Erdoğan Yenikapı'da HDP'ye çattı!
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı'da konuştu HDP'yi eleştirdi. İşte Erdoğan'ın sözleri;
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı'da Demirtaş'a çattı, HDP
kongrelerinde Türk bayraklarının indirildiğini söyledi. Bu bayrağı
sahip çıkanlar yerlidir, millidir diyen Erdoğan, bugüne kadar etnik
kimliğinden dolayı hiç kimseyi dışlamadıklarını kaydetti. HDP Eş
Başkanı Demirtaş'a Yenikapı'dan "cici çocuk, televizyon
ekranlarından kimseyi kandıramayacaksın" diye konuşan Erdoğan, 1
Kasım seçimlerini hatırlattı "Hangi partiye oy verirseniz verin
sizden 550 yerli ve milli milletvekili istiyorum" dedi.
DEV MİTİNGDEN ÇARPICI
FOTOĞRAFLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Milyonlarca nefes teröre karşı
tek ses" mitinginde konuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti
milletvekili ve çok sayıda milletvekilinin de katıldığı
Yenikapı'daki mitingde Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü terörle
mücadeleye ayırdı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
"Bugün burada milyonlarca nefesiyle teröre karşı tek ses olarak bir
araya gelen İstanbul. Sizleri selamlıyorum İstanbul. 81
vilayetimizdeki 78 milyon vatandaşımızı buradan selamlıyorum. Gül
bahçesine düşercesine toprağa düşen şehitlerimizi rahmetle
anıyorum.
Sizin bu samimiyetiniz, kararlılığınız sürdüğü müddetçe, emin
olun bu bin yıllık yürüyüşü kimse durduramaz.
"SAZLA, CAZLA BU İŞ YÜRÜMEZ"
Çıkmış birisi ne diyor, "Bayrağa saldırı mı
var?" Daha ne olacaktı? Şimdi beyaz Türklerin
destekleriyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Yalan üzerine inşa
ettiğiniz bir dünyanız var. Sazla, cazla bu iş yürümez. Ama
ben gerçek saz sahipelerini ayrı tutuyorum, onlara saygım
sonsuz.
Bu bayrağın, anlam olarak dünyada eşi benzeri yoktur. Kim
ki bu bayrağa sahip çıkıyorsa, işte o yerlidir, millidir,
Türkiyelidir.
Terörle mücadelede görev alan tüm güvenlik güçlerimize, bölgede
çalışan tüm kamu görevlilerimize buradan İstanbul'dan şükranlarımı
özellikle sunuyorum. Ebedi vatanımızı kardeşliğimizi fitneyle
bölmek isteyenlere en güzem cevabı buradan veriyorsunuz.
HACI BEKTAŞ'TAN ALINTI YAPTI
Sizin bu azminiz, kararlılığınız sürdüğü sürece bu milleti bin
yıllık yürüyüşünden kimse alıkoyamaz. Rabbim yolumuzu açık etsin.
Kardeşlerim, Hacı Bektaş'ın ifadesiyle, ne diyor, bir olacağız,
diri olacağız kardeş olacağız. Öyle mi? Bunda bir sıkıntımız var
mı? İşte kardeşlerim milletlerin hayatlarında imtihan dönemleri
vardır. Biz de millet olarak bu coğrafyada kesintisiz devam eden
imtihan sürecinin yeni bir safhasını yaşıyoruz.
Bayrağımız… Görüyoruz değil mi? Yolumuz karlı dağlara düştüğünde
kızıllığında ısındığımız, çöllere düştüğümüzde gölgesine
sığındığımız, doğumumuzdan düğünümüze ve ölümümüze kadar gözümüzün
önünden ayırmadığımız bayrağımız, bu bayrağın yere
düşmemesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık,
kaçınmayacağız. Sağımıza solumuza bakmadan onun uğrunda
can vermeyi cana minnet sayarak her birimiz vazifemize koştuk,
koşarız.
"BAYRAĞA SAHİP ÇIKAN MİLLİDİR"
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda
ölen varsa vatandır. Rengini şehitlerimizin kanlarından alan,
hilali bağımsızlığımızın sembolü yıldızı şehidimizin ta kendisi
olan bayrağımızın anlam olarak dünyada eşi benzeri yoktur.
Kim ki bu bayrağa sahip çıkıyorsa, o yerlidir, millidir,
Türkiye’lidir.
"BAYRAĞA YAN GÖZLE BAKAN MANKURTTUR"
Kim ki bu bayrağa yan gözle bakıyorsa, indirmeye, yakmaya
çalışıyorsa işte o bu vatanla da bu milletle de bağı kalmamış olan
köksüz, ruhsuz, aşksız, sevgisiz bir mankurttur.
Açık söylüyorum bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Malazgirt’te de onlar vardı. Dün Kılıçarslan’ın Selahaddin Eyyübi’nin karşısında da onlar vardır. Dün Çanakkale’de de Kurtuluş Savaşı’nda da onlar vardı. Zaman değişti, isimler değişti, yöntemler değişti. Ama araç hiçbir zaman değişmedi. Amaç her zaman bize bu coğrafyayı yar etmemek. Birliğimizi beraberliğimizi kardeşliğimizi bozmak bu kutlu yoldaki mücadelemizi başarısızlığa uğratmaktır.
Hamdolsun gayelerine ulaşamadılar. Bizi yaktıklarını, yıktıklarını sandıkları her dönemde adeta küllerimizden yeniden doğarak emanetçisi olduğumuz o kutlu sancağı hep yükseltmeyi başardık.
Bugün Avrupa’da yaşayan milyonlarca kardeşimiz. Belki mekan
olarak uzaktadır ama sonuna kadar millidir. Sonuna kadar yerlidir.
Buna karşılık bedenen ülkemizde yaşadığı halde, ruhen gönül
coğrafyamızdan kopmuş olan bir kesimin varlığını ibretle
görüyoruz.
"KİMSEYİ DIŞLAMADIK DIŞLAMAYIZ"
Benim ülkemde etnik sorun değil terör sorunu vardır. Bizim
mücadelemizde herhangi bir etnik gruba değil, terör örgütüne
karşıdır. Ona destek verenlere karşıdır. Nitekim gerek terör
örgütünün içinde, gerekse onların güdümündeki diğer kuruluşlarda
her etnik kökendeki kişiye rastlamak mümkündür. 2005’te
Diyarbakır’da bir konuşma yapmıştım. Şöyle o günlere bir dönersek,
2005’teki bu konuşmamda neler söylemiştim, kısaca ifade etmek
istiyorum.
TARTIŞILAN O SÖZLERİNİ TEKRARLADI
Kürt sorunu bu milletin bir parçası değil, hepsinin sorunudur.
Benim de sorunumdur. Sorunların parça parça adresi olmaz. Bütün
sorunlar Türk olsun, Kürt olsun, Çerkez, Laz olsun, Arap, Roman
olsun. Bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak
sorunudur.
Orada söyledim bunları. Verilen mücadeleler sonunda artık Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır diyecek noktaya geldik. Elbette Kürt kardeşlerimin de sıkıntıları vardır. Peki Türkün yok mu, Lazın yok mu, Arabın yok mu? Çerkezin Gürcünün yok mu? Velhasıl 78 milyon içindeki tüm etnik unsurların kendilerine has sorunları vardır. Bunların konuşulması, çözülmesi için bugüne kadar nasıl samimiyetle mücadele ettiysek aynı şekilde devam edeceğiz.
Biz PKK’ya teröristlere rağmen Selahaddin’i Eyyubi havalimanını
yaptık. Başbakanımızla birlikte gittik açılışını yaptık. Yaktılar,
yıktılar buna rağmen yaptık. Aynı şekilde Şırnak’ta kim inanırdı?
Yaktılar yıktılar yine yaptık. Iğdır’da Ağrı’da yaptık. Bu terör
örgütüne rağmen. Terör örgütünün desteklemiş olduğu siyasetçilere
rağmen yaptık. Her şeyi yaptık.
"1 KASIM'DA TARİHİ KARAR VE TARİHİ GAYRET
İSTİYORUZ"
Ne dedik? Biz teröre ve teröriste karşı en küçük bir müsamaha
göstermeyeceğiz. Dağ taş demeden, bunların inlerine girerek
kovalayacağız. Bizim bir şehidimizin bedeli hiçbir şeyle mukayese
edilmez. Fakat benim sizlerden bir ricam var. 1 Kasım geliyor. 1
Kasım için sizlerden tarihi bir karar, tarihi bir gayret
istiyoruz.
"CİCİ ÇOCUK... SİZ KİMİ ALDATIYORSUNUZ YA"
Hani diyorlar ya, biz herhangi bir şey yapmıyoruz. Bakın ben
söyleyeyim. 7 Haziran’da gittiler, muhtarları tehdit ettiler. Ve
her hafta en az bir kez muhtarlarla toplantı yapıyorum. 400-350
muhtarı Ankara’ya davet ediyorum. geçenlerde güneydoğu-doğu o
bölgeden davet ettim 90 tanesi gelemedi. İnceledik, neden? Tehdit
altındayız onun için gelemiyoruz dediler. Cici çocuk… Siz
kimi aldatıyorsunuz ya? Televizyon ekranlarında kimi
aldatıyorsunuz?
"1 KASIM'DA MİLLET GEREĞİNİ YAPACAK"
Şimdi 1 Kasım’a gidiyoruz, aynı oyunu yine oynayacaklar. Ama biz
diyoruz ki bu millet adam gibi adam bu millet, inşallah bu
tehditlere kulak asmadan gereğini yapacaktır.
Terör örgütünün geçen yıl kurban bayramının son gününde, az önce annesini izlediğiniz, Yasin’in de, ekmek almaya giden Fırat’ın da tüm masumların acısı hepimizin acısıdır. Unutmayın Ceylanpınar’da iki polisimizi, uyurken şehit edenlerin acısı asla yok olamaz. Unutmayın Muş’ta, binbaşımızın eşi ve çocuğu yanında şehit edilmesini unutamayız. Dağlıca’da yarbayımızın yanında askerleriyle beraber şehit edilmesini unutamayız. Bölgede terör örgütünün tehdidi altında hayat mücadelesi veren kardeşlerimizin sıkıntısı hepimizin sıkıntısıdır.
Benim bugün buradan milletimden bir ricam olacak. 1 Kasım seçimlerinde TBMM’ye hangi partiden olursa olsun fark etmez, 550 tane yerli milli bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Herhalde ne demek istediğimizi anlıyorsunuz değil mi? Şu anda Türkiye’nin tek ihtiyacı budur. Milli irade dışında bir çözüm asla yok. Siz sandıkta iradenize sahip çıkan, meclis’e yerli ve milli vekil gönderirseniz gerisi çok kolay. Bu konuda milletime inanıyorum. Gün bölücülük değil, fitne değil, kavga değil birleşme kenetlenme hedeflerimize odaklanma günüdür. Biz işte bunun için ne diyoruz? Rabia diyoruz. Tek millet diyoruz, tek bayrak diyoruz, tek vatan, tek devlet diyoruz."