Erdoğan Yenikapı'ya böyle damga vurdu
Abone ol15 Temmuz darbe girişimi sonrası direksiyona geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürece damgasını vurdu. Merak edilen sonu ise Yenikapı'da açtığı pencereyi devam ettirecek mi?
Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Yenikapı'da 7 Ağustos'ta tarih yeniden
yazıldı. Ortaya çıkan manzara bir dönemin reklam filmi gibiydi:
"Hayaldi gerçek oldu."
15 Temmuz darbe girişimi gecesi millet kahramanlık hikayeleriyle destan yazdı. Adını altın harflerle tarihe geçen sessiz yığınlar dün Yenikapı'daydı.
Kanlı geceyi aydınlığa çeviren isimsiz kahramanlar, çocuklarına iyi bir Türkiye bırakmak için alanı doldurdular.
FETÖ ihanetinden geriye dersler kaldı. AK Parti, CHP ve MHP yan yana geldi. Türkiye'nin geleceği için 15 Temmuz kadar, 7 Ağustos ta bir o kadar önemliydi.
Peki toplumda travmaya yol açan o karanlık geceden Yenikapı'ya
nasıl gelindi? Geride kalan 23 güne bakıldığında kuşkusuz
Cumhurbaşkanı Erdoğan öne çıkıyor.
FETÖ'NÜN HESABA KATMADIĞI ÇAĞRI
Darbe girişiminin ilk anlarında CNN Türk ekranlarından halkı sokağa çağırması fitili ateşledi. 15 Temmuz gazileri sonradan verdikleri ifadelerinde Erdoğan'ın çağrısına işaret ediyordu. Tehlikenin geçmediği saatlerde uçakla İstanbul'a inmesiyle Erdoğan, "risk almadan başarı olmaz" sözünü somutlaştırdı.
HALKI DİRİ TUTTU
20 Temmuz'da El Cezire'ye verdiği röportajda "Önümüzdeki günler veya haftalar içinde eminim ki bazı fikir ve planlarını kendi gelecekleri için onlar da yapacaktır." diyerek ikinci darbe uyarısı yaptı.
Sokakları yeniden harekete geçiren bu konuşma halkı yeniden tek yumruk haline getirdi, demokrasi nöbetlerine katılım her geçen gün arttı. Güçlü hitabetiyle içeriye ve dışarıya verdiği mesajlarla 78 milyon, adeta istim üstünde oldu.
MUHALEFETİ ÇAĞIRDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'ye davet ettiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 25 Temmuz'da buluştu.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitmesine yönelik eleştiriler için ise “Mesele ülke meselesi, külliye meselesi değil” diye cevap vermesi bir o kadar anlamlıydı.
ÖZELEŞTİRİ VE PİŞMANLIK
Her iktidarla iyi geçinerek sinsi planlarını adım adım uygulayan FETÖ, AK Parti iktidarında da "altın dönemini" yaşamıştı. 3 Ağustos'ta Olağanüstü Din Şurası'nda konuşan Erdoğan'ın "Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin." sözleri ciddi bir özeleştiriydi.
YENİKAPI DAVETİ
Demokrasi nöbetlerini taçlandırmak isteyen Erdoğan, milyonları tek çatı altında topladı. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nu Yenikapı mitingine davet etti. Bahçeli'nin uzun sürmeyen olumlu yanıtına jest yaptı ve açıklamasını twitter sayfasından paylaştı.
Kılıçdaroğlu'nun olumsuz yanıtına karşı sabırlı oldu alttan alan Erdoğan, ısrarcılığının karşılığını aldı. Kılıçdaroğlu da şartlar öne sürse de tarihi güne katılma kararı aldı.
Erdoğan karşıtları için cumhurbaşkanının çabalarını gelinen nokta itibariyle politik hamle olarak yorumluyor. Ancak bu durum cumhuriyet tarihinin en kritik günlerinin atlatılmasındaki rolünü değiştirmiyor.
"YENİKAPI RUHU" YENİ ANAYASAYI MECBUR KILIYOR
Yenikapı mitingi bir şeyi daha gösterdi aslında. Ne parlamenter sistem ne de başkanlık sistemi. 7 Ağustos'ta Yenikapı gösterdi ki, öncelik yeni anayasa. Darbeye "hayır" diyenlere darbe ürünü anayasayı reva görmek mümkün mü?
Dahası 40 yıl önce devletin kılcal damarlarına kadar sızan FETÖ gerçeği ortada dururken... Yine Erdoğan, öncezi gün El Cezire'ye verdiği mülakatta "Onların köklerini kazacağız. Devleti sıfırdan kuracağız" diyordu.
Dün "Yenikapı ruhu" devam ettirilebilirse, yeni bir toplumsal sözleşme olmaması için neden yok.