Erdoğan'a bir iğne de Baykal'dan
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın "doktorlara iğne yaptırmam" sözlerine bir tepki de CHP Lideri Deniz Baykal'dan geldi. Baykal, Erdoğan'a Atatürk'ün ünlü vecizesini hatırlattı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep ayyip Erdoğan'ın son günlerde çok kolay kızdığını ve sağa sola, ''olur olmaz sözler'' söylediğini ileri sürerek, ''2005 yılında Türkiye'nin Başbakanı, 'doktorlara iğne bile yaptırmam' derken, Atatürk 'beni Türk hekimlerine emanet edin' demişti. İşte iki anlayış ve iki zihniyet farkı...'' dedi. Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan'ın durduk yerde birilerine kızdığını ve onlara ''saldırdığını'' ileri sürerek, ''Başbakan, durup dururken birilerini ısırma ihtiyacı hissediyor. Şimdi de doktorlara kızıyor, 'iğne bile yaptırmam' diyor. Allah muhtaç etmesin ama 2005 yılında Türkiye'nin Başbakanı bunu derken, Atatürk, 'beni Türk hekimlerine emanet edin' demişti. İşte iki anlayış, iki zihniyet farkı... Birisinde insana olan inanç ve güven ve 'niye başkası yapsın, biz yapalım' yaklaşımı. Diğer tarafta ise laubali, ne söylediğini bilmeyen bir Başbakan... Ne demek istiyor yani Başbakan; doktorlara güvenmeyip de üfürükçülere mi güveneceğiz. Bu Başbakan ile anlaşmamız mümkün değil, Allah selamet versin'' diye konuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndaki yolsuzluk soruşturmasında, kazılan her yolsuzluk kartının arkasından, AK Partili yönetici, bakan ve milletvekillerinin çıktığını iddia eden Baykal, şunları söyledi: ''Söz konusu okey masasındaki 3 kişi, şimdi tutuklu. 4. kişi ise AKP Genel Sekreteri... Başbakan, bana efeleniyor, 'kim yaparsa sarılacağım boğazına' diye. Sayın Başbakan kimi nerede arıyorsun, onları bulmak için, sağına, soluna, arkana, önüne bak. Genel Başkan Yardımcına bak, Genel Sekreterine bak... Görmek istersen görürsün. Başbakanla bir süre önce tartıştık. CHP'ye sataştı, yalan yanlış şeyler söyledi. Ben de kendisine, 'CHP'ye yönelik bu iddiaları kanıtlamazsan namertsin' demiştim. Bu sözlerimin arkasındayım ve daha cevabını alamadım. Cümlemi aynen tekrar ediyorum. Bildiğin, dilinin altında ne varsa ortaya koy koymazsan namertsin. Başbakan, bir televizyon konuşmasında CHP'nin dokunulmazlıklar konusunda samimi olmadığını belirterek, 'samimi olsalar, uzlaşma komisyonuna katılırlar' demiş. TBMM'de bugüne kadar birçok Anayasa değişikliği yaptık. Hangi konuda bir komisyon kurarak uzlaştık. Getir kardeşim bununla ilgili önerini, daha önceki Anayasa değişikliği önerilerini nasıl getirdiysen öyle getir. Ama siz, bunu uzlaşma olmadığı için değil, mahkemelerden kaçmak için getirmiyorsunuz. 'Yerim dar, oynamasını bilmiyorum' edebiyatı bunlar... Samimi değilmişiz, hadi canım sende ne samimi olmaması, samimi olmayan sensin. Başbakan konuşacaksa Enerji Bakanlığı'ndaki iddialar için konuşsun. AKP Genel Başkan Yardımcısına, Genel Sekreterine bakarak konuşsun. O yolsuzlukların üzerine nasıl gidemediğini anlatsın. Anlatsın da bu millet AKP'nin içyüzünü görsün. CHP burada... İstediğini sor ve hesabını al. Ama ben sorduğumda sen de yanıtını ver.'' KIBRIS Avrupa Karma Komisyonu toplantısında, Kıbrıs Türklerinden ilk kez ''azınlık'' diye bahsedilen metinlerin komisyon üyelerinin önüne konulduğunu, Türkiye'nin liman ve havaalanlarına Güney Kıbrıs uçak ve gemilerinin indirilmesi için çalışmalar yapıldığını ifade eden Baykal, ''Biz KKTC'ye uygulanan ambargonun kaldırılmasını beklerken geldiğimiz şu noktaya bakın. Çok üzüntü verici bir durum'' diye konuştu. ERMENİ SORUNU Sözde Ermeni soykırımı ile ilgili olarak birçok ülke parlamentosunun Türkiye aleyhine kararlar çıkardığını, hükümetin ise ağzını açmadığını ileri süren Baykal, CHP olarak bu konuda ciddi girişimlerde bulunacaklarını söyledi. Alınan kararları Türkiye'nin AB üyeliğini engelleme girişimleri olarak değerlendiren ve müzakereler öncesinde sözde soykırımın tanınmasının bir önşart olarak dayatıldığını ifade eden Baykal, ''Soykırım, hukuki bir tanımdır. Bu gerçek bir yana bırakılarak soykırım iddiaları gündeme getirilemez. Bu konuyu dünyanın bizim üstümüze yıkmasına izin vermemeliyiz'' dedi. Konunun tam bir bilimsel özerklik çerçevesinde ele alınarak projelendirilmesini, Türk ve Ermeni tarihçilerin ortak komite kurarak her iki ülkenin arşivlerini incelemesi gerektiğini belirten Baykal, iki ülkenin komşuları ve ilgili devletlerinin de arşivlerinin açılmasını ve UNESCO'dan bir temsilci ile bu çalışmaların izlenmesi gerektiğini bildirdi. Baykal, Amerikalı tarihçi Justin Mccarty'nin, 19 Mart'ta CHP'nin konuğu olarak Türkiye'ye geleceğini, kendisinin de başlatılan bu çalışmalar çerçevesinde Başbakan Erdoğan'ı ziyaret ederek, konunun TBMM'de ele alınmasına destek isteyeceğini sözlerine ekledi. Deniz Baykal'a, konuşmasının ardından, TBMM'de açılan 90. Yılda Çanakkale Destanı konulu fotoğraf sergisinde yer alan bir resim hediye edildi.