Erdoğan yeni hedefini açıkladı
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Konut Kurultayı'nda konuştu.
Seçim sonrası ikinci 500 bin konut hedefini
başlatacaklarını söyleyen Erdoğan, kendisini 1994 yılında
başkan seçen gecekondu sakinlerinin hayatından kesitler sundu. Bir
çocuğu sevindirmenin tüm dünyaya bedel olduğunu ifade eden Erdoğan,
anahtar teslim törenlerinde çocuklarla girdiği diyalogları
anlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre
Merkezi'nde düzenlenen Konut Kurultayı'nda konuştu. Başbakan
Erdoğan, on yıllar içinde büyümüş gecekonduları da kendi hallerine
ve kaderlerine terk etmediklerini, çarpık kentleşmeye karşı
verdikleri mücadeleden daha fazlasını, modern şehirleşme yolunda
verdiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:
GECEKONDU MAHALLELERİNİN OYUNU OLARAK GÖREVE
GELDİM
''Ben, 1994 yılında İstanbullular'ın takdir ve tercihiyle İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildim. Şunu teslim
etmeliyim ki, İstanbul'un tamamından, her kesimden oy almakla
birlikte, en çok da İstanbul'u çevreleyen o gecekondu
mahallelerinin oyunu alarak göreve geldim. Zorunlu olarak
köylerinden, ilçelerinden, illerinden İstanbul'a göçmüş, başını
sokacağı bir çatı inşa etmiş, susuz, elektriksiz evlerde, çamurlu
sokaklarda, kanalizasyonu olmayan, okulu, sağlık ocağı, yolu
olmayan mahallelerde yaşayan milyonlarca insanın açıkçası umudu
olarak bir emanet devraldım. 4,5 yıllık Büyükşehir
Belediye Başkanlığım süresince de, arkadaşlarımızla birlikte
İstanbul'u modern bir şehir görüntüsüne büründürmek için modern
şehirleşmeyi tesis etmek için gecekondu sorununa köklü çözümler
üretmek için yoğun çaba sarf ettik.''
TOKİ ÖRNEĞİ
KİPTAŞ ile Başakkent, Hilalkent gibi semtlerin yanında yıllardır
bitirilemeyen, insanların umudunu söndüren yarım kalmış projelere
de el attıklarını, 4,5 yıl içinde, İstanbul'da KİPTAŞ eliyle 17 bin
konut inşa ettiklerini kaydeden Erdoğan, 2002 yılı sonunda,
Türkiye'nin idaresini emanet aldığında da İstanbul'daki
tecrübelerini Türkiye geneline taşıdıklarını ifade ederek, şöyle
devam etti:
''Şunu altını çizerek ifade etmekte fayda görüyorum: TOKİ'nin bizim
iktidarımız döneminde ortaya koyduğu çalışmalar, dünyada pek de
örneği olmayan, emsali olmayan bir nitelik arz ediyor. Biz, 8 yıl
önce, iktidara yürürken çok detaylı bir planlama yaptık ve 10 yıl
içinde 500 bin konutun üretilmesinin mümkün olduğunu gördük, bunu
hedef olarak da ilan ettik ve şu anda bunu gerçekleştirmekte
olduğumuzu görüyoruz. O dönemde bir çokları bize inanmadı. Bunun
mümkün olamayacağını söyledi, 500 bin konutun hayal olduğunu ifade
ettiler. TOKİ şu an itibariyle, yani 8 yıl diyemiyorum,
çünkü hemen başlamadık, 7 yılın ardından, 483 bin 287 konut
sayısına ulaşmış durumda. Bu konutlardan 350 bin tanesi tamamlandı
ve sahiplerine teslim edildi. İhale tarihi alınmış 28 bin konutumuz
daha var. Yani, Mayıs, Haziran ayları itibariyle 512 bin konut
sayısına ulaşmış olacağız. Şu anda, 81 il, 800 ilçede, bin
888 şantiyemiz aralıksız çalışıyor. Edirne'den Hakkari'ye,
Iğdır'dan Muğla'ya kadar illerimizde, ilçelerimizde modern
konutlar, modern mahalleler, semtler yükseliyor.''
GECEKONDUNUN PENCERESİNDEN
Bir çocuğun, evinin penceresinden baktığında gördüğü tablo,
sokağında gördüğü manzaranın çocuğun zihin dünyasını, geleceğini
şekillendirdiğini vurgulayan Erdoğan ortama dikkat çekti:
"Dünyaya, Süleymaniye Camisi'nin penceresinden, Ayasofya'nın
avlusundan, Sultanahmet Çeşmesi'nden, Galata Kulesi'nden bakmakla,
bir gecekondunun penceresinden bakmak asla ve asla aynı
değildir.
Takdir edersiniz ki cıvıl cıvıl bir sokakta, tabiatla, çevreyle
dost bir ortamda, mimari eserler arasında büyüyen bir çocuğun ufku
ile çamur içinde, çöp içinde, yıkık dökük evlerde yetişen bir
çocuğun ufku da aynı değildir. Çocuklar, dillerini, derilerinin
renklerini, etnik kökenlerini tercih etme imkanına sahip değiller.
Aynı şekilde çocuklar, doğacakları evi, büyüyecekleri mahalleyi de
seçme lüksüne sahip değiller. İşte onun için, konut, bir
insan hakkıdır. Biz, her çocuğun, her insanın, insanca yaşam
şartlarına, insanca yaşayabileceği konutlara, sokaklara,
mahallelere sahip olmasını bir insan hakkı olarak görüyor ve bunu
yerine getirmenin, bu hakkı sağlamanın mücadelesini
veriyoruz.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de çarpık kentleşmeyi yüzde
100 oranında durdurduklarını ifade ederek, ''Fakat hedefimizi
gerçekleştiremedik'' dedi.
Konut Kurultayı'nın açılışında konuşan Erdoğan, Brezilya'da
''favela'', Latin Amerika'da ''barrio'' ya da Türkiye'de
''gecekondu''nun, bir süreç değil sonuç olduğunu vurgulayarak,
çarpık kentleşme, terör, yoksulluk ve bunların doğurduğu göçün,
dünyanın birçok ülkesinde alt yapının olmadığı, insanca yaşam
şartlarının asgarisinin dahi bulunmadığı bu sonuçları yarattığını
anlattı.
Başbakan Erdoğan, Konut Kurultayı'nda, halkın içinden gelmiş bir
siyasetçi olduğunu, siyasete ''gökten zembille'' inmediğini ve bu
ülkenin tüm sıkıntılarını ve tüm sorunlarını bizzat yaşamış ve
bizzat hissetmiş bir siyasetçi olduğunu anlattı. Erdoğan sözlerine
şöyle devam etti:
GECEKONDU YAŞAMINI ANLATTI
"Büyükşehirlerde yaşayan çocukların bir çoğu soba nedir bilmiyor
olabilir. 'Yok canım' demeyin, olabilir. Bir
gecekondudaysanız, kışın o en sert soğuğunda, sabahın ayazında,
anneler evden çıkar, kömürlükten kömür taşır. Asansörü olmayan
apartmanlarda hanımlar 5-6 kat iner, kömür kovalarını evlere taşır.
Soba ne kadar iyi yanarsa yansın, yalıtım yoktur, duvarlar,
pencereler, kapılar sağlıksızdır. Bir tek oda dahi ısınırsa o aile
için daha büyük mutluluk yoktur. Su zaten yoktur, varsa bile kış
şartlarında donmuştur, akmaz. Çocuklar için bırakın oyun parkını,
bırakın oyun bahçelerini, okula gitmek için yol dahi
yoktur. Sabahın ayazında sokağa çıkan işçi erkekler, işçi
kadınlar, dakikalarca çamur içinde yürüyüp otobüs duraklarına
ulaştıklarında, saatlerce otobüs bekleyip iş yerine ulaştıklarında
zaten ciddi manada yorulmuşlardır."
BİR ÇOCUĞUN SEVİNCİ DÜNYAYA BEDELDİR
TOKİ'nin düzenlediği yarışmada birinci olan çocuğun resmi ve
anahtar dağıtım törenlerinden fotoğraflar gösteren Erdoğan, şöyle
konuştu:
''Bakın burada Diyarbakır'dan bir çocuğun, Nazlı Deniz Macit
yavrumuzun TOKİ'nin yarışması için yaptığı ve birinci olduğu resmi
görüyorsunuz. Şırıl şırıl akan suları hayal ediyor. Salıncak,
yeşillik, temizlik, gürültüden uzak, çirkin yapılardan uzak, oyun
ve oyuncak hayal ediyor. Cıvıl cıvıl oynayan çocuklar hayal ediyor.
İşte, bizim bugün ürettiğimiz 483 bin konut, insanların başını
sokabilecekleri bir çatıdan çok daha fazlasıdır.
'ODAM VAR' BAŞBAKANIM
Anahtarları teslim ederken sorularımı çocuklara
yöneltiyorum. 'Odan var mı?' diyorum. Gözler cıvıl cıvıl 'Odam var
Başbakanım' diyor. Artık bu çocuklara evde oda düşüyor. 'Odan sıcak
mı?' diyorum, 'Odam sıcak' diyor. Daha önce soba, evin en geniş
odasına adı salonsa salona konur, oradan diğerleri ısı olarak bir
şeyler kapabilirse kapar. Bu 483 bin konut, yeni bir yaşam
tarzı, yeni bir hayat, aslında umutlara kavuşma, hayallerle
kucaklaşmadır. Bu 483 bin konut, modern şehirler olduğu kadar,
sağlıklı bir yaşam ortamı, geleceğe güvenle bakan, umutla bakan
nesiller demektir. Bir çocuğun sevinmesi tüm dünyaya bedeldir. Biz,
şu an itibariyle 350 bin ailenin çocuklarını sevindirmenin, bu
sayıyı 500 bin aile ve onların çocuklarına ulaştırmanın
bahtiyarlığı, memnuniyeti ve haklı gururu içindeyiz. ''
YOKSULLAR İÇİN KONUT
Konut üretmenin yanında, şehit ailelerine, malullere, dul ve
yetimlerine faizsiz konut kredisi sağladıklarını, yarım kalmış 56
bin konutluk kooperatiflere tamamlama kredisi verdiklerini dile
getiren Erdoğan, ''Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Seferberliği''
kapsamında, yoksullara yönelik olarak peşinatsız, 20 yıl vadeli,
100 TL'den başlayan taksitlerle, konut büyüklüğü 45-50-60 metrekare
olan toplam 30 bin konutun inşaatlarını başlattıklarını da
hatırlattı.
Proje ve ihale çalışmaları devam eden 11 bin 162 konutla birlikte,
Türkiye genelinde yoksullara toplam 41 bin 180 konut inşa etmiş
olacaklarını vurgulayan Erdoğan, durumu biraz daha iyi olan alt
gelir grubuna yönelik 65-87 metrekare arası konutlar yaptıklarını
aktardı.
Vatandaşın 6 bin TL peşinat vereceğini, konut teslim edildiği andan
itibaren 300 TL taksit ödeyeceğini ve 15 yılın sonunda
taksitlerinin sona ereceğini anlatan Erdoğan, grafik ve haritalar
eşliğinde konuşmasını sürdürerek, yine Roman vatandaşlara yönelik 9
bine yakın konut inşa edilmekte olduğunu, uygulama aşamasında 1372
konut, ihale ve hazırlık aşamasında olan 7 bin 298 konutun
bulunduğunu ifade etti.
SEÇİM SONRASI İKİNCİ 500 BİNLİK KONUT HEDEFİ
TOKİ'nin artık yeni bir döneme girdiğini ve birkaç ay içinde 500
bin konut hedefinin aşılmış olacağını belirten Erdoğan, şöyle devam
etti:
''Hemen ardından 12 Haziran seçimleriyle birlikte önümüze yeni bir
500 bin konut hedefi koyuyoruz. Hani Cumhuriyetimizin
100. kuruluş yıl dönümü diyorum, 2023 diyorum ya, 2023'e yeni bir
500 binlik paket. İnşallah, bu 500 bin konutu da 2023 yılında
tamamlamış olacağız. Önümüzdeki dönemde iki
önceliğimiz var: Kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık. Biz, şu son 8
yılda, kentsel dönüşüm noktasında çok büyük projeler
gerçekleştirdik. Kentsel dönüşüm çerçevesinde cumhuriyet
tarihimizin en büyük dönüşüm hareketini başlattık. 248 projede
toplam 185 bin konutluk gecekondu dönüşüm çalışmaları yaptık. 108
bölgede 53 bin konutluk uygulama başlattık ve bunlardan 31 binini
tamamladık.''
KURULTAY HATALARIMIZI GÖRMEMİZE YARDIMCI
OLACAK
Şehirlerin, insanları belirlediğini, çocuklar ve genç nesillerin
gelecek tasavvurunu belirlediğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini
şöyle tamamladı:
''Biz, çocuklarımıza yaşanabilir, sağlıklı kentler, konutlar ve
korunmuş bir çevre emanet etmeyi kendimize hedef olarak belirledik
ve bu hedefe dönük olarak çok büyük çalışmalar gerçekleştirdik.
Konut hakkı nasıl insan hakkıysa, biz biliyoruz ki kentlere karşı
işlenmiş suçlar da, insanlığa karşı işlenmiş suçlardır. Hızla artan
nüfus, küresel ve ulusal meseleler nedeniyle dünya genelinde
şehirlere çok ciddi zararlar verildi. Türkiye olarak, bu zararları
telafi etmenin, sağlıklı bir kentleşmeye model oluşturmanın gayreti
içindeyiz. Sadece konutlarımızla değil, inşa ettiğimiz
kentlerimizle de tüm dünyaya örnek teşkil etmek istiyoruz. Böyle
kapsamlı bir şehirleşme faaliyeti içinde kusurlar olabilir, elbette
hatalar ortaya çıkabilir. İşte bu Kent Kurultayı, bizim
kusurlarımızı görmemize, hatalarımızı fark etmemize, yeni dönemi de
ona göre şekillendirmemize yardımcı olacaktır.''