Erdoğan ve rehine takası

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Kısa süreli, geçici ateşkesin sağlanması ve rehinelerin değişim müzakeleri konusunda 50 gün sonra mutabakat sağlandı.

İsrail ve Filistin arasındaki geçici ateşkes için; Katar, Türkiye, Mısır ve ABD aktif olarak devrede. Biden, ilk defa “çocuklar öldürülüyor” dedi. Netanyahu “geçici ateşkes bitince sonuna kadar devam edeceğiz “ dedi. Yani bu bir ara. Eğer kalıcı bir ateşkesin imzalanması sağlanabilir ise, Gazze’deki katliam durdurulmuş olacak.

ABD’nin Türkiye’yi çember dışına bırakmaya çalıştığını buna rağmen Türkiye olmadan rehine takasında ilerlemeyeceğini bir kez daha görmüş oldu. İsrailli rehinelerin aileleri iki ayrı süreçte ve mektupta Netanyahu’ ya değil Erdoğan’a müracaat ettiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın 7 Ekim’den bu yana sürekli olarak muhataplarıyla, ateşkesin sağlanması konusunda temas halindeler.

Rehinelerin değişiminde Taylandlı rehineler dikkati çekmiştir. 13 İsrailli rehineye karşılık 39 Filistinli bırakıldı, bire üç şeklinde gerçekleşti. Ama Taylandlılar bu denklemin dışında. Taylandlıların karşılıksız bırakılmasının sebebi; Cumhurbaşkanı Erdoğan göstermiş olduğu samimi çabadır. Hamas, Erdoğan’ın çabalarına karşılık olarak birinci takasta 7, ikinci takasta 4 Taylandlı rehineyi serbest bıraktı.

İYİ PARTİ İÇİNDEKİ EL KİMİN

İYİ Parti’de normal olmayan haller yaşanıyor. Para ve kadın üzerinden. Hatta cinsel taciz iddiaları üzerinden …

Son seçimler de başarı elde edilmiş olsaydı, 6’lı Masa seçimi kazansaydı bu iddialar ortada olur muydu?

Cinsel taciz iddiasıyla suçlanan, partinin kasası olarak bilinen kişinin devletin kasasının başında olması muhtemel olacaktı.

Kaybedilen seçimle beraber pandoranın kutusu da açıldı.

Meral Akşener eliyle her şey ortalığa saçıldı. Oysa ki Akşener’in partiyi toplamasını bekledi kendisine oy veren seçmen.

İYİ Parti seçimden sonra ki fırtınada rotasını bulamadı. Ciddi bir oy kaybı söz konusu.

Güçlü ve başarılı bir siyasetçi olan Meral Akşener’den beklenen bu değil. Akşener’in siyasi hamleleri ve söylemleri ikna edici olmaktan çok uzakta. Gerçekleştirdiği söylemler benim yakından tanıdığım Akşener’e fersah fersah uzak.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu siyasi arenadan tasfiye eden el ya da eller, Meral Akşener’e mi ulaştı?

Meral Akşener; “seçimlere kendi öz başımıza gireceğiz”, “ittifaksız” dedi. Parti savaş meydanına döndü.

Siyasette her hamle bir anlam ifa eder: İstifalar,

İftiralar,

Paralı turalı işler…

Akşener’e bayrak açan milletvekilleri,

Akşener’in yol verdiği kurucular,

İttifakı savunan İYİ Partililer,

İttifak yapılmadığı için istifa eden parti yöneticileri,

Hepsi Ekrem İmamoğlu’nun çekim alanında.

Tabi ki Akşener’de.

İmamoğlu Akşener’i yola getirecek, İstanbul ve Ankara’da ittifak olacak beklentisiyle İYİ Parti içindeki el olabilir mi?

Kılıçdaroğluyla baba oğul olan İmamoğlu, babasını dar ağacına göndermişken ablası Meral Akşener’e neler yapmaz ki?