var.
Daha en başından hedefleri belliydi... Gezi'de Erdoğan geri adım
atsa, her türlü aşağılamayı yaptıktan sonra hapse atacaklardı.
Bekledikleri o geri adım gelmeyince yaklaşık 300 kişiyi
Dolmabahçe'ye yönlendirip Kaddafi gibi linç ettirmeye çalıştılar
ama başaramadılar.
17 Aralık'ta başarsalar çok daha korkunç olanı yapacaklardı.
"Biz 50 yıl sonra sizin bir başbakanınızı daha tıpkı Adnan
Menderes gibi asarız ve siz de bunu ancak çaresizlik içinde
izlersiniz" diyerek Erdoğan'ı darağacına çekeceklerdi,
yine başaramadılar.
Bundan sonra neler olacağını anlatayım!
Muhalefet partileri ortak adaylarını açıkladı. Özellikle dindar
kesimin de itiraz etmeyeceği bir isim bulundu.
Ekmeleddin İhsanoğlu!
Tüm gözler AK Parti'ye ve AK Parti'nin aday göstereceği isme
yöneldi.
Bildiğiniz üzere aday olmak isteyenler 29 Haziran'dan itibaren
müracaat edecek ve bu süreç 3 Temmuz'a kadar devam edecek. Bu
tarihten sonra yapılacak başvurular kabul edilmeyecek.
İlk tur seçimler ise 10 Ağustos'ta yapılacak.
Yakında hep beraber görüp izleyeceğiz. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı'na
adaylığını açıkladıktan sonra ortalık yeni bir bahaneyle yangın
yerine dönüştürülecek!
Gezi'de ve 17 Aralık'ta Erdoğan'ı ortadan kaldırmayı başaramayanlar
için bu tarihler en önemli viraj. Fazla zamanları kalmadı. Zaten
ellerinde başka koz da kalmadı. Artık tek hedefleri var...
Erdoğan'ı ortadan kaldırmak!
Bunun ilk denemesi yaklaşık bir hafta önce yapıldı ama başarısız
oldu. İstanbul'da bir suikastçinin Erdoğan'a birkaç metre uzaklıkta
kıskıvrak yakalandığını sanırım hepiniz medyadan
okumuşsunuzdur.
Yukarıda verdiğim tarihler arasında, yani 3 Temmuz 26 Temmuz
arasında bu hedeflerine ulaşabilirlerse, AK Parti adayının olmadığı
bir seçimi kolaylıkla kazanmanın yolunu da açmış olacaklar. Çünkü
bu tarihlerde herhangi bir adayın başına bir şey gelirse, yerine
bir başkasının aday olma şansı yok!
Yakında Ekmeleddin İhsanoğlu'nu ortak aday gösteren partiler kendi
içlerinden yeni isimleri de aday gösterirse, bu durum sizi
şaşırtmasın.
Amaç, İhsanoğlu'nun ikinci turda rakipsiz kalmaması ve seçimlerin
iptal olmaması!..
AK Parti'nin burada yapacağı tek şey var.
Parti içinden bir başka ismin de aday gösterilmesi, oynanan oyunu
tamamen bozacak. Allah böyle bir kabusu Türkiye'ye yaşatmasın ama,
bu saldırının başarılı olması halinde AK Parti'nin bu yarışın
içinde olmaya devam etmesi, bir bakıma Türkiye'nin kader çizgisini
de belirleyecek.
AK Parti kurmayları umarım bu durumu hesaba katmıştır!
NOT: Bilindiği gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminde yurt dışındaki
vatandaşlarımız da oy kullanacak. Ancak seçim öncesi bu ülkelerdeki
gurbetçiler çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Özellikle Avrupa'daki AK
Gençlik, ne tuhaftır ki AK Partili bazı teşkilatlar tarafından tam
da seçimler öncesi tuhaf engellemelere ve baskılara maruz
bırakılıyor.
Oynanan oyunları öğrendikçe şaşkınlığım misliyle artıyor. Yarın bu
konuda yazacağım inşallah!