Erdoğan veda eder gibi konuştu!
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın katıldığı bir ödül töreninde söz döndü dolaştı seçimlere geldi. Peki bu sözü neden söyledi?
Başbakan Erdoğan, 2011 yılında son kez milletvekilliğine aday
olacağını hatırlatarak, "Kimler geldi, kimler geçti.
2011'de Allah ömür verirse benim son milletvekilliği adaylığım
olacak. Ben tükürdüğümü yalamam, onu da söyleyeyim. Partimin
tüzüğünde de bu böyledir. Gereğini yaparım ve birileri gibi orada
da çakılıp kalmam" dedi.
Başbakan Erdoğan bu yıl ikincisi düzenlenen İstanbul Turizm
Ödülleri törenine katıldı. Törende Erdoğan'a turizme yaptığı
katkılardan dolayı şükran plaketi verildi. Törene eşi Emine Erdoğan
ile birlikte katılan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin turizminde
İstanbul'un önemine dikkat çekti. Erdoğan konuşmasında siyasi
yaşamı ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.
İstanbul'daki turizm yatırımlarına değinen Erdoğan,
"Marifet iltifata tabidir. İltifatsız marifet zayıftır.
Gelin beraber yapalım. Kıskanç olmanın manası yok. Takdir etmek
izzettir. Bunu göstermek lazım. Kazanan kim?" dedi. "Biz
bugün varız yarın yokuz" diyen Erdoğan, "Kimler geldi kimler geçti.
2011'de Allah ömür verirse benim son milletvekilliği adaylığım
olacak. Ben tükürdüğümü yalamam onu da söyleyeyim. Ve partimin
tüzüğünde de bu böyledir. Gereğini yaparım ve birileri gibi orada
da çakılıp kalmam. Millete hizmet etmekse sadece politikada
olmuyor. Vakfın başına geçersiniz oradan da hizmet
edersiniz" dedi. Dünyada bunun çeşitli örneklerinin
bulunduğunu da belirten Erdoğan, "Ne yazık ki bizde yok.
Bakıyorsunuz kıyıda köşede rahat durmuyorlar" dedi.
TARİHE HAVALE EDİYORUM
İstanbul'da yapılması planlanan projelerle ilgili
törene katılanlara bilgi veren Erdoğan, "İstanbul gibi
böyle nadide bir eseri elinde bulundurmanın da son derece ağır
sorumluluk gerektirdiğini belirtmeliyim. Bir çivi çakarken bile
enine boyuna düşünmek zorundayız. Yoksa yazık eder ihanet ederiz.
Eğer enine boyuna düşünmeden bu tür adımlar atmanın insan
katletmekten farkı yoktur" dedi.
Salonda bulunanlara seslenerek bir derdi olduğunu belirten Erdoğan "Ama siz başbakansınız demeyin" diye uyararak Galataport sürecinde yaşanan olayları değerlendirdi. Erdoğan "Bizim bir Galataport sorunumuz olmuştur. Ama Galataport sorununda bize yapmadıkları, takmadıkları yafta kalmamıştır. Bizim bir Haydarpaşa Port sorunumuz olmuştur. Takmadıkları yafta söylemedikleri söz kalmamıştır. Eğer şu Galataport başlayıp şu anda bitmiş olsaydı o Tophane böyle olmayacaktı. Oradaki mezbelelikler temizlenince ortaya bambaşka tarihi bir tophane ortaya çıkacaktı. Ama ben onu engelleyenleri tarihe havale ediyorum" dedi.
ERDOĞAN KİMLERİ KİME ŞİKAYET ETTİ? CEVABI BİR SONRAKİ SAYFADA
NARGİLEYE GELEN BİLE FARKINDA DEĞİL
Galataport projesi ile ilgili umutsuz olmadığını belirten Erdoğan
ihale ile ilgili yeni çalışmaların yapıldığını belirterek "Ama
diyorum ki siz ne güne duruyorsunuz. Sizlerin de sahip çıkmanız,
destek vermeniz lazım. Oraya gelen paralı turist olacak. Oradaki
tarihi eserler otele dönüşecek. Orada İstanbul'un birçoğu saat
kulesi bulunduğunu bilmez. Nargileye gelen bile farkında değil.
Bunu temizlemek oraları açığa çıkarmak meydana çıkarmak bizim bir
vatandaş olarak da görevimiz" dedi.
Önlerinde çeşitli engeller olduğuna dikkat çeken Erdoğan
"İnanıyorum ki İstanbul sevdalısı olanlarla birlikte aşacağız"
dedi. Haydarpaşa Port konusunda da kendilerine benzer engellerin
çıkartıldığını belirten Erdoğan, "Mesele oranın böyle bir dönüşümü
yaşamasına engel olmak. Kimseye bireysel olarak tahsis yok.
Galataport'u Yahudi sermayesine veriyoruz dediler. Paranın milleti,
ırkı, dini, milliyeti olmaz. Benim ülkeme gelip bir çivi çakıyorsa
burada çalışacak olan Ahmet, Mehmet, Hüseyin'dir. Artık bizim bu
kafa kalıplarını bu zihniyetleri değiştirmemiz lazım. Bundan
kurtulmamız lazım. Bunlar çok çok geçmişte kaldı artık" dedi.
AKM'NİN YIKILMASINI İSTİYORUM
Konuşmasında Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) yıkılmasını
istediğini belirten Erdoğan salondakilere "Şu hali ile AKM'yi
beğeniyor musunuz?" diye sondu. "Samimi olalım" diyen Erdoğan
"Yapalım bir yarışma göreceksiniz milletin büyük çoğunluğu
beğenmeyecek. Etkinlik yapılsa park edecek yer yok. Salonların
adedini arttıralım dedik. Dediler ki istemezük. Ve şu an öyle
duruyor. Ben de Ertuğrul Bey'e (Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günay) diyorum, 'Hiç dokunma öyle kalsın.' Çünkü orada ben
güçlendirme, restorasyona razı değilim. Orayı yıkıp yeniden yapmak
gerekli. Arkadaki bütün alanları da oraya katmak gerekir. Ben
israftan yana değilim" dedi.