Erdoğan yine öyle bir laf etti ki..
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın hedefinde Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyareti ve CHP-BDP ittifakı söylentileri vardı.
İNTERNETHABER.COM- Başbakan Erdoğan,
kamuoyunda ittifak yapacakları söylenen iki partiyi "BDP ve CHP'nin
platonik aşk yaşadıkları ortaya çıktı" sözleriyle eleştirdi.
Kılıçdaroğlu için de "Aşk ölmez eğer gerçekse' diyerek bir nevi
BDP'ye ilan-ı aşk eyledi" ifadelerini kullandı.
Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan'ın
gündeminde hükümeti eğitim politikaları, Kılıçdaroğlu'nun Güneydoğu
açılımı ve NATO zirvesi sonrası hükümete yöneltilen eleştiriler
vardı.
"FATİH PROJESİ"
"Hayatta sadece anne, baba ve öğretmenlerin elini
öperiz" diyerek başladığı konuşmasında Erdoğan, iktidarları
döneminde eğitimde alınan mesafeyi anlattı:
"2002’de 85 öğrenciye bir bilgisayar düşerken, bugün 15 öğrenciye
bir bilgisayar düşüyor. Buraya kadar bu adımı çıkarttık. Dün
başlattığımız fırsatları artırma ve teknoloji projesi, FATİH
Projesiyle şimdi artık okullara değil, sınıflara bilgisayar
ulaştırma aşamasına geldik. 620 bin dersliğe, bir dizüstü
bilgisayar, bir projeksiyon cihazı ve geniş bant internet
bağlantısı kazandırıyoruz. Yani artık kara tahtaya veda ediyoruz.
Bu adımı atıyoruz."
Ataması yapılmayan öğretmenleri istismar eden muhalefeti eleştiren
Erdoğan, şu cevabı verdi: "Sekiz yıl içinde 167 bin 621’i kadrolu,
70 bini sözleşmeli olmak üzere, tam 237 bin 621 öğretmenin
atamasını gerçekleştirdik."
300 BİN YENİ DERSLİK TALİMATI
Kendilerinin 70 kişilik sınıflarda okuduğunu hatırlatan Erdoğan,
hedeflenen derslik sayısını da verdi:
"Şimdi 30 kişilik sınıfları hedefledik. Daha bitmedi. Atamamız
gereken adımlar var. Dün ulaştırma bakanımızla talimatımızı verdik.
Şimdi yeni bir hedefe kilitleneceksiniz dedik. Milli Eğitim
Bakanlığı’yla 300 bin dersliği bitirin dedik."
HAYALLERİNİ ANLATSINLAR
Hükümetin eğitim politikalarını eleştiren muhalefete Erdoğan'ın
verdiği cevap sert oldu. İkna odası mağdurlarına da 'yargıya gidin'
çağrısında bulundu.
"CHP'de MHP'de çeşitli zamanlarda iktidar ortağı oldu. Hodri
meydan. Eğitim için neler yaptılar ortaya koysunlar. Yaptıklarından
da vazgeçtik. Bize projelerini anlatsınlar yeter. Varsa hayallerini
anlatsınlar yahu. Bunu anlatsınlar. CHP’nin eğitimle ilgili tek
faaliyeti şekil olmuştur, kılık kıyafet olmuştur, yasaklar
olmuştur.
"İKNA ODALARINI YAŞAYANLAR YARGIYA GİTSİN"
İkna odalarını bu ülkenin odaları yaşamıştır görmüştür. Sıkılmadan
yok yapmadık diyorlar. Yavrularımız çıktı şimdi yargıya gidiyorlar.
Bunu yaşayanlara da tavsiye ediyorum. Sizlerde gidin hakkınızı
arayın diyorum."
CHP VE BDP'YE YÜKLENDİ
CHP ile BDP'nin ittifak yapacağı söylentileri de Erdoğan'ın
gündemindeydi. İki partinin farklı konumda olduklarını savunan
Erdoğan, iki partiyi böyle eleştirdi:
"Biri statükonun en büyük savunucu, diğeri statükodan en çok dert
yanan partilerden biri. Bu iki ucun aslında platonik bir aşk
yaşadıkları bayram ziyaretlerinde ortaya çıkmıştır.
Seçim öncesinde birden bire külleniveren bu aşkın, CHP’yi de BDP’yi
de hangi hülyalara sevk edeceğini göreceğiz. Merak ediyorum. BDP’mi
statükocudan medet umuyor, CHP’mi etnik milliyetçilikten medet
umuyor?
Biz şunu da merak ediyoruz. Acaba CHP, BDP’nin Paris’te, terör
örgütünü meşrulaştırma girişimlerine nasıl bakıyor?
KILIÇDAROĞLU BDP'YE İLAN-I AŞK EYLEDİ
CHP lideri, Diyarbakır gezisinde 'Aşk ölmez eğer gerçekse' diyerek bir nevi BDP'ye ilan-ı aşk eyledi. Seçilebilmek için, barajı geçebilmek için her yol mübah değildir. CHP ve BDP'nin üst yönetiminin zaten örtüştüğünü biliyoruz. Acaba BDP, CHP’nin Ergenekon avukatlığı hakkında ne düşünüyor? İşte Ak Parti’nin farkı budur arkadaşlar."
"CHP TAKLİT EDİYOR" İDDİASI
Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ve Urfa gezilerine de değinen Erdoğan,
yeni CHP yönetini AK Parti'yi taklit etmekle suçladı:
"AK Parti'yi taklit etmelerinden, örnek almalarından gurur
duyuyoruz. Çarşı pazar dolaşmaları görünce memnun oluyoruz,
milletin sesine kulak vermeye başladılar, bunu görüyoruz Ama asıl
olan şekil değil, ruhtur özdür. Taklit her zaman asıl olanı
orijinal olanı yaşatır. Mesele millete yüzünü çevirmek, millete
kulağını çevirmek değil. Asıl olan millete gönlünü açmaktır.
Halkçı olmakla, popülist olmak ayrı şeydir. Siyaset milletin
duygusunu düşüncesini derdini arzusunu yansıtmak için sorunlara
çözümler üretmek için yapılır. Bunu yapmazsanız, halkçı
olamazsınız. Milletin dertleriyle dertlenmezseniz milliyetçi
olamazsınız. Bu teşkilatın bu grubun nasıl oluştuğu, hangi ilkeler
üzerine inşa edildiği, son derece önemli. Biz kadınlı erkekli, genç
yaşlı sokak sokak gezerken insanları oy vermeye değil, gönül
birliğine davet ettik. Pazara kadar dostluğun, seçim gününe kadar
kardeşliğin değil, edebi bir uhuvvetin temellerini attık."
FÜZE KALKANI ELEŞTİRİLERİ İÇİN NE DEDİ?
[PAGE]
ÜLKE DIŞINDA UFUKSUZLUKLARINI GİZLEMİYOR
Kılıçdaroğlu'nun İsrail televizyonunda kendisini eleştirmesini de
unutmayan Erdoğan, CHP liderine sert eleştiriler yöneltti:
"CHP'nin yeni genel başkanı çıkıyor İsrail televizyonunda
Türkiye'nin Başbakanını eleştiriyor. Kısır vizyona sahip olanlar
ülke dışında ufuksuzluklarını gizlemiyor. Mavi Marmara olayında
katilerin karşısına dikilirken oranın medyasında ülkesinin
başbakanını eleştiriyor."
DOĞUYA SIRTIMIZI DÖNMEYİZ
NATO zirvesi sonrası hükümetin İran'ı düşman olarak karşısına
aldığı iddialarına tepki gösteren Erdoğan, bu tür yaklaşımların
zihinleri bulandırma girişimi olduğunu savundu.
"Biz ne batıya ne de doğuya sırtımızı döneriz. Herkes emin olsun
rahat olsun. Ulusal çıkarlarından da taviz vermez." diyen Erdoğan,
şunları kamuoyuna şu mesajları verdi:
TÜRKİYE AĞIRLIĞINI KOYDU
"Zirvede hiçbir ülkenin tehdit kaynağı olarak hedef alınmaması
kararlaştırılmıştır. Hala 'İran burada hedef olarak gösterilmiştir'
gibi yaklaşımlar ortaya koyulması, zihinleri bulandırmaktan başka
bir şey değildir. Fransa'nın burada ısrarla İran'ın ismini koymak
gayreti doğmuştur. Ama Türkiye'nin ısrarları üzerine, bunun
koyulmaması için, Amerika da dahil olmak üzere Türkiye ile beraber
hareket edilmiştir. Sarkozy, 'kediye kediye deriz' lafıyla neyi
anlatmak istiyor? Zaten biz de kediye kedi diyoruz. Füze savunma
sistemi konusu yeni bir konu değildir. İranlı dostlarımız verilen
mücadeleden dolayı bizlere teşkkür ederken, buradakilere ne oluyor
da kendilerine göre bir şeyler icat ediyorlar, anlamak mümkün
değil. Türkiye kesinlikle bir cephe ülkesi bir kanat ülkesi
değildir. Böyle de konumlandırılmayacaktır. Bazı ülkelerin tehdit
olarak telaffuz edilmesi mantığına bir karşı çıktık.
"KOMŞULARIMIZLA SIFIR SORUN İSTİYORUZ"
Tüm bu görüşmeleri, komşu ülkelerle istişare içinde yaptık.
Komşularımızın Türkiye'ye yönelik hiç bir endişesi yoktur. Biz
başından bu yana aynı şeyi söylüyoruz; temel yaklaşımımız sorun
yaratmak değildir. Sıfır sorun istiyoruz. Bazı siyasetçiler kraldan
çok kralcılık yapıyorlar. Dün 'eksen kaydı' diyenler, nasıl kara
propoganda yapıyorlarsa, bugün de 'komşularına sırtını döndü'
diyenler aynı propogandayı yapıyordur."