Erdoğan yine esti gürledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Gençlik Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada CHP'ye ve "Biz kaç kişiyiz" hareketine yüklendi.

'Demokrasi için biz de varız" afişleriyle bezenmiş kürsüye boynunda kırmızı ve beyaz iki atkı ile çıkan Erdoğan sert ifadeler kullandı.

Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:

"Baykal millete güvenmediğini itiraf etmektedir. Aksi takdirde 84 yıllık cumhuriyetimizin birikimine de, Atatürk'e de, laikliğe de, meclis iradesine de milletimize de büyük haksızlık yapmış oluruz.

BAYKAL'IN DAYATMACI ANLAYIŞLA PROBLEMİ VAR

Milletimizin laiklik ile bir problemi yok. Baykal'ın dayatmacı anlayışıyla problemi var. Milletimiz cumhuriyetimizin her değerini aynı samimiyetle sahiplenmektedir. Ama birilerinin millitimizin kabulleriyle milli iradeyle, demokrasiyle problemi olabilir. Bu ise beyhude bir çabadır. Milletimiz laikliğe de demokrasiye de hukuk devleti anlayışına da sahip çıkmasını bilir.

TÜRKİYE'DE LAİKLİĞİN OYLANMASINI İSTEYEN YOK

Türkiye'de laikliğin oylanmasını isteyen yoktur. Buna ihtiyaç da yoktur. Çünkü Sayın Baykal ve zihniyetinden başka milletimizin laiklikten yana olduğunu konusunda kimsenin bir şüphesi yoktur.

ATATÜRK'ÜN ARKASINDAN SİYASET YAPMA

Sevgili gençler şurayı lütfen iyi izleyin, iyi takip edin, iyi dinleyin. Buradan Sayın Baykal'a sesleniyorum: Sayın Baykal gerçi sana bu kadar vakit ayırmayı kendim için zulh telakki ediyorum. Sayın Baykal artık Atatürk'ün arkasına saklanıp siyaset yapmayı bırakmalısın.

TÜRK PARASINDAN RESMİNİ ÇIKARTTINIZ

Biz senin cemazüevvelini gayet iyi biliriz. Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetinin vefatından hemen sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün resimlerini, Türk parasından nasıl çıkardığını çok iyi biliriz.

Devlet dairelerinden Atatürk'ün posterlerini CHP zihniyeti vefatından sonra bütün ofislerden nasıl indirdiğini çok iyi biliriz. PTT'nin pullarından Atatürk'ün resimlerini nasıl kaldırdıklarını çok iyi biliriz. Herşeyden önce CHP geçmişindeki bu kara lekeleri, fırsat buldukları zaman neler yaptıklarını önce bunu bir defa o geçmişinden silip atsın, ondan sonra bunları konuşsun.

Bir ağabeyiniz,bir büyüğünüz olarak hissiyetamıı sizinle paylaşmak istiyorum. Sürekli mukayeseler yaptım. Yenilenmeye,değişime büyük önem verdim. Öğrenmesin sonu olmadığına inandım. Ülkeme hizmet etme heyecanımı yitirmedim. Tüm siyasi hayatımda şunu tespit ettim, milletin derdiyle dertlenmekten daha anlamlı bir makam yok. Milletin sevgisini, hayır duasını almaktan daha büyük bir ödül yok.

BİZ KAÇ KİŞİYİZ DİYE SORMADIK

Hayatımızın her nefesini ülkemiz için, milletimiz için insanlığa hizmet için harcayacağız. Bu ülke, bu devlet. bu millet, tarihiyle coğrafyasıyla kültürüyle insanıyla cumhuriyetiyle demokrasisiyle bizim. Şimdi altını çiziyorum, 'Biz kaç kişiyiz' diye hiçbir zaman sormadık. Hiçbir zaman böyle marjinal, böyle ayrımcı bir soru sormayız. Zira biz 70 milyonuz. Biz 70 milyonuz diyemeyenlerin siyaset tarzlarıyla aynı siyaseti yapmıyoruz. 70 milyon olarak bu ülkenin bütün vatandaşları olarak bir ve bütün olarak insanlarımızı kucaklıyoruz. Çünkü tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek çıktık bu yola.