Erdoğan vites düşürdü
Abone olErdoğan sert üslubunu yumuşattı. Kriz tacirlerine dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan, ''Bu ülkede kimse ama kimse
demokrasiyi, hukuku sadece kendine hak olarak görmesin, kimse
demokrasiyi başkalarından esirgeme yoluna gitmesin, kimse kendisini
milli iradenin üzerinde görmesin'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada,
"Toplumu huzursuz eden her ne sorun varsa demokrasi içinde özgürce,
hukuka uygun olarak, gerilimlere yol açmadan tartışılmak, müzakere
edilmek zorundadır.
Siyasetin temel görevi toplumun talep ve beklentilerine cevap
vermektir.
HİÇBİR MESELE ÇÖZÜMSÜZ DEĞİLDİR
Halkın sorunlarına bigane kalarak, milletin sıkıntılarını göz ardı
ederek ne toplumsal barışı koruyabiliriz, ne de demokratik bir
sisteme sahip olduğumuzla övünebiliriz. Biz bu yola, 'Türkiye'nin
hiçbir meselesi çözümsüz değildir' diye girdik. 22 Temmuzda
milletimiz hem geçen dönemdeki politikalarımıza güvenoyu vermiştir,
hem de önümüzdeki dönemdeki talep ve beklentilerine cevap vermemizi
istemiştir.'' dedi.
''BAZI SORUNLAR TEDAVÜLDEN KALKARSA...''
Bütün sorunların üstesinden gelebilecek yürek zenginliğinin de her
türlü sorunu çözebilecek kapasiteye sahip bir devlet yapısının da
var olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ''Üzülerek söylüyorum:
Bazı sorunlar sorun olmaktan çıkarsa, tedavülden kalkarsa bazı
çevreler adeta işsiz kalacaklarını, tedavülden çıkacaklarını
düşünüyorlar'' diye konuştu. Erdoğan, bu yüzden sık sık
''hiç kimse şu sorunu çözemez'' diyen açıklamaların kamuoyunun
gündemine geldiğini belirterek, şöyle devam etti:
HAKKANİYET DUYGUSU
''Bazıları 70 milyon vatandaşımızı aynı anda düşünmemizi
algılamakta güçlük çekiyorlar. Bazıları, milli iradeye dayanarak,
milletin sorunlarını siyasetin konusu yapmamızdan rahatsız
oluyorlar. Oysa Türkiye olgunlaştıkça, demokrasi çıtasını
yükselttikçe, ekmeğini, aşını, itibarını büyüttükçe, hak ve
hakkaniyet duygusunu egemen kıldıkça sorunlar kendiliğinden
tedavülden kalkıyor.
Biz tartışmaktan yorgun düşmüş bir Türkiye değil, üretime
odaklanan, üretim araçlarını en verimli şekilde kullanan, ülkenin
imkanlarını, kaynaklarını ilerleme, gelişme, kalkınma yolunda
harcayan bir Türkiye arzusundayız. Eğitimde, sağlıkta, güvenlikte,
ekonomide, dış politikadaki bütün çabalarımız bunun içindir.''
KİMSE HUKUKU SADECE KENDİNE HAK GÖRMESİN
Erdoğan, adaletin samimiyet istediğini, merhametin bütün
önyargıları yenmeyi
gerektirdiğini iyi bildiklerini ifade ederek, ''Diyoruz ki bu
ülkede kimse ama
kimse demokrasiyi, hukuku sadece kendine hak olarak görmesin, kimse
demokrasiyi başkalarından esirgeme yoluna gitmesin, kimse kendisini
milli iradenin üzerinde görmesin. Bu büyük ülke hepimize yeter''
dedi.
BİR ARPA BOYU YOL
Türkiye'nin nüfusunun 70 milyon 586 bin olarak belirlendiğini, yurt
dışındakilerle 74 milyon vatandaş bulunduğunu kaydeden Erdoğan,
şöyle konuştu: ''İçeriye dönük çoğu tartışma konularımız, 12
Eylülden kalma... Oysa bugünkü nüfusumuzun yarısı 12 Eylülü
görmedi. Öyleyse hangi tartışma konusunda bir arpa boyu yol
aldığımıza dikkatle bakalım.
TARTIŞMA KONULARINI TEDAVÜLDEN KALDIRALIM
Diyoruz ki artık bazı tartışma konularını tedavülden kaldıralım da
bu toplum, bu millet, bu genç nüfus daha fazla yorulmadan üretime
odaklansın. Türkiye Cumhuriyeti, 'muasır medeniyet' çıtasını aşmak
için vatandaşlarının
arasında ayrım yapmayan, halkını bir bütün olarak kucaklayan bir
Cumhuriyettir. Kimse aksini ispat gayretine girmesin. Bütün
adımlarımız dünya tarafından izleniyor, hiç de hak etmediğimiz bir
fotoğraf veriliyor dünyaya. Vatandaşlık haklarını birbirinden
esirgeyen, demokrasisine güvenmeyen bir Türkiye, uluslararası
rekabetin alabildiğine kızıştığı bu büyük yarışta mesafe
alamaz.''
İSRAİL'E ELEŞTİRİ
İsrail izin vermezse Gazze'ye bir çuval domates bile sokamazsınız.
Şu anda su elektrik ve gıda açısından Gazze'de yaşayanlar insanlık
trajedisi ile karşı karşıyadır. İyimser hava yeniden karamsarlığa
bırakmıştır. İsraillilere sorduğumuzda bize "bize roketatarlarla
saldırıyorlar." diyor Ama karşı saldırıda 18 Filistinli öldü.
Birileri yanlış yapıyor diye toplumu cezalandırmak yanlış.
Filistinlilerin ayrışması onlara güç katmıyor. Bundan kimin
kazandığı ortada.
OBAMA'YA SÖZDE SOYKIRIM TEPKİSİ
Bir aday adayı politikacının sözde soykırımı tanıyacağını
açıklaması ilişkilere gölge düşürme riskini taşıyor. Türk-Amerikan
ilişkiler Lobilerin karalama kampanyalarına kurban edilemez. Demek
ki siyaset acemiliği var onu gidermesini tavsiye ediyoruz.
BÜTÇE HEDEFLERİ TUTTU
Erdoğan, 2007 yılı bütçe uygulama sonuçları ve bütçe performansı
hakkında da bilgi verdi. Bütçe açığı hedefinin 16.8 milyar
YTL olarak belirlenmiş olmasına rağmen, yıl sonunda sadece 13.9
milyar YTL düzeyinde kaldığına dikkati çekti. 2007 yılı başında
bütçe açığının GSMH'ye oranının yüzde 2.7 olmasının öngörülmüş
iken, elde edilen sonuçlar itibariyle bu oranın yüzde 2.1 düzeyinde
kaldığını bildiren Erdoğan, ''Dikkatinizi çekerim, bu oran 2002
yılında yüzde 14.6 idi." dedi.
FİNANS MERKEZİ İSTANBUL'DUR
Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınması alacağı kararlar açısından
etkinliği açısından son derece yerinde bir karardır. Erdoğan
dünyadaki benzer ülkelerden örnekler verdi. Bunun kararını halkım
verecek. Ülkemiz ne kazanacak onun derdindeyiz. Ankara'nın içi
boşaltılıyormuş. Hayırdır ne boşaltılıyor? Siyasi merkez
Ankara'dır, finans merkezi İstanbul'dur bizim dünyaya gösterdiğimiz
vizyon budur.
İSTANBUL MİSAK-I MİLLİ SINIRLARI İÇİNDE DEĞİL
Mİ?
Rejim elden gidiyormuş. Böyle saçma sapan şeyler olur mu? İstanbul
sanki misaki milli sınırları içinde değil. Akla hayale gelmez
açıklamalar yapıyorlar. Merkez Bankası'nın faaliyet alanlarını
soran yok görevi nedir bilmezler.
Finansal açısından getirisinden götürüsünden bahseden yok. Başka
bir şey yok.
İŞ BANKASI ÖRNEĞİ
27 Ağustos 2000 yılında CHP'nin yüzde 28.1 hissesi bulunan İş
Bankası İstanbul'a taşındı. Kararın altında üç isim var. Enis
Tütüncü, Mustafa Özyürek, Mustafa Timizi. Atatürk'ün kurduğu banka
sessiz sedasız bir şekilde İstanbul'a taşınıyor. Hatta Altan Öymen
kurdela ile açılışını yapıyor. Bunlar samimi değil. Hani Ankara'nın
içi boşalıyordu?